Amasya Müzesi Türkiye'nin zengin müzelerinden biri olsa gerek. İçinde çok çeşitli eserler sergilenmektedir. Bu blogda sizi üzüm kabartmalı eserlerle buluşturmayı hedefledim. Yunanlılarda Hristiyanlara, Hristiyanlardan Osmanlı'ya çok çeşitli eserde üzüm kabartmasının kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Amasya Müzesi bahçesinde bulunan bir eserde üzüm kabartması.
Üzümün tarihini günümüzden 9.000 yıl öncesine götürmek mümkün, üzüm konusunda Ahmet Uhri şu değerlendirmeyi yapmıştır: "Neolitik dönemle başlatılan tarımsal faaliyetlerin, tahıllarla başlaması daha sonra baklagil ve diğer birçok bitkinin kültüre edilmesiyle gelişen çiftçi yaşam biçimi içinde bir yerlerde -ancak tahılların ekilip biçilmesinden sonraki bir zamanda- üzümün insanoğlu tarafından evcilleştirildiği saptaması yapılabilir. Kısaca, Yakındoğu tahıl ve baklagillerden sonra üzümünde evcilleştirildiği yerdir. Türkçedeki üzüm sözcüğü, Asya Türkçesinde koparmak anlamına gelen 'üz' kökünden türemekte olup, şarap sözcüğüyse Arapça içmek anlamındaki 'şurb'tan gelmektedir." (http://www.karasaban.net/tarih-oncesi-ve-antik-caglarda-uzum-bagcilik-ve-sarapcilik/)
Amasya Müzesi bahçesinde bulunan bir eser parçasının 3 tarafında üzüm kabartmaları bulunmaktadır.
Hristiyanlık Dönemine ait olan bu eserde de haç ve surat kabartması yanında üzüm kabartması dikkat çekmektedir.
Haç ve surat kabartmalı olan eserin genel görünümü.
Bu lahitin kabartmasında bulunan çıkıntı üzümü andırmaktadır.
Bu lahit kabartmasında insan figürleri yanında üzüm yiyen kuş kabartmalarının da olduğu görülmektedir.
Üzüm yiyen kuş kabartmasının yakından çekimi.
Osmanlı Dönemine ait bir mezartaşında üzüm figürleri görülmektedir.
Hristiyanlık Dönemine ait olduğu anlaşılan eserde Yunanca yazı yanında Kuş ve Üzüm kabartmaları görülmektedir.
Kuş ve üzüm kabartmalarının yakın görünümü ve kalp figürü dikkati çekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder