DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

19 Şubat 2021 Cuma

YUNAN HARFLİ TÜRKÇE NASREDDİN HOCA FIKRALARI(21-30)

Burada, Yunan harfli Türkçe(Karamanlıca) bir kitapta derlenmiş olan Nasreddin Hoca fıkralarının, 21-30 numaralı fıkralarının çeviryazısını bulacaksınız. Bu eserde, Nasreddin Hoca'ya yakıştırılan fıkraların, kısa birer versiyonunu göreceksiniz. Fıkraların alındığı kitabın künyesi şöyledir: 

Meşhur Nasradin Hoca ve Belagat-ı Mezhake yani Gülmekliğe Sağeste Mesuliyet, (Haz. Ioannes Nikolaides), Atina 1908, s. 8-10.

MEŞHUR NASREDDİN HOCA VE BELAGAT-I MEZHAKE



21. Hoca bir gün ırmak kenarında abdest alırken papucunu su alıp gider, bunun üzerine kenarına çekilip bir kavaradır koyverip(yellenmek) al abdestini de ver papucumu, der.

22. Hoca bir gün vasiyet eder der ki ben öldüğümde bir eski mezara defnedin, zira hazreti Cebrail aleyhisselam gelip şival eylediğinde, ona ben eskiden kendimdi(m), diyerek mezarın eskiliğini göstereyim, der.

23. Günlerin birinde hoca su dökmek için bir abdesthaneye girer ve orada bir hayli saatler durur, neden sonra birisi gelip hocaya hitaben, be hey herif! abdesthanede o kadar saattir ne yapıyorsun, demesine hoca da meğer o abdesthanede bir çeşme bulunup daima şır şır akmakta olmasından kendinin ihtizası bitmemiş zannı ile “bir adem tekmil işini görmeksiz nasıl dışarı çıkabilir” cevabında bulunur.

24. Bir gün hoca hamamda tellağa yıkanırken, tellak hocanın bir tarafını yıkayıp diğer tarafına dönerken hoca tellağın hayalarını tutar, tellak hoca ne yapıyorsun dedikte(n sonra), seni düşmeyesin diye tuttum, der.

25. Bir defa hoca ata binmek isteyip atın yüksek olmasından bineme(me)sine, dönüp arkasına bakıp kimsenin olmadığını görmesi ile kendi kendine gençliğinde her şeye atlayanın ihtiyarlığında ata binememesi tabidir, der.

26. Bir gün bazı çocuklar aralarında bir ittifak, hocanın hamama gittiği gün bunlarda yanları sıra birer de yumurta alıp hamama giderler, göbek taşı üzerinde hocaya hitaben derler ki, gelen tavuk gibi gıgılayarak, yumurta yumurtlayalım ve her kim ki yumurtlamaz ise o tekmilimizin hamam paralarını versin diye karar ederler, çocuklar gıgılayarak gizlemiş oldukları yumurtaları getirip, güya yumurtlamışlar gibi hocaya gösterip, hocanın yumurtası olmamasından bahsi kayıp etti, tekmil masrafı verecektir derlerken birden bire hoca ayağa kalkıp iki ellerini birbirine (v)urarak horoz gibi öterek, bu kadar tavuğa elbette bir horoz iktizadır, deyip, bahsi kazanmaklığa muvaffak olur.

27. Hoca bir gün siyah esvap giyinerek dışarı çıkar bunun tanıdıkları böyle ruba giyinmesinin sebebini sual eylemelerine, babamın öldüğünde siyah ruba giyinip, yas etmemiş olduğumdan şimdi hatırıma geldi de siyah elbise ile yas ediyorum, der.

28. Bir gün hoca şehirden dışarıda gezerken sıcağın tesirinden hararet basıp, bir çeşmeye su içmeye gider çeşmenin de musluğunun yerine bir ağaçtan tıpa kapatmışlar imiş, hoca neden ki tıpayı çekerse kuvvetle akmaya başlamasından, hocanın üstü başı ıslanıp, tekrar tıpasını koyarak darılıp işte böyle deli aktığın için deliğine ağaç sokmuşlardır, demiş.

29. Hocanın arkadaşlarından birkaç tanesi hocanın evinde beslemekte olduğu kuzuyu göze koyup, gelip hocaya bilittifak(ittifakla) derler ki yarın kıyamet kopacak gel hoca kuzunu kes de yiyelim, derler, bunlardan sonra diğer arkadaşları da gelip onlarda aynı meelde ifadede bulunmalarına, hoca emniyet edip, kuzuyu bir seyrangâhta boğazlayıp pişirmeye başlar, kuzuyu boğazlayıp yemeyi isteyenler nice ki bunu gördülerse sevinip ferahlarından(-sevinçlerinden) oynamaya başlarlar ve rubalarını da çıkarırlar, hoca da hepsinin rubasını toplayıp ateşe (v)urup yakar; sonra bunlar gelip hocadan rubalarını isterler, o da madem ki yarın kıyamet kopacaktır ruba ne lazım oturun kuzuyu yiyelim, der.

30. Bir gece hocanın evine hırsız gelip bir hayli eşya yüklenip giderken hocanın haberi olup, o da birkaç öteberi alıp hırsızın ardısıra gitmekliğe başlar, hırsız dönüp hocanın arkasından geldiğini görmesi ile der ki hoca nereye geliyorsun, o da bizim evin sizin eve taşıyormuşuz da sana yardım ediyorum, der.


YUNAN HARFLİ TÜRKÇE NASREDDİN HOCA FIKRALARI



YUNAN HARFLİ TÜRKÇE NASREDDİN HOCA FIKRALARI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder