M. FOUCAULT, Doğruyu Söylemek. İstanbul 2014. Ayrıntı Yayınları, 160 sayfa. Çev. K. EKSEN. ISBN:9789755394527. Yasin ÇETİN
Eser, Michel Foucault’un verdiği bir takım derslerin derlemesi niteliğindedir. “Parrhesia” kavramının MÖ V. yüzyıl ile MS V. yüzyıla kadar kullanımına odaklanmakta, kavramın farklı kullanımları, kavram üzerinden gündeme gelen sorunların ve bakış açılarının neler olduğu ortaya konulmaktadır. Burada tanıtımı yapılan eser, dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci ana bölüm Parrhesia Sözcüğü (9-22), ikinci ana bölüm Euripides’te Parrhesia (23-64), üçüncü ana bölüm Demokratik Kurumların Krizinde Parrhesia (65-75) ve son ana bölüm ise Kendilik Kaygısı ve Parrhesia (76-141) başlığını taşımaktadır. Söz konusu çalışma Sonuç Saptamaları (142-146), okuyucuya sağlam bir bibliyografya bilgisi sağlayan Kaynakça (147-154) ve eserin kullanımını oldukça kolaylaştıran Dizin (155-160) kısmıyla sona ermektedir. Eserin Parrhesia Sözcüğü (9-22) başlıklı birinci ana bölümünde kelimenin anlamı, Hellence kullanım şekilleri ve Avrupa dillerindeki karşılıkları verilmektedir. Ayrıca, sözcüğün evrimine dair genel bir tablo ortaya konmaktadır. Euripides’te Parrhesia (23-64) başlıklı ikinci ana bölümde ise Euripides’in eserlerinden yola çıkılarak, Euripides’in eserlerinin Parrhesia kavramı açısından önemi ortaya konulmakta ve farklı Parrhesia türleri ele alınmaktadır. Euripides’in burada ele alınan eserleri ise Ion, Fenikeli Kadınlar, Hippolytos, Bakkhalar, Elektra ve Orestes’tir. Sayılan bu eserler arasından da özellikle Ion ve Orestes isimli eserlerin üzerinde durulmaktadır. Demokratik Kurumların Krizinde Parrhesia (65-75) başlıklı üçüncü ana bölümde Pseudo Ksenophon’un eski bir metni, Isokrates’in Barış Üzerine ve Areopagitikos isimli eserleri, Aristoteles’in Atinalıların Devleti ve Nikomakhos’a Etik eserleri ve Platon’un görüşleri üzerinden “Parrhesia” kavramının kullanımı değerlendirilmesi yapılmaktadır. Kendilik Kaygısı ve Parrhesia (76-141) başlıklı dördüncü ve son ana bölümde ise Platon’un Lakhes ve Yasalar diyaloğu “Parrhesia” açısından ele alındıktan sonra, önceki parrhesia kavramları ile bir değerlendirilmeye gidilmektedir. Philodemos’un Dürüst Konuşma Üzerine isimli eseri üzerinden “Cemaat Parrhesia” olarak adlandırılan parrhesia türü ele alınmaktadır. Kamusal Parrhesia’ın Kinikler ile özdeşleştiği açıklandıktan sonra Dio Chrysostom (MS 40-110)’un Krallık Üzerine Dördüncü Diyalog eseri üzerinden kamusal parrhesia ele alınır. Ayrıca Plutarkhos’un Moralia isimli eseri üzerinden, dost ile girilen parrhesia ilişkisi ele alınmaktadır. Galenos’un Ruhun Tutkularının Teşhisi ve Tedavisi isimli eseri de parrhesia ilişkisine girilebilecek tanımadık birisini anlatması açısından incelenmektedir. Hristiyanlık çileciliği ile Hellen askesis anlayışı karşılaştırıldıktan sonra, Seneca’nın Öfke Üzerine isimli eseri, parrhesia ve kendilik kaygısı üzerinden incelenmektedir. Kendini inceleme geleneğinin Pythagorascılık’dan Seneca’ya kadar gelen geleneği ele alınmaktadır. Seneca’nın karşısındakine veya kendisine Ruhun Dinginliği Üzerine isimli eseri kişinin bir ruh huzursuzluğunu, itiraf etmesi ele alınır. Öte yandan Epiktetos’un Konuşmalar isimli eseri kişinin kendisini incelemesi konusunda ele alınır ve Hristiyanlıktaki günah çıkarma ile benzerlikler ve farklılıklar karşılaştırılır. Euripides’ten Epiktetos’a kadar bir değerlendir me ile bölüm sona ermektedir. Sonuç Saptamaları konuşmayı bitirir. Foucault, “ Fikirler Tarihi ” ve “ (142146)’nda ise Foucault amacını anlatarak Düşünce Tarihi ” kavramlarında bir ayrıma gitmiş, ‘düşünce tarihi’nin bir kavramın farklı zamanlar ve farklı kişi ler tarafından nasıl sorunsallaştırıldığını incelediğini belirtmiştir. Eserde, parrhesia kavramının, MÖ V. yüzyıldan MS V. yüzyıla kadar nasıl sorunsallaştırıldığını incelemiştir.
Bu yazı Libri dergisinde yayınlanmıştır. Atıf Düzeni Y. Çetin, Doğruyu Söylemek. Yazar: M. Foucault, Libri VI (2020) 383-384.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder