DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

1 Kasım 2014 Cumartesi

Milli Kütüphane İzlenimleri

Gece kahveyi fazla kaçırdığım için sabah erken uyandım. Evet kahveyi fazla içersen harbi az uyuyorsun. Acayip olanı da uyku yetiyor(Bir kaç esneme dışında). Bu arada dumanla haberleşmenin yeni boyutunu kullandık. Çaldırmak şayet paketler çok pahalı öğrenciyiz. Şimdi İzmir'de ulaşım zor iş ama Buca'da başka bir zor iş.! #Buca'nınLaneti... Neyse 12.01 de 171 Numaralı otobüse bindim. 12.02'de arkadaşı çaldırdım(Önceden anlaşmıştık, ama ilkel tek çaldırma ile haberleşme.). Aynı otobüse binmeyi başardık. Yarım saatlik yolculuğumuz sonrasında Konak'a ulaşmanın mutluluğunu yaşadık. Konak Metro Büfe'de kahvaltı niyetine Ayvallık tostu yemişek. Ne kadar sürdü sorusuna vereceğim cevap 3 dilenci gelme zamanı kadar. Türkiye'nin her yeri dilenen insanlarla(çocuklarda insandır, daha kötüsü büyüklerin onları bu işe zorlaması) doldu. 

Bu kadar gereksiz bilgiden sonra kütüphane mevzumuza gelebiliriz. Bina görkemli Osmanlı Modern Dönemine ait kapıda da 1912 tarihi asılı aynı zamanda Opera ve Bale Salonu olarak da kullanılıyor. 

Artık içeriye girelim. İçeride bir danışman var ki kimlikleriniz alıyor ve sizi tarama yapmanız için bilgisayarlara yönlendiriyor. Yuvarlak bir yerde bulunan daire masa üzerinde 3 bilgisayar var. Bir bilgisayarın arkasında salon, birinin arkasında giriş, bir diğerinde kapalı bir merdiven var. Bilgisayar olmayan yerde yönetime giden bir koridor mevcut. Taramadan sonra salondan içeri girerek danışmaya ilerledik. Danışmada ki adam kitapların ismini yazmamız için bize fişler verdi. Fişlere en fazla 3 kitap yazabiliyorsunuz. 4 kitap seçmiştim birini eledim. Fişleri verdik ve beklemeye başladık. 10 dk olmadan kitaplarımız geldi. Kanuni Sultan Süleyman'ın dizideki masası kadar büyük olmasa da otantik masalar vardı. 3.30 saat kitap incelememize rağmen sıkılmamış olmamız ortamın güzelliğini açıklar. Fotokopi çektirmediğim için o deneyimi yaşayamadım. Fotoğraf makinem bütün işi benim için ucuza halletti. Önümde oturan amcanın çalışma azmine hayran kaldım. Ben 1-2 dk ara verirken o hiç ara vermeden çalıştı. Salonun her yeri otantik masalarla kaplı ve köşelerde kitaplıklar var(Ansiklopedi ve sözlük tarzı kitaplar.). 16.40'da ise yolculuğumuzun sonuna geldik. Kütüphanenin 17.00 da kapanıyor olmasını çok yadırgadım. 

Konak Pier'de kısa bir tur sonrası 171 otobüsünü beklemeye başladık. Otobüs durağı nasıl bir kalabalık. Köylerde inekler hunharca kamyonlara bindirilir. Aynı o sahne...! Geliş ve gidişimiz ölüm. #Bucalaneti 

Şimdi kahvemi aldım. Keyfime bakıyorum. :p

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder