DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

21 Mayıs 2016 Cumartesi

ÇİFT DİLLİ ANADOLU

"Anlaşıldığı kadarıyla bu çift dillilik özelliği Anadolu’da çağlar boyu var olmuştur."


Gaziantep'teki çeşme anıtı Osmanlıca ve Ermenice olarak kayıta geçirilmiştir. 

Sinop’taki Keykavus kitabesi Yunanca ve Selçuklu(Farsça) yazılarında yazılmıştır.

Konya Aya Eleni Klise onarım kitabesinde Karamanlıca yazı olarak Yunan,
dil olarak Türkçe’dir.

Ermeni Harfli Türkçe ve Karamanlıca(Grek Harfli Türkçe) Mezartaşı.

Bronz Hitit Tableti

"Anadolu’nun ilk çift dilli anıtları Hitit devletinde ortaya çıkar. Hititçe-Akadça, Hititçe-Luvice, Hititçe-Palaca, Hititçe-Hattice, Hititçe-Hurca sayısız belge vardır. Bu özellik Hitit şehir devletleri döneminde de devam etmiştir"

Kral Kilamuwa'nın Fenike dilindeki kitabesi

"Luvi Hiyeroglif yazılı belgelere Fenike yazısı eşlik etmiştir"

Yunanca-Aramca

"Persler çağında Aramca, anıtlarda kendine yer edinmiştir. Lidce-Aramca ve Likçe-Aramca anıtlar müzelerimizde görülebilmektedirler. Daha sonra Yunanca’nın bu işlevi yerine getirdiğini görüyoruz. Karca-Yunanca, Lidce-Yunanca, Likçe-Yunanca, Sidece-Yunanca anıtlar Anadolu toprağının çeşitli bölümlerinde ortaya çıkmıştır. Yunanca daha sonra çeşitli halklara yazışma aracı olmuştur. Pisidya dili Yunanca olarak yazılmıştır, ancak dili Yunanca’dan çok farklıdır. Geç dönem Frigleri, kendi özgün yazılarını unuttukları için dillerini Yunanca olarak kayda geçirmişlerdir. Anadolu bazen bize o denli ilginç bileşimler gösterir ki, aralarındaki çağ farkına rağmen Yunanca ve Aramcayı bir araya
getirir. Bir Sivas kitabesinde Yunanca ve Aramca bir arada kullanılmıştır "

 Karca kitabe

 Likçe-Grekçe-Aramca yazıt.

"Anadolu eskiçağı bize belki büyük
anıtsal eserler bırakmamıştır,
ancak incelenmesi ve araştırılması
bakımından dünyanın en özgün
ve zengin sahalarını bırakmıştır. Antik
kentleri veya müzeleri gezmeye giden birisi
parıltılı eserler, altın ve mücevher gibi
şeylere dikkat eder. Oysa tarih, tam olarak,
karşısında durduğumuzda hiç bir şey anlamadığımız
o yazılı anıtların arkasında
gizlidir."

Bu blog Recai Tekoğlu'nun "Eski Anadolu Kültürlerinin Temel Özelliği" adlı kısa makalesinin özetidir. Bazı fotoğraflar makaleden alındıysa da çoğunluğu tarafımızdan eklenmiştir. Tırnak ("...") içinde verilen yazılar makalenin yazarına aittir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder