DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

26 Ocak 2018 Cuma

BAZI ALINTILAR: ABBASİ ÇEVİRİ HAREKETİNDE SASANİ ETKİSİ: DIMITRI GUTAS, "YUNANCA DÜŞÜNCE, ARAPÇA KÜLTÜR"


  • "Abbasiler döneminde astronomi, astroloji, matematik ve tıp konularındaki bilimsel Hint eserleri Arapça'ya esas olarak Farsça(Pehlevice) metinler aracılığıyla geçti" (Gutas, 2003, s. 35).
  • "Sasanilerin Yunan bilimine duydukları ilgi, kısmen Zerdüştçü imparatorluk ideolojisinden kaynaklanıyordu. Bu ideolojiye göre bütün bilimler aslında Zerdüştlerin kutsal kitabı Avesta'dan doğmuştu. Belki biraz da bu yüzden I. Hüsrev Anurşivan(531-78) döneminde doruk noktasına ulaşan Yunanca-Farsça çeviri hareketinin ürünleri bugün en iyi bu bağlamda anlaşılır. Anurşivan'ın Iustinianus'un fanatizminin sonuçlarından kaçan Yunan filozoflarını kabul edişinin öyküsü burada tekrar etmemizi gerektirmeyecek kadar iyi biliniyor. Iustinuanus'un tarihçisi Agathias bile Anurşivan'ın yaptırdığı çevirilerden bahseder." (Gutas, 2003, s. 35-36).
  • [Mansur'un amacı, Abbasilerin] "İmparatorluk ideolojisini "İran" unsurunun kaygılarına yanıt verecek şekilde genişletmekti. Bu nedenle hem peygamberin soyundan olduklarını hem de Babilliler'den Sasaniler'e kadar Irak ve İran'daki eski imparatorlukların da varisi olduklarını ilan ettiler. Bu sayede Sasani kültürünü, Abbasi kültürünün ana potasına katabildiler. Bu politikanın mimari Mansur'du." (Gutas, 2003, s. 39).
  • " Astroloji, Sasani kültür kalıplarının özümsenmesiyle birlikte zamanla Arap yöneticilerin günlük yaşamının bir parçası haline gelmişti. İslamiyet öncesi ve İslamiyet başlangıcında Arap toplumunda astrolojinin varlığına dair hiçbir belirti yok. [...] Tam tersine, Sasani yönetiminin son yüzyılında ve İslam toplumlarında yaşayan son Sasaniler arasında yıldız falı yaygındı. Bu çevreler arasında astroloji yalnızca bilimsel, hem de popüler biçimiyle yaygın olmakla kalmıyor; onların bütün dünya görüşlerini de biçimlendiriyordu." (Gutas, 2003, s. 42-43).
  • "Zerdüştçü imparatorluk ideolojisi ve siyasi astroloji. Bu ikisi bir araya getirilince Abbasi Hanedanı ideolojisinin köşe taşı ortaya çıktı."(Söz konusu dönem, Mansur'un halifeliği dönemidir.) (Gutas, 2003, s. 43.).
  • "İran tarihi ve kültürü henüz oluşum aşamasındaki yeni Abbasi kültürünün belirlenmesinde son derece önemli bir rol oynadı." (Gutas, 2003, s. 43).
  • "Sasani İmparatorlarının çoğu, [Ahameniş] uygarlığının tarihsel ve dinsel kayıtlarının toplanmasında ve düzenlenmesinde aktif görev aldılar. Sasani ideolojisini anlatan ve bize kadar ulaşmış olan bu kayıtlara son biçimini veren imparator I. Hüsrev Anurşivan(531-78) ölümünden yalnızca yarım yüzyıl sonra, imparatorluk Arapların eline geçti." (Gutas, 2003, s. 43)
  • " Zerdüşt, İyi tanrı Ahura Mazda'dan içinde bütün bilgelerin bulunduğu Avesta metnini aldı. Ancak Büyük İskender'in İran'ı yakıp yıkmasından sonra, bu metinler dünyanın her yerine dağıldı. Yunanlılar ve Mısırlılar bilgiyi İskender'in Yunanca ve Kopt diline çevirttiği Zerdüşt metinlerinden edindiler."(Gutas, 2003, s. 48).
  • "Mansur'un Sasani İmparatorluğu ideolojisini benimsemesi bu ideolojinin bir parçası olan çeviri kültürünü de benimsemesini zorunlu kıldı." (Gutas, 2003, s. 53).
  • "İranlılar artık Arapça'yı Zerdüştçü din metinlerinin dili Pehlevice'den daha iyi biliyorlardı ve bu din metinlerini muhafaza edebilmek için o sırada hakim dil haline gelmiş Arapça'ya çevirmek zorundaydılar. Sasanilerin bir asır önceki çöküşünün ardından kimse resmen korumakla görevlendirilmeyince bu metinler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Geleneksel Zerdüştçü metinlerin Arapça'ya çevrilmesi, Pehlevice bilmeyen bu Araplaşmış İranlıları, Emevilerin çöküşünün kaçınılmazlığına ve tekrar canlandırılmak istenen Zerdüşt geleneğinin hala geçerli olduğuna ikna etmekte önemli bir propaganda aracıydı." (Gutas, 2003, s. 55-56).
  • [Mansur], "Zerdüştçü ideolojiyi Abbasilere mal ederek, bu ideolojinin çekiciliğinden ve öneminden kendisi yararlandı." (Gutas, 2003, s.56). 
  • "Mansur'un Zerdüşt ideolojisini benimsemesi ve Bağdat'a götürmesi, pek de bilgece değil, sadece pragmatik ve mantıklı görünmektedir." (Gutas, 2003, s. 57).
  • "Zerdüştçü Sasani kültürel gelenekleri, hemen kuruluşunun ardından Bağdat'ta kabul gördüğünden, din dışı bilginin Arapça'ya çevrilmesi de bu sürecin bir parçası oldu." (Gutas, 2003, s. 57).
  • "Yunanca eserlerin bugün elimizde bulunan ilk çevirileri, aslında doğrudan Yunanca'dan çevrilmemiş, Pehlevice aracılığıyla bugüne ulaşmıştır; çevrilen kitapların büyük çoğunluğu da astroloji üzerinedir." (Gutas, 2003, s. 57).
  • "Mansur, [Bağdat'ta] eski Sasani İmparatorluk geleneğini devam ettiriyordu." (Gutas, 2003, s. 59). 
  • [Mansur]"Sasani kültürüyle yetişmiş olan İranlıların halifenin ve[...]Abbasi devletinin sadık hizmetkarları olacağını düşünmüştü. [...] Abbasi idaresinin en üst mevkilerinde ve saray hayatında böyle aileler söz sahibi oldular."(Bermekiler ve Nevbantlar gibi). (Gutas, 2003, s. 59-60).
  • "Mansur'un benimsediği Zerdüştçü Sasani ideolojisinin bir unsuru da eski eserlerin Pehlevice'den çevrilerek 'canlandırılması' idi." (Gutas, 2003, s. 60).
  • "Beytü'l-Hikme teriminin Sasani dilinde kütüphane anlamına gelen bir kelimenin karşılığı olduğunu söyleyelim." (Gutas, 2003, s. 60).
  • "Beytü'l-Hikme' nin bir kütüphane olduğu ve Sasani bürokratik devlet aygıtının bir parçası olan kurumun Abbasilerin ilk dönemlerinde benimsediği söylenebilir." (Gutas, 2003, s. 62).
  • "İslamın bir ideoloji ve din olarak biçimlendirilmesinde Manicilik ve dinsizlik anlamına gelen Zendeka(zındıklık) erken Abbasi döneminde önemli bir rol oynadı." (Gutas, 2003, s. 74).
  • "9. Yüzyılın başında var olan koşullarda Abbasi hanedanı eski "Sasani" hizbine ve bu hizbin politikalarına artık ihtiyaç duymuyordu." (Gutas, 2003, s. 81).
  • "Ahbari durumu mükemmel kavrayarak Memun'un Sasani İmparatorları gibi özellikle Ardeşir İbn Babek(224-42) gibi davrandığını anlatır." (Gutas, 2003, s. 84).
  • "Zerdüştçü imparatorluk ideolojisini merkezi hükumet fikrini benimsedi, sadece Zerdüştçülüğün yerine İslamı geçirdi. Kendi yargısının son söz olması kaydıyla diyalektik argümantasyon temelinde din değiştirmeyi teşvik politikasını benimsedi. Her iki politikanın da hayata geçirilmesinde çeviri hareketi çok faydalı oldu." (Gutas, 2003, s. 85).
Kaynak(alıntılar): Dimitri Gutas, Yunanca Düşünce Arapça Kültür; Bağdat'ta Yunanca-Arapça Çeviri Hareketi ve Erken Dönem Abbasi Toplumu, Kitabevi, İstanbul 2003.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder