İzmir Arkeoloji Müzesi(İ.A.M.) Ekrem Akurgal Seramik Salonu tanıtım devamında Aiolis Orientelizan Dönemi bölümü tanıtımı yer almaktadır. Müzedeki bilgiler ışığında hazırlanmıştır.
AİOLİS ORİENTALİZAN DÖNEMİ
AİOLİS ORİENTALİZAN DÖNEMİ
PİTANE(ÇANDARLI)
"Çandarlı Körfezinde aynı adla anılan yarımada üzerinde kurulmuştur. Aiol birliği üyesi kentler içinde en kuzeyde yer alanıdır. Kentin kuruluşu Aiol Kolonizasyonundan çok önce olmalıdır. 1960 yılında başlatılan geniş kapsamlı kazılar öncesinde burada, M.Ö. 3-2. bin yıllarına tarihlenen çanak çömlek ele geçmiştir. 1958 yılında İon stilinde arkaik bir heykelin bulunması ile, Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal öncülüğünde başlatılan Arkeolojik kazılarda, M.Ö. 7-6. yüzyıllara tarihlenen çoğunlukla Oriantalizan vazolar içeren bir mezarlık alanı gün ışığına çıkarılmıştır. Ölüler genellikle Kremasyon(Yakma) geleneğinde gömülmüşlerdir. Belirli bir yön birliği olmayan mezarlarda, urne olanların ağızları iyi ya da kötü işlenmiş taşlarla kapatılmıştır. Bazı mezarlarda ise taşın yanısıra çömleğin ağzına bir de tabak örtülmüştür. Ayrıca bazı durumlarda etrafı kaba taşlarla oluşturulan basit duvarla sınırlandırılmış mezar gruplarına da rastlanmıştır. Aeolian geleneğinde bu urne mezarlar dışında üzerileri plaka taşlarla örtülü taş sanduka mezarlar da ele geçmiştir.
Mezar armağanı olarak çıkan eserler, genellikle M.Ö. 625- 500 tarihlerinde üretilmiş olup bunlar arasında, Aiol bölgesine özgü motiflerle bezeli olanlar ile CHİOS türü orientalizan vazolar dikkat çekicidir."
AİOLİS ORİENTALİZAN DÖNEMİ
AİOLİS ORİENTALİZAN DÖNEMİ
Meyve Tabağı, M.Ö. 600-550-Hacı Ömerli.
AİOLİS ORİENTALİZAN DÖNEMİ
AİOLİS ORİENTALİZAN DÖNEMİ
GRYNEİON
"Çandarlı Körfezi'nin orta kesimine uzanan hafif yüksek bir yarımada olan ve Temaşalık Burnu adı ile anılan yarımada ve yarımadanın kıyı kesiminde kurulan 12 Aiol kentinden birisidir.
Antik kaynaklara göre adını kadın savaşçılardan, Amazon Gryne'den alan kentin kuruluşu hakkında kesin bilgilere sahip değilsek de son yıllarda İzmir Müzesi'nce yapılan araştırmalarda yarımada üzerindeki en erken yaşantının M.Ö. 2. bin yıllarına kadar uzandığı tespit edilmiştir.
Gryneion diğer Batı Anadolu yerleşimleri gibi M.Ö. 548 yıllarında Pers istilasına uğramış, M.Ö. 479 yılından sonra tekrar özgürlüğüne kavuşarak Attika-Delos deniz birliğine girmiştir. Ancak M.Ö. 5. yüzyılın sonunda kent tekrar Pers yönetimine geçmiş, M.Ö. 335 yılında ise Büyük İskender'in generallerinden Parmenion burayı ele geçirmiş halk köle olarak satılmıştır. Bu dönemden sonra ise politik ve ekonomik güçsüzlük nedeni ile Gryneion güneybatısında yer alan Myrina kenti topraklarına katılmıştır.
Gryneion Batı Anadolu'da yer alan ve antik kaynaklarda belirtilen kehanet merkezlerinden birisi olması ile önemli bir yerleşim yeri idi. Kentin tıpkı Klaros'da olduğu gibi tanrı Apollon'a ait çok gösterişli bir tapınağı ve kahin tanrıya adanmış kutsal bir korusu vardı. Bu kutsal koruda etkileyici görünümde olan ve kokular saçan yüksek ağaçlar ile her çeşit bitkiler mevcuttu.
Antik yazar yaşlı Pilinius, kentin bir limanı olduğundan ve Gryneion kıyılarında yetişen istiridyelerden söz eder. Antik kentin söz edilen limanı bulunamamıştır. Ancak, kent paralarının üzerinden tasvir edilen istiridyeler hala bu kıyılarda bulunmakta ve antik bilgileri doğrulamaktadır.
Gryneion'da günümüze kadar yapılan araştırmalarda Arkaik Dönem'e ait olan bölgesel özellikteki seramik eserler kentin nekropolünde yapılan çalışmalarda açığa çıkarılmıştır. Özellikle kremasyon mezarlarda yakma artığının konulduğu, ağızlarının bir kapakla kapatıldığı büyük boyuttaki tek renkli veya boyalı vazolar Attika malı ithal mallarla birlikte ele geçmiştir. Yakınında bulunan Çandarlı-Pitane örnekleri ile yakın benzerlik gösteren bu eserler bölge seramik sanatının özelliklerini aktarmaları nedeni ile önemlidirler."
AİOLİS ORİENTALİZAN DÖNEMİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder