Anadolu'nun Ortodoks Topluluğu: Karamanlılar

Anadolu'nun Ortodoks Topluluğu: Karamanlılar 10.04.2017 Yasin ÇETİN Bu yazıda Ortodoks Karamanlılar v...

23 Şubat 2025 Pazar

ÇAY BARDAĞI

Çay Bardağı 



Dört gözlü bir ocak üzerinde, bakır çaydanlıklar, içerisinde çay demini almış, sıcak su bulunan çaydanlık kısık ateş üzerinde kaynamak ile kaynamamak arasında gidip geliyor. Mutfak bildiğiniz gibi. Dar bir alana buzdolabı, ocak, mutfak gereçleri ile dolaplar, çekmeceler, orta halli bir masa bulunuyor. Her mutfakta olmamakla beraber çamaşır makinesi ve kombi de mutfakta bulunuyor. Masanın etrafında dizilmiş sandalye üzerinde oturmuşlar. Birisi kalkıp dinen çayı, çay bardaklarına koyuyor.
-Demek yukarıdan aşağıya daralan bardaklarda çay içemiyormuş ha!
-Evet, onun öyle takıntıları vardır.
-Bizim sorunumuz da bu belki. Hangi bardak olursa olsun çayı içiyoruz. Oysa bizim de çay içmek için özel bir bardak şeklimiz olmalıydı. İşte o zaman her şey farklı olabilirdi.
-Hahaha, alemsin...
***
Üç katlı bir bina; bodrum kat, zemin kat ve birinci kat ya da üst kat. Üst katta yatak odaları(yatakhane), alt katta yemekhane, TV odası ve ders çalışma odaları(etüt). Yemekhanede birçok masa, bir sürü çocuğun aynı anda yemek yiyebilmesi için. Kahvaltı saatlerinde büyük bir çay kazanı, çocukların ilk tanıştığı bol şekerli çay, demir bardakların içinde kaynar halde. Elini yakmadan masaya taşımak bir mesele. İçmesi ayrı bir mesele. İşte o ilk demir bardaktan sonra insanın kendisine özgü bir bardak şekli olmuyor.
***
Dört katlı bir bina, yeni düzenlemeyle her gruba(on kişi civarında oluşan) yanyana veya karşı karşıya dinlenme odası ve yatakodaları dizayn edilmiş. Ranzalar yerini tek kişilik yataklara bırakmış. Her dinlenme odasında bir TV var. Üç kat böyle dizayn edilmiş. Üç katın en altındaki zemin katta idare odaları var. Yemekhane zemin katta yer alıyor, binaya giriş kapısının tam karşısında konuklar için bir oturma alanı, hemen sağda ise yemekhane. Lavabolardan sonra yemeklerin alındığı tezgah ve tezgahın karşısında bir sürü masa ile sandalye. Onlardan sonra bir platform yer alıyor, konuşma falan olduğunda, üstten bakarak konuşma yapma imkanı sağlıyor. Kahvaltı zamanları burada kibrit kutusu bal, peynir, reçel, yağ falan, birkaç zeytin, bir dilim sucuklu veya sucuksuz yumurta ya da haşlanmış yumurta falan veriliyor. Kendi içinde bir döngüsü oluyor. Demir bardaklar burada kendini su bardaklarına bırakmış bir süredir. Çay hala kazanda veriliyor, kimi zaman şekersiz, ortalıkta şeker yok, kimi zaman eldeki tüm şeker kazanın içinde çay şerbete dönmüş. Normal bir çaya nadiren denk gelindiğinde elinizde sadece su bardağı var.
***
Bir kahvehane, mavi masa örtüleri ile kaplı masalarda okey takımları dizili. Bana çay, bana kivi, bana oralet, ben de çay alayım. Lan bu nasıl bardak, buna derler çay bardağı, sen hep demir bardak ve su bardağı gördüğün için bilmezsin. İnsanlar çayı genelde bu bardaktan içerler. Eskiden rakı da çay bardağında içilirmiş. Halam bizi izini çıkardığında onlarda çayı çok küçük çay bardağında içeriz. Onlar büyük bardak sevmez. Dedemlere gittiğimizde ise onların çay bardakları normal çay bardağına göre biraz büyüktür. Ama bizim demir bardak ile su bardağından küçüktür ha! Bak bu kahvedeki bardaklar genel kullanılan çay bardaklarıdır. Masanın ortasında okey taşı ile bitmiş bir oyun sırasında, bardaklardan bir yudum alıp taşları dizmeye başlarlar.
***
Bir kafede oturuyor, gelen garsonun sorusuna efendim, duyamadım derken kulaklıklarını çıkayor.
-Ne istersiniz?
-Çay alayım.
-Çay bardağında mı istersiniz yoksa fincanda mı?
-Demir bardak var mı?
-Nasıl efendim?
-Aaa. Unut gitsin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder