Sırçalı Medresesinin kapısının fotoğrafını görmektesiniz. Bunun sebebi eskiden burasının Sırçalı Mezar Anıtları Müzesi olmasıdır. Restorasyona alındıktan sonra müzede bulunan mezartaşları Etnografya Müzesi bahçesine terk edilmiştir.
Sırçalı Medresesinin kitabesinin fotoğrafıdır. Şimdilerde restorasyon bitmiş bir halde yeni bir işlev yüklenmektedir. İleri zamanlarda işlevini anlamayı umuyorum.
Konya Etnografya Müzesi bahçesine taşınan bir çok mezartaşı iyi durumda bahçede teşhirde bulunmaktadır.
Osmanlıca mezartaşları yanında motifli mezartaşları da teşhirde bulunmaktadır.
Çeşitli Osmanlıca mezartaşı şeklini bir arada görebilmekteyiz.
Birçok mezarlıktan toplanmış oldukları için bloğun fotoğrafı çok sayıda olmuştur.
Amacımız bahçede bulunduklarını göstermek ve internet ortamına kısmen aktarmaktadır.
Bu mezartaşları müstakil olarak sergilenmeyi hak etmektedir.
Sırçalı Mezar Anıtları gibi bir müze yapısında bir zamanlar sergilendikleri gibi.
Osmanlıca ve diğer mezartaşları zenginliğini düşündüğümüz zaman böyle bir kültür müzesi şart olmaktadır.
Konya'da bulunan mezartaşlarının tamamı incelemeyi bekliyor. Bir amacımızda bu konulara ilgi uyandırmak olabilir.
Bu mezartşalarını koruyacak ve ilgi gösterecek bir kültür kuruluşu zorunludur.
Tabi kültürün yok oluşunu izlemek istemiyorsak...
Mezartaşları Etnografya Müzesi bahçesinde toplu halde bulunmaktadır. Bir mezartaşı yığını halinde bulunmaktadır. Yanlarına arabalar park edilmektedir. Daha iyi bir teşhir durumunu hak etmekteler.
Şimdi durumları iyi olan mezartaşılarına bakmanız için fotoğraflarla sizi baş başa bırakıyorum. Yığın halinde bulunan fotoğraflara bir kaç not düşeceğim.
Bu fotoğrafta mezartaşlarının dibine kadar park edilmiş bir araba gözükmektedir.
Mezartaşlarının arkasındaki mezartaşı parçaları dikkati çekmektedir.
İmitasyon çiftbaşlı kartal bulunmaktadır.
Mezartaşı parçaları yığınlar şeklinde üst üste dizilmiş ve kaderlerine terk edilmişler.
Yalnızlıklarını kabul etmişler ve ilgisizliğe alışmış durumda bekliyorlar.
Müzedeki ilgisizliği anlamak mümkün olmasa da genel bir ilgisizliğimiz olduğu gerçektir.
Bir çok mezartaşı mezarlık içinde yok olup gitmektedir.
Belki doğa ve hava koşullarına dayanamıyorlar belki de yeni kazılan bir mezara kurban gidiyorlar.
Çimenlerin üzerine yığılmış eserleri unutmayalım. Onlar içerisinden ilgimi çeken bir parça; restore edilmiş mimarinin 1961 yazıtı.
Yunanca Lahitte müze bahçesinde bulunmaktadır.
BÜTÜN KÜLTÜRLER DEĞERLİDİR VE KORUNMAYI HAK EDERLER.
Emeğine sağlık...
YanıtlaSil