DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

2 Aralık 2017 Cumartesi

Mısır Memlükleri Tarihi Sultan al- Malik al- Mu’ayyad Şeyh al- Mahmudi Devri (1412-1421)




                                                         

Kâzım Yaşar Kopraman, Mısır Memlükleri Tarihi Sultan al- Malik  al- Mu’ayyad Şeyh al- Mahmudi Devri (1412-1421).

Kitap Özeti
Eser(yazar) başlangıcında kullandığı kaynakları tanıtarak başlamıştır. Kitabeler, sikkeler, diplomatik vesikalar, vakfiyeler, kitaplar: vekayınameler (hususi ve umumi vekayınameler), tabakat ve teracim kitaplar, coğrafi ve topoğrafya ile ilgili eserler, araştırma eserlerden söz etmiştir. Bundan sonra kitap üç bölümden oluşur; birinci bölümde saltanatı ele geçirinceye kadar Şeyh al-Mahmudi’nin hayatı ve faaliyetleri, ikinci bölümde al-Malik al- Muayyad Abü Al-Nasr Sayf al-Din Şeyh al Mahmudi devrinin siyasi olayları, üçüncü bölümde ise Şeyh al-Mahmudi’nin ölümü, şahsiyeti ve eserlerinden bahs etmektedir. 

Abbasi halifeleri zamanında Fars sınıfın üstünlük kazanması nedeniyle halife Ma’mun(813-833) zamanında denge kurulması için Türk birlikleri getiriliyor. Mu’tasım zamanında ise Türkler için Samara kenti kurulacaktır. Irkın bozulmaması için Türk kadınları getirilecektir. Daha sonra Abbasiler içinde Türkler çok güçlenecektir. Önemli görevler alacak hatta devlet kuracaktır. Türk Memlükü olan Ahmed Bin Tolun, 868 yılında Mısırda İlk Türk-İslam devletini kuracaktır. 905 yılında Toluni Devleti son bulacaktır. 935 yılında Mısırda bu sefer Türk-İslam Devleti olan İhşidi Devleti kurulacaktır. 969’da Fatimi Devleti bu devlete son verecektir. 1171’de Eyubiler Mısırı ele geçirecektir. Şacar al- Dürr, Mısırda ilk kadın Memlük sultanıdır. Kadın olduğu dolayısıyla aldığı tepkiler sonucu Türkmani ile evlenip tahtı ona bırakacak ama sonra kendisi öldürecektir. Suriye’de Eyubiler hüküm sürerken, Mısır’da Memlükler hüküm sürmektedir. Moğol istilası nedeniyle Suriye ve Mısır tekrar birleşecektir. 1260’da Moğollara karşı zafer kazanılacak, zaferi kazanan Sultan Kutuz, zafer dönüşünde Baybars tarafından öldürülecektir. Baybars kendi Sultanlığını ilan ederek Memlük Devletinin başına geçecektir. Moğollara karşı yaptığı harpler ile devletin asıl kurucusu olmuş, Abbasi Halifeliğini yeniden kurdu. Bizans ve Altınorda ile ittifaklar döneminin önemli politikalarıdır. 1277’de ölümünden sonra iki sultan olmuşsa da Sülamiş zamanında Atabek al- Asakir olan Kalavun Sultan oldu. Ondan sonra oğlu ve karışık bir dönemden sonra da 1994’de Ketboğa Sultan oldu. 1399’a kadar bir çok Sultan’dan sonra Berkük Sultan oldu.

Şeyh ise 1368 yılında Berkük tarafından satın alınmıştır. Berkük Sultan olmasıyla Şeyh’i azad etti. Sultanın elbise bakım ve onarımını yapan camedar görevine getirildi. Bu görevinden sonra Sultana gezinti yerlerinde refakat etme görevi haseki görevine getirildi. Berkük’ün ikinci Sultanlık zamanında Şeyh’i Sultana içecek ve yemek sunma görevi olan Sakiliğe getirdi. Şeyh’in oyun ve eğlenceye düşkünlüğü yüzünden onlar emirliğine atandı. 1395’de Tablhane(kırklar emiri) emirliğine yükseltildi. 1398 yılında ise Resi Nevbe(Memlük kumandanı ve eğitimi, yüzler emiri) görevine getiriliyor. Berkük’ün ölümüyle oğlu Ferec Memlük tahta oturdu. Berkük zamanında Hac emirliğine getirilen Şeyh 1399’de görevine devam etti. Daha sonra yüzler emirliği(Binler kumandanlığı)na getirildi. 1400 yılında çıkan isyan sonucu açılan Suriye seferine Şeyh’de gitti. Bu seferde Şeyh Tarabulus naibi yapıldı. Timur ile yapılan bir savaşta esir düşmüşse de 1401 yılında kaçmayı başardı. Tekrar Tarabulus naibi yapıldı. Tarabulus’un iç ve dış olayları ile uğraştı. Kara Yusuf ve Cekayir Ahmed Şeyh’e sığındı. Kahire’den öldürme emri gelmişse de emri yerine getirmedi. Yaşbek’in isyan etmesi sonucu onunla Şeyh birleşti. Ferec geldi çatışmalar sonucunda yenilen Şeyh Dimaşk naibliğinden azledildi. 1404’de Dimaşk naibi olan Nevruz ile Şeyh arasında savaş oldu. Dimaşk’ta başka bir savaşta Şeyh yendi. Karışıklıklardan dolayı Ferec kaçmıştı. Yaşbek Ferec’i yeniden bularak geri tahta çıkardı. Şeyh Dimaşk naibliğine atandı. Burada bozguncular ile uğraşıyor ve mali durumunu geliştiriyor. Cekem ile Nevruz birlik olmuştu. Şeyh’in Cekem ile arası bozuluyor. Cekem ile Restende savaş ediliyor. Şeyh yenilmesi ile Cekem ve Nevruz Dimaşk’a giriyor. Bunların Dimaşk’tan çıkmasından sonra Kahire tarafından Şeyh yeniden Dimaşk naibi yapılıyor. Şeyh’in Dimaşk’ı kurtaracağına inanmayan Ferec Suriye seferine çıktı. Haleb’e girdikten sonra geri Sultan Mısır’a döndü. Cekem Haleb’te kendini Suriye Sultanı ilan etti. Suriye’nin Safed kalesi hariç yerlerini kendine itaat ettirdi. Safed kalesinde Nevruz vardı. Cekem’in öldürülmesi sonrası Şeyh Sultan’a sefer yapması için mektup gönderdi. Çıkarları için Şeyh ile Nevruz anlaştı. Nevruz Dimaşk’ı Şeyh’e bıraktı. Nevruz Haleb naibliğini istiyordu. 1407 yılında Sultan Suriye seferine çıktı. Ferec Dimaşk’a girdi. Ferec, Yaşbek ve Şeyh’i yakalattırdı. Sultan Ferec bunları öldürmek istiyordu ama Üstadar “Sultanım sizin onlarda paranız var. Paranız aldıktan sonra öldürün” demesi üzerine beklemiştir. Öldürüleceklerini anlayan Şeyh kaçmanın bir yolunu buluyor. Nevruz’u Sultan Dimaşk Naibi ilan etti. Ferec’in Kahire’ye gitmesi ile Şeyh Dimaşk’e girdi. Nevruz Yaşbek’i öldürdü. Nevruz’un geldiğini duyan Şeyh, Dimaşk’tan çıktı. Nevruz ile Şeyh daha sonra barıştı. Nevruz Ferec’e güvenmiyordu. Aslında kimse kimseye güvenmiyordu. Şeyh Tarbulus’a gitmeye razı olmuştu. 1408 yılında tekrar Dimaşk naibi ilan edildi ve Nevruz ile iyi geçiniyordu. Şeyh’in Haleb’i ele geçirmesi ile Nevruz ile arası açıldı. Nevruz, Dimaşk’a girdi ve aralarında savaş oldu. Tam bir netice alınamadı. Antakya’da olan savaşta Şeyh üstünlük kazanarak Dimaşk’a döndü. Yakalanmış olan Nevruz hapisten kurtuldu. Sultan, Şeyh üzerine sefere çıktı ve Dimaşk’a geldi. Nevruz Şam naibi oldu. Sarhad savaşında Şeyh Sultan’a yenildi ve barış yapıldı. Şeyh’e Tarabulus naibi olarak görev verdiler. Şeyh, Hama’yı kuşattı ve 1410’da Haleb’i ele geçirdi. Sultan’ın sefer yapacağı haberi gelince Şeyh ile Nevruz anlaştı. Sultan Elbistan’a kadar gelmiş, Emirler ise Kayseri’ye kaçmıştı. Şeyh ebediyen Sultan ile savaşmayacağı üzerine bir mektup gönderdi. Şeyh ve Nevruz Kahire’ye giderek Ferec’in oğlunu Sultan yapmak istediler. Başarısız olarak barış yapmak zorunda kaldılar, 1411 yılında Şeyh, Haleb naibi oldu. Şeyh ve Nevruz anlaşmaya ters hareket edince Ferec tavrını değiştirdi. Sultan etrafındakilere güvenmiyor ve gereksiz yere cezalar veriyordu. 1412’de Ferec son defa Suriye seferi yapacaktır. Şeyh ve Nevruz bir tarafta Sultanla savaştı, yenilen sultan Dimaşk’a kapandı. Şey ve Nevruz birbirlerini Sultanlığının kabul etmeyecekleri için birinin fikir vermesiyle Halife’yi Sultan ilan ettiler. Ferec, Dimaşk’tan aşağı indirildi ve öldürüldü. Şeyh kurnazca Nevruz’un Şam naibi olmasını sağladı. Kendisi yeni Sultan ile Kahire’ye gitti. Yeni Sultan, Şeyh’ten habersiz hiçbir şey yapamıyordu. Kahire’de kendisine rakip olan Bektemür’ün ölmesiyle Sultanlığını ilan etti.

Musta’yı halefelikten azletti. Devadar Togan’ın isyanını bastırdı. Üç akraba olup Tagri Birdi, Korkmas, Demürdaş öldürüldü. Arap aşiretleri ile uğraştı. Nevruz Suriye idaresini elinde tutuyordu. Nevruz azledildi ve Korkmas, Şam naibi yapıldı. Üç akraba öldürülmeden önce hem Şeyh için hem de Nevruz için tehlike oluşturuyordu. Şeyh Suriye seferi için 1414’da Dimaşk’ta Nevruz’u yakaladı ve öldürdü. Dimaşk’tan Haleb ve Malatya’ya gitti. Bu arada kendi adına gümüş dirhem basılmasının emretti. Burada işleri hallettikten sonra Mısıra döndü. Suriye’ye kim gitmişse orada kazandığı güçle isyan ediyor ya da etmek için fırsat kolluyordu. Yine böyle oldu Dimaşk naibi Kanıbay isyan teşebbüsüne kalkıştı. Bunun üzerine 1412’de Şeyh Suriye seferi düzenleme kararı aldı. Sultan Şeyh Haleb’e girdi ve Kanıbay’ı yakalaması ile beraber ibreti alem için şehirde dolaştırdıktan sonra şehir kapısının birine astırdı. 1417’de Kuzey şehirlerinin işlerini yoluna koymak için Elbistan’a sefer düzenledi. Şeyh zamanında Doğu Anadolu’ya müdahale ve gücünü kullanan bir Memlük Devleti ile karşılaşıyoruz. Suriye ile ilgili rahatsız edici olayları hallettikten sonra Doğu Anadolu civarındaki güçlere kendisine karşı bir hareket yapmamaları için seferi yapmıştı ve başarılı olmuştu. Karamanoğullarıyla zaman zaman çatışmalar oluyordu. En önemli sorun Tarsus’tu Karamanoğlu’nun zamanında almış olduğu Tarsus’u geri almıştı. Tarsus’a seferler düzenlendiğinde karşı seferler yapılmıştır. Şeyh ‘in oraya gelmesi ile hutbe’nin şeyh adına okutulmasının kabul edildiği görülüyor. Ama Şeyh’in geri dönmesi ile bunu uygulamayacaklardır. Akkoyunlara dostane davranırken bu politika sonucu Karakoyunlar ile düşmani olmuşlardır. Osmanlı ile pek alakaları yoktu. Sadece sefer sırasında Osmanlı’nın elçi göndererek Karamanoğlu’nun Konya tarafındaki toprakları almasına sevinmişlerdir. 

Şeyh döneminde daha önceki dönem göre istikrar sağlanmış, ekonomi düzenlenmiş, toplumsal olaylar ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Uzak topraklarda ki yerlere güçlerini göstermişlerdir. Şeyh’in yapmış olduğu birçok imaret vardır. Köle bir memlukken bir çok görev sonrası sultan olmuştur. Uzun zamandır hasta bulunan Şeyh’in durumu kötüleşti. Tedaviler yapıldı ama Şeyh biraz kendini iyi olduğunu düşündüğü zaman avlara katıldı ve devlet işleri ile çok meşgul oldu. Bu yorgunluk sonrası bir gün fenalaştı, ölmesi bekleniyordu, beklenen oldu ve 1421 yılında vefat etti. Kendisinden sonra oğlu Ahmed Sultan oldu. Şeyh bilgili, kuvvetli ve yetkin bir devlet adamıydı. Zekası ile Nevruz’u Süriye’de bırakmış kendi Sultanlığı yolunu açmıştır. Bu olay şu şekilde olmuştur: Şeyh, Nevruz’a “ben Suriye’de kalayım sen Sultan ile Mısır’a git” demiştir. Nevruz danışmış düşünmüştür. Şeyh’in Suriye’de kalarak ekonomik ve siyasi durumunu güçlendireceğini düşünerek ben kalayım sen Mısır’a git demiştir. Şeyh hedefine ulaşmıştır. Bu olay onun ne kadar kurnaz olduğunu gösterir. Biraz eğlenceye düşkün olmasından başka pek hatası yoktur. 


Not: Bu yazı 2013 yılında hazırlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder