![]() |
EŞİK DEĞER |
Börekçiden sola, bir ara sokak açılır, anason kokusu bira kokularına karışır, Uzakdoğu mutfağından numune eksik olmaz, fakirin yemeği meşhur doyurmaz, makarnacıyı geçince, kafelere uğramadan sağda, antik quntik isimli bir bar&kafe bulunur. Samimi bir ortam loş ışıkların altında oluşur, Arap lakaplı köpek, arada koklar masaları dolaşarak, garsonların elinde çıtır tabakları, bira tabakları uçuşur. Bir bira bitmeden diğer bira söylenir. Bu kadar bira içildiyse hiç kuruyemiş ikram edilmez mi? Leblebi de olur fıstık da güzel abicim. Badem, lüks kaju biranın yanında heder edilmez, ayık kafayla yemek elzemdir, kilosu olmuş kolum kadar... Sağım solum ebe, güzel abim dilenciye para verip ülke sosyolojisini altüst etme!
Masalara dizilmiş dörder dörder sandalyeler, bir tanesi sekizli, bir de L şark köşelisi. Masalar ceviz ağacından değil, bu ekonomide ne gürgeni? Koçtaş kullanım kılavuzlusu. Be abicim bira şişesi üzerinde dursun, anahtarı tutsun, sigarayı taşısın, küllük barındırsın yeter. Gerisi çakırkeyiflilerin gördüğü bir hülya, biraz sonra Serap! Kafalar hep harap, ne olur yaklaşma bana Arap! Çok korkarım köpekten Ya Rabb! Müziği kısar mısın? Kafam kaldırmıyor hiç Rap! Cem Karaca'dan aç bir Raptiye Rap Rap.
Velhasılı dizilmiş bir grup insan, yaşlar çalkantılı, gel-gitli, 40'ında ergenli, yaşları hep 29 tayfası, cinsiyet eşit, cinsiyet eşitliği şimdilik serap. Vuruyor bira bardakları birbirine, yükseliyor kahkahalar ofansif bir şakaya. Gökten üç bira bardağı yanaşıyor masaya, yedi fıstık elinde, on iki kelimelik bir cümle kurma çabası, kırk numara ayakkabı giydiğinden banane. Mualla'ya 62den tavşan yapmasını öğretir misin? Beyaz tavşan delikteki 606 sayısından korkuyor. Alice böyle kek yapmasını nereden öğrenmiş? Konular konuları açar böyle bir masada, ne anlatanın ne anlattığından ne de dinleyenin ne dinlediğinden haberi var.
Ay gökyüzünde dolunay, abi lütfen soyunma ayy! Say say say, kaç bira içtik, biz ne içtik, hesap lütfen! Yan masadan sarhoşlar giderken, yazar sarhoşları yargılamazken, masamızda "götü kalkmış abi bunların" sözleri duyulmuşken,
Cevap gecikmedi:
-"bu götü kalkmış dediğin kişi burjuva mı?!"
-"Yok abi ne alaka, müdür ve yardımcıları,"
-"Şimdi dostum onlar götlerinin kalktığını düşünebilir ama göt kalkması burjuva ve aristokrasi de görülen kavramlardır. Kendini burjuva yerine koymaları, götlerinin kalktığı anlamına gelmez."
-"Abi işte Götleri kalkmış, müdür olunca, bir makama gelince götleri kalkar bunların."
-"Hayır, götü kalkmak doğuştan gelir ya da TÜİK'in açıkladığı vergi eşik değerinden anlaşılır. Eşik değerin en üstünden gelirinin %40ını vergi veriyorsan ya da hiç vergi vermeyecek kadar zenginsen götün kalkar."
-"Abi o zaman eşik değerin altında kalanlara ne diyeceğiz?"
-"Canım bana bir 50lik daha verir misin? Arkadaşlar masaya patates takviyesi ister misiniz?" Kafalar hayır anlamında sallandıktan sonra abimiz lafına devam eder.
-"Eşik değerin altında vergi verenlerin kıçı kalkar. Beli tutulur, kıçı kalkar, kendini bir şey zanneder. Ne öyle çok parası vardır, cakas atar; ne de malikane de oturur hava atar. Eşek gibi çalışır, sömürenlerin sömürmesine yardım eder, bir gün götü kalkanlardan olabileceğini sanır ama nafile. Çok azdır kıçı kalkanlardan götü kalkanlara geçenler. Götü kalkanlar kıçı kalkanlara, onların da bir gün götü kalkanlardan olabileceklerine dair bir illüzyon sunar. Sosyoloji kitapları bunlara gelişmekte olan kıçı kalkıklar, der. Bu kıçı kalkıklar, üretim araçlarının patronları adına, insanları sömürür, kıçlarını çıkarır. Göt çıkması diye bir şey duydun mu? Hayır götü kalkanların kıçı çıkmaz, diğerlerinin kıçı çıkar. Çünkü Götü kalkık olmanın birinci şartı sömürü ile yaşamaktır. Vah kıçı kalkıkların haline, onlara cehennemde büyük odun yığınları dizilmektedir."
-"Önemli olan kıçını kaldırmadan, onurlu yaşamak öyleyse."
-"Götü kalkanlara karşı mücadele etmek gerekir. Onlara özenmek değil. Götlerini kaldıran şey emekçinin emeğinin sömürüsüdür."
-"İşte bu kadar, ne götü kalkıklardan olacağız ne de kıçı kalkık olanlardan."
-"Kadehimi bir taraflarını kaldırmayanlara kaldırıyorum. Ve izninizle mesane mi boşaltmaya gidiyorum."
Çakırkeyif halde, zeminde hafif sallanarak, kah bir sandalyelerden kah bar taburelerinden destek alarak tuvaletin yolunu bulur, mesanesini boşalttıktan sonra yerine dönerken arkadaşının selamına karşılık verir. Arkadaşı, abi senin şu geçen "götveren ile kıçveren" kavramları arasında yaptığın ayrım çok iyiydi, yine üzerine bir ara konuşalım, der. Arkadaşını hafif tebessümle onaylar, bir iki hal hatır cümlesi sonrası vedalaşırlar. Kah sandalyelerden kah bar taburelerinden destek alarak yerine geçer, masada yeni bir konu açılmıştır. Konu eski türkçede silah olarak kullanılan kelimeye gelmiştir, Azerbeycan Türkçesinde "Dalyarak" olarak kullanıldığı konuşulmaktadır. O sırada gece boyunca sürekli göt, kıç kavramlarının havada uçuşmasından biraz hoşnutsuz olan hanımlardan birisi saatine bakarak konuşur:
-"Konu Dalyarağa geldiyse arkadaşlar haydi kalkalım."
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder