DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

5 Haziran 2022 Pazar

RECAİ TEKOĞLU İLE "ESKİ ÇAĞ TARİHİ" ÜZERİNE SÖYLEŞİ

 

RECAİ TEKOĞLU İLE "ESKİ ÇAĞ TARİHİ" ÜZERİNE SÖYLEŞİ


Eski Çağ Tarihi 

(Prof. Dr. Şeyhmus Recai TEKOĞLU)



Eski Çağ Tarihi Nedir?

Eski Çağ Tarihi, Eski Çağ döneminde yaşamış halklardan kalan maddi ve manevi belgelerinin incelendiği ve değerlendirildiği alandır. Eski Çağ Tarihçiliği kendi içinde basitçe Tarih ve Tarih Öncesi dönemler şeklinde ikiye ayrılır. Bu klasik ayrımda yazının kullanılmış olması ölçüt kabul edilse de sosyal bir varlık olarak insanın gelişimini gösteren süreçler Eski Çağ Tarihi açısından temel olarak Uygarlık Tarihi ve Kültür Tarihi başlıklarıyla kendini gösterir. Uygarlık Tarihi, belirli bir kültür tipinin belirli bir halk adını aldığı tarih kesitidir. Sümer, Asur, Elam, Mısır v.b. gibi. Bu nedenle bütün insanlık tarihi uygarlık tarihinin konusu olarak ele alınamaz. Kültür tarihi ise belirli bir kültür tipinin her hangi bir halk adı almadan kendini çeşitli maddi eserlerle gösterdiği tarih kesitidir. Bütün insanlık tarihini kapsar. Eski Çağ Tarihçiliği, Kültür Tarihi ve Uygarlık Tarihini oluşturan olgu ve olayların sürekli olarak birbirini etkilediği ve dönüştürdüğü alandır. Kültür Tarihçiliği açısından baktığımızda mekân hemen hemen tüm yeryüzüdür veya yeryüzünde kültür ürünlerinin ele geçtiği alanın tamamıdır. Uygarlık Tarihçiliği açısından mekân çok uzun yıllar kuzey doğu Afrika, Ön Asya, Anadolu, Ege, Levant ve Akdeniz'le sınırlı kalmıştır. Bu bölgelerin dışında, örneğin Hindistan ve Çin'de de önemli Eski Çağ evrelerine rastlanmaktadır. Ancak bizim bu kadim dünya topraklarındaki uygarlıkları ele alışımızın temel nedeni Batı Uygarlık modeli olarak benimsenen gelişmelerin hemen hemen tamamının bu topraklarda ortaya çıkmasıdır. Önemli Sami düşünce ve inanç geleneklerinin kökene eski Mısır ve Ön Asya'da rastlanması nedensiz değildir. Babil'i zapt ettikten sonra uyruklarına inanç hürriyeti tanıyan, kendi ana dillerini konuşup yazmalarını devletin teminatlarından sayan, herkesin hür doğduğunu, yasalar önünde eşit sayıldığını Medialı Kyros M.Ö. 6. yüzyılda silindirlere kaydettirerek İnsan Hakları Beyannamesinden binlerce yıl önce Batı Uygarlık modelince benimsenecek birikimin temellerini atmıştır. Doğal olarak Eski Çağ Tarihçiliği yalnızca ülkemizde değil, Batı Akademik geleneklerinde de bu coğrafyayla anlaşılır ve kabul edilir. Görkemli ve etkileyici Çin ve Hint Eski Çağının ne yazık ki, Ön Asya, Anadolu, Hellen ve Roma uygarlık gelişim modelinde her hangi bir etkisi yoktur.


Almanlar Eski Çağ Tarihçiliğinin de aralarında sayıldığı Eski Çağ araştırma alanlarına Altertumwissenschaft (Eski Çağ Bilimi) derler. Bunların arasında Arkeoloji, Epigrafi, Numismatik, Sanat Tarihi, Antropoloji ve Tarihi Dilbilim gibi alanları sayarlar. Eski Çağ Tarihçiliği bütün bu alanlarla çok yakın işbirliği yapmaktadır ancak Eski Çağ Tarihçiliği çalışmalarını arkeoloji veya epigrafi araştırmalarından farklı kılan şey Eski Çağ Tarihçisinin kaynak dille olan ilişkisidir. Bu ilişki belirleyici ve yönlendiricidir. Üzerinde araştırma yaptığı uygarlık alanının kaynak dil bilgisine sahip olmayan bir Eski Çağ Tarihçisi düşünülemez. Nasıl Osmanlıca bilmeyen bir Osmanlı Tarihçisi tasavvur edilemezse, eski Yunanca veya Latince bilmeyen bir Hellen veya Roma tarihçisi de düşünülemez. Ne yazık ki, ülkemizde Eski Çağ Tarihçiliği Arkeoloji, Sanat Tarihi ve Kültür Tarihçiliğiyle karıştırılarak ele alınmaktadır. 

Bu Alanın Sınırlarını Nasıl Çizeriz?

Eski Çağ Tarihini hem zaman hem de mekân olarak diğer tarih kesitlerinden ayıran önemli özellikler vardır. Eski Çağ Tarihi, insanın gelişiminde belirli bir kültür ürününün ortaya çıktığı ilk zaman diliminde başlar ve klasik anlamda Roma İmparatorluğunun çöküşüyle sona erer. Bu zaman kesiti yalnızca kültür tarihçiliğinin esasları açısından ele alındığında yüz binlerce, hatta milyon, yılı içeren uzun bir dönemden oluşur.

Bu Çalışma Alanına Has Ana Kaynaklar Nelerdir?

Bütün Eski Çağ Tarihini içine alan derleyici bir yayın grubu ne yazık ki Türkçede bulunmamaktadır. Cambridge Ancient History ciltleri gibi bir yayın grubu Türkçede halen yazılmamış veya çevrilmemiştir. Eski Çağ Tarihine ilişkin eserlere en çok Türk Tarih Kurumu yayınları arasında rastlanmaktadır ancak bunlar genellikle 50 yıl önce yazılmış veya çevrilmiş eserlerdir. Güncellenmemişlerdir. Ne yazık ki, yabancı dil bilgisi eksikliğinin görüldüğü yerlerde halen bu yayınlara başvurulmaktadır.

Bu Alanda Öncü Kişiler Kimlerdir?

Eski Çağ Tarihinin bütün aşamalarına hakim her hangi bir kimse olamaz. Bu açıdan Osmanlı Tarihi veya Cumhuriyet Tarihi ve benzeri alanlardan tamamen farklıdır. Anadolu ve Ön Asya Tarihi açısından Prof. Dr. Ahmet Ünal, Yunan-Roma Tarihçiliği açısından Prof. Dr. Bülent İplikçioğlu uluslararası çevrelerde tanınmış kimselerdir.

Bir Akademisyen Açısından Bu Alana Özgü Yeterlilikler Nelerdir?

Eski Çağ Tarihine ilişkin merkezi bir arşiv veya benzerleri bulunmamaktadır. Eski Çağ Tarihine ait tüm yazılı ve yazılı olmayan kaynaklar sayıları binlerle ifade edilen ve Anadolu'nun her yanında rastlanan harabelerdir. Bu açıdan materyalle birinci dereceden bir temas kurulabilmektedir. Ayrıca kamu ve özel müzelerde Eski Çağ Uygarlıklarına ait sayısız eseri inceleme olanağı vardır. Araştırma olanakları T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesindeki organlar aracılığıyla resmi olarak yürütülebilmektedir. İstanbul ve Ankara'da Türk ve yabancı misyonlara ait oldukça zengin kütüphanelerde Eski Çağ Tarihçiliğine ait yayınların yüzde doksanından fazlasına kolaylıkla ulaşmak mümkündür. 

Çalışma Yöntem ve Yaklaşımları Açısından Diğer Alanlardan Farkları Nelerdir?

Kaynak dil kullanım bilgisi gerektiren alanlarla arasında her hangi bir fark yoktur. Sonuç olarak Roma ve Osmanlı uygarlıklarının incelenmesinde izlenen araştırma yöntemleri birbirlerine oldukça benzer. Bu açıdan metodolojik bir farka rastlanmaz.

Eski Çağ Tarihi Alanında Çalışmak İsteyenlere Neler Önerirsiniz?

Eski Çağ Tarihi, ne yazık ki, ülkemizde halen hak ettiği ilgiyi elde etmemiştir. Bu nedenle oldukça kapsamlı bir literatür açığına rastlanmaktadır. Eski Çağ Tarihi alanında uzmanlaşmak isteyen bir kimse mutlaka ama mutlaka Almanca, İngilizce ve Fransızca gibi dillerden birini iyi düzeyde bilmelidir. Bu yabancı dil bilme oranı ne kadar artarsa uluslararası başarı oranı da o kadar artar. Modern bir dilin yanında uzmanlık çalışmaları yürütmek istediği uygarlığın kaynak dilini de bilmek zorundadır. Kaynak dil bilgisi olmadan bir başarı şansı oldukça zayıftır. Ülkemizde okutulma olanağının bulunması nedeniyle Latince, Eski Yunanca, Hititçe veya Akadça bu dillerden bir tanesi olabilir. 


Kaynak: Recai Tekoğlu, "Eski Çağ Tarihi", Tarih İçin Metodoloji, Ed. Ahmet Şimşek, Pegem Akademi, Ankara 2018, s. 65-68.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder