Burada, Yunan harfli Türkçe(Karamanlıca) bir kitapta derlenmiş olan Nasreddin Hoca fıkralarının, ilk on çeviryazısını bulacaksınız. Bu eserde, Nasreddin Hoca'ya yakıştırılan fıkraların, kısa birer versiyonunu göreceksiniz. Fıkraların alındığı kitabın künyesi şöyledir:
Meşhur Nasradin Hoca ve Belagat-ı Mezhake yani Gülmekliğe Sağeste Mesuliyet, (Haz. Ioannes Nikolaides), Atina 1908, s. 2-5
Meşhur Nasreddin Hoca, Atina 1908, Karamanlı(Yunan harfli Türkçe) |
Nasreddin Hoca Fıkraları: "Öyle ise Bilenler Bilmeyenlere Öğretsin" |
1. Günlerin birinde Nasrettin Hoca(Νασραδήν Χόδζα) camide vaaz(βαίζ) içun kürsüye çıkıp ehaliye hitaben "ya müslimanlar size ne söyleyeceğimi bilir misiniz?" der; ehalide bilmeyiz demelerine Hoca da(Χόδζαδα) "mademki(μάδεμκι) söyleyeceğimi bilmezsiniz ben de(πένδε) size söylemem" der, onun üzerine ehali de(εχαλίδε) şaşıp biliriz demesine "mademki bilirsiniz bende söylemem" demesine, ehali de şaşıp Hoca'ya hitaben, yarımız bilir yarımız bilmez demelerine "öyle ise bilen bilmeyene öğretsin"(οιλε ιτε πιλεν πιλμεγενε ογρεσιν) deyerek kürsüden inip(ενιπ) gider.
NASREDDİN HOCA FIKRALARI: DEVELERİN KANADI OLSAYDI |
Çeviriyazı:
2. Yine bir gün Hoca kendi başına toplananlara hiteben "ya arkadaşla. Cenab-ı hakka deveye kanad vermediği içunda şükr eylemeliyiz zira deveye kanad vermiş olsa idi evlerimizin üzerine kondıklarında mücered evlerimiz çökecekleridi ve yahod bagçelerimize kondıklarında tekmilan harap edecekleridi" demiştir.
Üzerinde oynanmış çeviriyazı:
2. Yine bir gün Hoca kendi başına toplananlara hitaben "ya arkadaşla(r). Cenab-ı hakka deveye kanat vermediği için de şükür etmeliyiz. Zira deveye kanat vermiş olsaydı evlerimizin üzerine konduklarında mücerret evlerimiz çökeceklerdi veyahut bahçelerimize konduklarında tamamen harap edeceklerdi" demiştir.
NASREDDİN HOCA FIKRALARI : "YILDIZLAR" |
3. Hoca bir gün bir başka şehirde yine camide ahaliye hitaben söylerken der ki "ya ahali bu memleketin havası ile bizimkininki tıpkısıdır" ahalide ya Hoca bunu neden biliyorsun demesine, Hoca da bizim memlekette görünen yıldızlar burada da görünür, der.
NASREDDİN HOCA FIKRALARI : "KÖTÜ SES" |
Üzerinde Oynanmış Çeviriyazı:
4. Günlerin birinde Hoca hamama girip bakar ki kimse yok canı sıkılıp ezan(αζέν) okumaya başlar ve sesi kulağına hoş gelince, kendi kendine, mademki benim sesim böyle güzeldir, burada ne duruyorum, deyip; hamamdan çıkıp doğruca bir caminin minaresine çıkar ve öğlen vakti olmasından "ilahi"(τεμδζίδ) okumaya başlar. O sırada aşağıdan geçenlerden birisi Hocanın vakitsiz çirkin sesiyle ilahi okuduğunu görüp, Hocaya hitaben, be hey herif! böyle yakışık pes(πήζ) bir ses ile vakitsiz ilahi okunur mu?, demesine hoca da minareden inip, burada bir hayır sahibi yok mu ki bir hamam yaptırsın da bu yakışıksız sesten kurtarsın, der.
Çeviriyazı:
4. Günlerin birinde Hoca hamama kirup bakarki kimse yok canı sıkılıp azen okumaya başlar vesesi kulağına hoş gelmeyle kendi kendine mademki benim sesim böyle güzeldir burda ne duruyorum deyip hamamdan çıkıp toğrıca bir caminin minaresine çıkar ve öilen vakti olmasından "temcid" okumaya başlar. O sırada assağıdan gecenlerden birisi Hocanın vakitsiz çirkin sesile temcid okuduğını görüp Hocaya hitaben, be hey herif! böyle yakışık biz bir sesile bakitsiz temcid okunırmı demesine hocada minareden enip, burda bir hayır sahibi yokmuki bir hamam yaptırsında bu yakışıksız sesden kuldarsın der.
NASREDDİN HOCA FIKRALARI: BARİ 9 AKÇE OLSUN |
Çeviriyazım
5- Bir gün hocaya rüyasında 9 akçe(ακτζε) verirler Hoca hele 10 akçe(ακτσε) edin deyu niza ederken oyanıp bakarki elinde bir şey yok heman gözlerini kabayup ellerini uzadarak bari 9 akçe olsun kedirin der.
Üzerinde oynanmış çeviriyazım:
5. Bir gün Hoca'ya rüyasında 9 akçe verirler; Hoca hele 10 akçe verin(εδιν) diye tartışırken, uyanır ve bakar ki elinde bir şey yok; hemen gözlerini kapatır ve ellerini uzatarak, bari 9 akçe olsun, getirin, der.
NASREDDİN HOCA FIKRALARI: "ATLILAR" |
Üzerinde oynanmış çeviriyazı:
6. Hoca bir gün kıra çıkıp gezerken karşıdan birçok atlı gelmekte olduğunu görmesi ile seyirderek, bir mezarlık yanına gelir ve bir mezarın içine girer, atlılar hocanın bu halinden şüphelenerek yanına gelir ve bire hoca burada ne yatıyorsun, der. Hoca ise bir lakırdı bulamayıp, mezarda yatan ölülerden olup buraya seyre çıktım, demiştir.
Çeviriyazı:
6. Hoca bir gün kıra çıkıp kezerken karşıdan bir hayli atlı kelmekde olduğını görmesi ile seyirdip bir mezarlık yanına kelup bir mezarın içine kirer, atlılar hocanın bu halinden süphelenerek yanına kelup, bire hoca burda ne yatıyorsın demelerine hoca bir lakırdı bulamayıp mezarda yatan ölülerden olup buraya seyre çıkdım idi demisdir.
Üzerinde oynanmış çeviriyazı:
7. Hoca bir gün bir bostana girer, biraz havuç ve şalgam vesaire her ne buldu ise çuvala koyar ve sırtına yüklendikten sonra giderken bostancıya rast gelir; bunu tutar burada ne ararsın deyince, Hoca şaşırıp, "geçenlerde bir şiddetli(σεδιδ) rüzgar esti, beni buraya attı," der. Bostancı da öyle ise ya bunları kim yoldu dedikten sonra Hoca da der ki rüzgar şiddetli olduğundan beni oradan oraya attı, neye yapıştım ise elimde kaldı; bostancı, ya öyle ise bunları kim çuvala doldurdu demesine de Hoca, işte ben de onu düşünüyorum, der.
Çeviriyazı:
7. Hoca bir gün bir bostana kirup biraz havuç ve salgam ve sair her ne buldı ise cuvala koyup ve sırtına yüklendikden sonra kiderken bostancı rast gelip bunı tutar burda ne ararsın degince Hoca sasırıp derki "keçenlerde bir sedid rüzgar esip beni buraya atdı" der bostancıda öyle ise ya bunları kim yoldu dedikde Hocada derki rüzgar sedid olduğından beni ordan oraya atdı neye yapısdım ise elimde kaldı, bostancı ya öyle ise bunları kim cuvala doldurdı demesinede, hoca iste bende onu düsünüyorum der.
Üzerinde oynanmış çeviriyazı:
8. Günlerin birinde Hoca bir helvacı dükkanına girer, Bismillah, diyerek helvayı yemeye başlar, helvacı bire adam ne yapıyorsun, diye hocayı darp etmeye başlar; Hoca da bunun üzerine bu ne acayip memleketmiş ki insana helvayı dayak ile yediriyorlar, der.
Çeviriyazı
8. Günlerin birinde Hoca bir helvacı düganına kirip Bismillah degerek helvayı gemete baslar, helvacı bire adem ne yapoyorsın deyu hocagı darp etmege baslar, hocada bunın ülerine bu ne acagip memleketimiski ademe helvagı tayak ile gediriyorlar der.
NASREDDİN HOCA FIKRALARI: ORUÇ KAÇ GÜNDÜR? |
Üzerinde oynanmış çeviriyazı:
9. Bir Ramazan ayında orucun kaç günü olduğunu bilmek için bir çömlek hazırlar ve içerisine günde bir taş atmaya başlar. Hocanın kızı da babasının haberi olmadan, bir hayli taş alıp, çömleğe atar; bir kaç gün sonra hocadan "ayın kaçıdır" diye sormalarına (o günde ayın 25 dir), Hoca da "biraz sabır edin, gideyim, eve bakayım, gelir size söylerim" der. Hemen ardından(δέρακαπ) eve giderek hesap çömleğini döküp, taşları saymaya başlar ve sayar ki 120 taş olmuş ve bunun üzerine kendi kendine der ki "eğer bunun hepsinin sayısını tamamen(τεκμιλ) söylersem, bana gülüp deli diyecekler"; gidip halka "bugün ayın 45'i," der, onlarda "hoca ay 30 gündür sen 45'idir diyorsun" demelerine, hoca da "ben insaflı söyledim, eğer çömleğin hesabına kalırsa 125'dir" demiş.
Çeviriyazı:
9. Bir Ramazan ayında oruçun kaç güni olduğını bilmek içün bir çömlek hazırlar ve içerisine günde bir tas atmaya baslar hocanın kızıda babasının haberi olmaksız bir haili tas alıp çömleğe atar, bir kaç gün sonra hocadan ayın kaçıdır deyu sormalarına (o günde ayın 25in imis) Hocada biraz sabr edinde kidegim eve bakagımda kelir size söylerim der derakap eve kiderek hesap çömlegini doküp tasları saymaga baslar ve sayarki 120 tas olmuş ve bunın üzerine kendi kendine derki eger bunın hepisinin sayısını tekmil söylersem bana gülüp deli degecekler, kidip halka bu gün ayın 45i der, anlerde hoca ay 30 gündür sen 45idir deyorsun demelerine, hocada ben insaflı söyledim eger çömlegin hisabına kalırsa 125 dır demis.
NASREDDİN HOCA FIKRALARI: YILDIZ YAPARLAR |
10- Hocaya gök yüzünde vakti geçip eskiyen aları(αλαρη) ne yaparlar deyu sormalarına, yıldız yaparlar deyu cevap verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder