 |
| Bir Kurban Hikayesi: "Dananın Taşaklarını Tutmak" |
Bir varmış bir yokmuş, Ilgaz dağlarının karşısında bir köy varmış, 35 hanelik bu köyün bir hanesinde her yıl Kurban Bayramı'nda kendi kurbanını kesen, etleri pay eden, sucuk yapan, işkembe temizleyen bir geniş aile varmış. Büyükbaş danayı komşunun ahırında bağlayıp yere yıkmışlar, Allahu Ekber nidaları arasında kurban etmişler; traktörün arkasındaki tahta lifte yükleyip evin bahçesine indirmişler.
Köye enişte kayınçoyu ilk defa getirmiş, hiç kurban kesimi izlememiş olan kayınço meraklı gözlerle etrafa bakınıyor, ne işlem yapıldığını anlamaya çalışıyormuş, pay sahipleri hayvanın başında derisini soymaya başlamış, kimisi hayvanı tutuyor kimisi de hayvanın derisini etinden ayırıyormuş, dananın arka kısmında işlem yapmakta olan enişte ve diğer bir pay sahibi işlemi sürdürürken, enişte kayınçoya bir iş buyurayım mı sana ama pis iş, demiş; etrafa bakınmakta olan kayınço içinden nasıl bir pis iş diye geçirirken ağzından bir kere tabi lafı çıkmış, enişte tekrar uyararak bak ama pis iş diye uyarmış, bir kere tabi diyen kayınço kafasını sallamış ve ne iş buyuracaklarını beklemiş. Enişte şunu tutuversana demiş, şu dediği de dananın taşakları, kayınço ellerini taşaklara uzatırken, dananın da taşağına dokunmadım demem derken enişte ama ben sana pis iş dedim demiş kıkırdayarak gülerken, durum hoşuna giden diğer pay sahibi de diğer taşağı göstererek, şunu da tutuver de şurayı da yapayım demiş; kayınço iki elleri dananın taşaklarını tutar vaziyette bulmuş kendisini. Bir yandan içinden benimle taşak mı geçiyorlar yoksa cidden taşakların tutulması gerekli bir işlem mi diye düşünürken enişte ile pay sahibinin taşakların altındaki deriyi etten ayırmaya çalışmalarını görünce bu düşünceleri bir kenara bırakmış, taşakları bir süre tutmaya devam etmiş, taşakları yeterli komutuyla beraber bırakmış, bu kurban kesme işleminde kayınçonun tuzu ve biberi taşak tutmak olmuş. Enişte kayınço ile taşak mı geçmiş yoksa kurbanın olmazsa olmaz işlemlerinden birini, bu kutsal görevi kayınçosuna mı yaptırmış bilinmez; kayınçonun ellerinde taşaklarla kalakaldığı an, unutamayacağı anılardan birisi olmuş. Eh, bir enişte ile kayınçonun ilişkisini dana taşağı tutmaktan daha fazla ne geliştirebilir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder