1.)"Hiç güvenmeyin doğu tarafına
Orada yaşar devasa yırtıcılar
Ruh ve insandır onların gıdası
Dokuz güneş dolaşır semalarında
Madenler ve taşlar erir orada
Ama orada her şeye alışmış insanlar.."
2.) "Yolunuz düşmesin sakın güneye!
Desenlerle kapıyorlar alınlarını
İnsan kurban ediyorlar orada
Kemiklerini öğütüyorlar ekmek için
Zehirli yılanlar sarar her yanınızı
Sürüyle dolaşır orada orman devleri
Dokuz başlı boğa yıllarının ülkesi o
Karınca gibi kaynarlar her yerde
Ve yutarlar insanları kemal-i afiyetle"
3.) " Batının pisliklerine gelince; dinle:
Kayar kumlar vardır orada, her yerde
Gök gürültüsü gibi uğuldarlar boşlukta
Yanarsın, kavrulursun, yok olursun her an!
Kurtulursun onun elinde, hani olur ya,
Fazla sevinme: sırada seni bekliyor sahra
Ki her taraf fil yiyen vıcık vıcık karınca
Orada fırtına bekler insanlar sürüler gibi
Toprak dahi pasta gibi yanar kavrulur
Su istiyorsa ha! O kadar kolay mı bu?
Bekleme sakın biri yardım edecek diye
Çöl bu; sonu gelmez, dönüşsüz yol, serapa!..."
(Ch'ü Yüan, Stixi, M. 1954, p. 128-129; aktaran: L. N. Gumilev, Hunlar, (çev. Ahsen Batur), İstanbul 2002, s. 65-66.)
4.) "Kuzeye gitmeyi aklından bile geçirme,
Buzla kaplıdır orada dağ etekleri,
Sürükler İnsanı tipiler yüzlerce metre"
M.Ö VIII.-III. Yüzyılı tasvir eden şiirlerdir. Çin'in 4 bir taraftan düşmanlar ve tehlikeyle sarılı olduğunu anlatırlar. Dönelim Türkiye'ye 3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz içinde aynı yargı sürekli yapılır. 4 tarafımız düşmanlarla çevrili gerçi bu komşu ülkelerle 0 politikasına uygun düşmüyor. Bu 4 tarafımızda ki düşmanlar kim Batı tarafında AB'ye üye olan ülkeler, ama olmaz, AB girmeye çalışıyoruz, şimdi onlara düşman denir mi? Amerika, oda olmaz, Nato üyesiyiz. Rusya, İkinci Dünya savaşında bizden istediklerinden dolayı Nato'ya girdiğimiz varsayarsak düşmanımız olabilir. Onunla da doğalgaz ticareti yapıyoruz, oda olmadı. İslamcılık politikasına yanaştığımız düşünürsek, Arabistan ve Afrika hiç değil, dengimiz bile değiller..
İran olabilir arada gerginleşiyoruz, bunun nedeni ABD politikalarına uymamız olabilir. İran yeni Cumhurbaşkanları seçilene kadar ABD ile araları ince bir ipte idi. Bizim düşman olmamızda şuan buna bağlı olsa gerek. Sonuç olarak 4 tarafımızda düşman bulmak kolay değil, diyelim ki 4 tarafımızda düşman var. Bunlar birbirine bağlı olan ülkeler değil; o zaman ince politika izlersin. Nasıl Rusya'ya karşı Nato'ya girmişsek.
Buradan geri Milattan Önceye geri gidiyorum. Çin'in düşmanlarından birinin izini sürelim.
"Maodun", halk adında bilinen uydurma adıyla "Mete"... Hunlar bu sırada zayıflamışlar ve başka bir kavmin altında federasyonun parçası olarak bulunmaktalar. Başlarında yabgu olarak Tu-man(Halk dilinde bilinen uydurma ismi Teoman) bulunmaktadır. Maodun büyük oğlunu Yüeçilere (Kuşanların atası) rehine olarak verir. Maodun'un üvey annesinin etkisi ile veya Tu-man'ın kendi isteği ile küçük çocuğu veliaht yapar. Yüeçilerin Maodun'u öldürmesi umuduyla Yüeçilere saldırır. Umduğu gibi olamaz Maodun bir şekilde atı çalar ve kaçar. Babasının huzuruna gelir ve cesaretinden dolayı ona 10.000 kişilik bir tebaa verir. Babasının yaptığı her şeyden haberi olan Maodun askerlerini disiplinli yetiştirmek için ıslıklı okunu kime çevirirse, onlarında oklarını ona çevirmesini, oku kime atarsa onlarında oku attığı yere ok atmasını emreder. Bir gün avda ıslıklı okunu atına çevirir ve atar. Oku atmayanları idam ettirir. Başka bir gün dolaşırken muhtemelen cariyelerinden olan kadına oku çevirir. Oklar kadına çevrilir ve ıslık sesi ile kadın ölür. Emri yerine getirmeyenler yine idam edilir. Bir gün babasının olduğu bir avda oku babasının yaverine çevirir herkesin nişan aldığını görünce babasına oku çevirir. Okun ıslık sesi av bölgesini sarar ve bütün Maosun'un askerlerini oku Tu-man'ın üzerine düşer. Tu-man artık ölmüştür. Maodun'un üvey annesi babasını öldürdüğü için tahta geçmemesi için faaliyetleri girmişse de Maodun üvey annesi ve üvey kardeşini öldürtür. İlk bilinen Türk kardeş katli gerçekleşmiştir. Maodun artık Şanyü(Yabgu)dur. Tung-hular devletin durumunu görünce Maodun'dan kutsal sayılan atını ister. Meclis'te at verilir mi verilmez mi tartışması olur. Meclistekiler vermek istemese de Maodun "Komşumuzda kıymetli mi?" der. Cesaret bulan Tung-hular bu sefer Maodun'dan kadın ister ve yine Maodun aynı tavrı koyar. Muhtemelen cariye bir kadın gönderilir. Tung-hular iyice cesaretlenerek çorak bir araziye gelir ve kamp kurarlar. Maodun'dan toprağı isterler, meclis çorak toprağın verilmesini söylese de Maodun "Toprak bir vatanın temelidir. Onu nasıl veririz." diyerek mecliste verilsin diyenleri asar. Tung-hulara savaş açar ve onları hezimete uğratır. 400-500 sene tarih sahnesinde görülmezler. Yüeçiler ve diğer başka kavimleri yenilgiye uğratarak büyük bir güç haline gelen Maodun yönünü Çin'e çevir. Çin'in 4 tarafındaki düşmanlarından birisi olur hatta 4 tarafın 2 tarafı haline gelecektir.
Paylaşılan şiir parçaları içinde 2. şiir parçasında "Kemiklerini öğütüyorlar ekmek için" bölümü bana "ekmek için Ekmeleddin" seçim kampayasını hatırlattı. Cumhurbaşkanı adayının ismi ile çok dalga geçildi. Açık konuşmak gerekirse sloganı ben de beğenmedim. Lakin ismi ile alay edilmesine anlam veremedim. Siyasi alayları ben de seviyorum orada yanlış anlaşılmak istemem ama her gün Akşemseddin(Şimdi Akşemsettin), Celaleddin(Celalettin), Abdullah, Muhammed gibi isimlerden çokta farklı bir isim değil. Söylemesi insanlara zor gelmiş olabilir bu alışkanlıkla alakalı bir durum ve Ekmeleddin ismine de çoktan herkes alışmışa benzemektedir. Bu türde isimleri kullandığımız için zor da olmamıştır. Ekmeleddin ismine de Demokrat partide ki demokratı diyemedikleri için demir kırat dedikleri gibi farklı bir sözcük yerine koymadılar. Demirel ise çok akıllı olduğunu Demokrat partinin devamı olduğunu göstermek için parti logosuna demir kırat resmi koydu(Adalet Partisi). Şimdi anlattığım insanlar demir kırat demenin daha zor olduğunu söylüyorlar. Gözden kaçırdıkları ise halkın o vakit Kırata alışık olduklarıdır. Maodun ile ilgili daha fazla bilgi için "L. N Gumilev, Hunlar".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder