DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

30 Temmuz 2014 Çarşamba

Bayram Havası

"Havada bayram havası var," demek isterdim; havada bayram havası veya bayram ile alakalı bir his ben de oluşmadı. Her sene bayrama eski mercedes otobüs ile gidilir, içi kokar, mutlaka bir üsküfra yapan olurdu. Kalabalık otobüste bir çok kişi ayakta gider, çocuklar kaldırılarak kadınlar oturtulurdu. Sonra köyün(aslında kasabaydı, ben köy diyorum, şimdi de mahalle oldu.) mercedes büyük otobüsü gitti, yerine uzun transitlerden gelince yarı yarıya yolcu kapasitesi azaldı. Bu ayakta gitmeyeceğimiz anlamına gelmiyordu. Halamın kocası araba alınca artık otobüsü köyden biri gelirse görür olduk. Böylelikle her bayram tıkış tıkış gidilen otobüse binmiyoruz, büyük bir rahatlık getirmesiyle yolculuk hissini ortadan kaldırdı. Köye varıldı, pardon hala köy diyorum, mahalle, buna da yakında alışırız. Tabi bir bayramda olmazsa olmaz mezar ziyareti. Mezar ziyareti İslam ritüelinden çok, bir Türk geleneğidir. Hunlardan günümüze kadar bayramlarda ataların mezarı ziyaret edilir ve dua edilir. Yüzyıllardır meydana gelen geleneğimizi, çoğu kişi farkında olmasa da meydana getirmiş bulunduk. Yeni idare sistemi ile Büyükşehir belediyesinden mezara görevli atanmış, bütün mezarları suluyordu. Büyükşehir yasasının köye faydası olarak bunu bir köşeye yazıyorum. Siyasal nedenlerle yapılmış olduğu ne kadar içimi bulandırsa da...

Bildiğiniz gibi Mezar ziyareti arife günü yapılır. Bayram sabahı kalkılır, bayram namazına gidilir. Peygamber döneminde kadınlarda gitmişse de toplum algısı ile tarihi süreçte kadınlar gidemez olmuştur. Bu bayram uyanamadığım için ben gidemedim. Ramazan ayındaki sahura kadar ayakta kalmaya alışmıştım. Erken yatmayı başarabilsem de erken kalkmayı beceremedim. Geç dediğimde 7.30 ama bayram namazı 6.45 de kılınmış bile.. Dedem son dakika yetişmiş, bizi kaldırmaya vakti kalmamış. Bayram namazı olmayan bayramdan hayır gelmeyeceği belliydi. Büyüklerin eli öpülme faslı da çok dandik oldu. Dedemin her sene aldığı lokumun olmaması ise her şeyi mahvetti. 3 ziyaret üst üste ve çok hızlı oldu. Yaş geçince bayram harçlığı veren de olmuyor. Bir kaç yerede ziyareti biz yaptık iyi kötü. Teyzemin torununun adını Emir Han koymuşlar. Timur Sultan olsa bile Cengiz Han soyundan gelmediği için kendini hiç sultan olarak görmemiş ve Emir Timur olarak tarihe geçmiştir. Emir bugün eyalet diyebileceğimiz yeri yöneten, askeri işini yapan makamdır. Diğer gelinden olan torunun adı Ravza, cennette bir bahçenin ismiymiş... Cennete gitmeden bahçesini getirmişler.

Bayramın ikinci günü kimse kimseye ziyarete gitmedi. Hasat ayı olduğu için herkes tarlaya gitmişler. Biz de tarladan fasulye, salatalık, pırasa toplayıp, Konya yoluna koyulduk üst kattan bizim evi su basmış, herhalde bayram nazarı.. Büyük halam ziyaretinden sonra, diğer bayramı küçük halam da geçirdik. Genel olarak bayramdan tat almadım, bayramları da pek sevmem. Lise tercihleri yarın başlıyor. Bayram bayram çocuklara bayram şakası oldu. Asıl sorunsa o yaşta çocukların ne yapacaklarını bilmemeleri ve çevreleri nereye yönlendirirlerse oraya gitmeleri... Gelecekte başkasının tercihleri yüzünden pişmanlık duymasınlar ve zamanları boşa geçmesin. Çünkü pişmanlık duymasam da benim kendi zamanım çevrem yüzünden boşa geçti. Lise sonda(Tabi bunun lise 2 den beri bir alt yapısı var.) Messay sınıfından birden sözele geçtim. Tarih 3. sınıftayım mutlu, mesudum. Kimileri şaşırabilir, mal diyebilir, meslek lisesinden herkes bunu başaramayabilir, diyebilirler ki duymadığım şeyler değil. Mal diyenlere MTOK'u bitirince sevmediğim, garantisi bir işle ne yapacağımı sorarım. Belki Tarih bölümünde de diğer bölümlere nazara daha fazla iş imkanı olsa da iş imkanının sınırlı olduğunu biliyorum. Bu MTOK'taki iş sıkıntısından fazla da değil ve sevdiğim bir iş...

Anlayacağınız; Bu bayramın havası pek iyi kokmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder