DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

3 Ağustos 2019 Cumartesi

Gordon Childe ve Kitapları(Geçmişi Bir Araya Getirmek; Aryanlar; Kendini Yaratan İnsan; Tarihte Neler Oldu; Doğu'nun Prehistoryası)

Gordon Childe, medium.com
  • Gordon Childe, Kuzey Sydney Avustralya’da doğmuştur. 
  • Childe, İngiltere Gramer Okulu Kilisesinde ve Sydney Üniversitesi’nde eğitim gördü. 
  • Childe çok iyi bir dilbilimci olarak, 1927 yılında İskoçya'daki Edinburgh Üniversitesi'ne Arkeoloji profesörü olarak atandı. 
  • Britanya Neolitiği üzerine kazı çalışmaları yürütmüştür. 
  • 1935, 1940 ve 1946 yıllarında, Orkney, Skara, Brae gibi ünlü neolitik köyler de dâhil olmak üzere, İskoçya ve İrlanda'da çok sayıda kazı yönetmiştir. 
  • Ayrıca Balkanlar, Irak, Hindistan ve ABD’de birçok çalışmaya katılmıştır.sosyal bilim teorilerini arkeolojik buluntuları yorumlamak için kullanmıştır.
  • Childe, arkeoloji çalışmalarında marksist bir yaklaşım benimsemiştir. 
  • 19 Ekim 1957 günü Blue Mountains’da bir uçurumdan düştükten sonra ölmüştür. Sağlığının azalması ve intihar ettiği düşünülmektedir. (https://www.academia.edu/11340264/gordon_childe)


Geçmişi Bir Araya Getirmek
Arkeolojik Verilerin Yorumlanması

Geçmişi Bir Araya Getirmek Arkeolojik Verilerin Yorumlanması

V. Gordon Childe, 1946’da itibaren on yıl boyunca arkeolojik sınıflandırma ilkeleri, güncel terminoloji ve metodolojiyle ilgili verdiği dersleri kitaplaştırmış ve Geçmişi Bir Araya Getirmek adıyla yayımlamıştır. 

Childe bu kitapta, arkeolojik düşünme ilkelerini ortaya koyduğu, yorumları ve kavramları araştırır, arkeolojik kayıt tutmanın yöntemlerini inceler ve arkeolojinin, verileri tarihsel bir bütünlük içinde değerlendirmesi gerektiğini savunur. Bununla beraber bu alanda yeni olanlar için de, örneklerini tarihöncesi arkeolojiden alarak, çağların nerede başladığını, neleri kapsayıp nerede bittiğini yorumlamaya ve kültürlerin tanımlanmasındaki kriterleri belirlemeye çalışır. (https://www.alfayayinlari.com/kitap.php?id=372533)

Aryanlar
Hint - Avrupa Kökenlerine Dair Bir İnceleme

Aryanlar Hint-Avrupa Kökenlerine Dair Bir İnceleme

Irk olgusunu yalnızca filoloji ya da antropoloji açısından ele almak; kültürel gruplar arasında çanak çömlekler, araçlar, silahlar ve etnik ya da dilsel gruplardan yola çıkarak belli bağlar tanımlamak bazen yanıltıcı olabilir. Bu yanılgıdan kaçınmak için arkeolojik bulguları tarihsel bütünlüğü ve gelişim içinde kavrayıp yorumlayan Gordon Childe, arkeolojiye Marksist bakış açısını getirmiştir. Neolitik ve Şehircilik Devrimi teorilerini arkeoloji dünyasına kazandırmış; insanların avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik düzene geçiş sürecini açıklayan bir model olan vaha teorisini savunmuştur. Ex orient lux (ışık doğudan gelir) olarak bilinen söylemiyle de Batı ve Avrupa uygarlığının köklerinin Yakındoğu’dan Batıya doğru göç ettiği savını ileri sürmüştür. 

Hint-Avrupa dilleri üzerine çalışmalar yapmış ve bu diller vasıtasıyla Hint-Avrupalıların kökenlerini çözümlemeye çalışmıştır. Gordon Childe, Eski Doğu ve Ege’den edinilen yazınsal kanıtları yetersiz bulmakta, arkeolojik ve antropolojik verilerle tamamlanması gerektiğini savunmaktadır. (https://www.alfayayinlari.com/kitap.php?id=371763)

Kendini Yaratan İnsan

Gordon Childe Kendini Yaratan İnsan

[1]İnsan, fiziki yapı olarak hayatını herhangi bir tabii çevrede olduğu gibi sürdürebilmek için donatılmış değildir. Vücut donanımı hayvanlara yetersizdir. Soğuğa karşı vücut ısısını korumak için ayılar gibi kalın bir posta sahip değildir. Gövdesi ne kaçmaya, ne kendini savunmaya, ne de avlanmaya çok uyumlu sayılmaz. Bir tavşan ya da deve kuşu kadar hızlı koşamaz. Kaplan gibi renk barınağı, kaplumbağa ya da yengeç gibi kabuğu yoktur. Havalarda uçmaya kanatları da yoktur. Gözleri de bir kartalın gözleri gibi keskin ve uzak mesafeyi görebilecek yapıda değildir. Ancak bütün bunlarla birlikte insan, tüm canlılara oranla çok çeşitli çevre ve şartlarda hayatını sürdürebilmiş, üretken olmuş, kendisinden türlü yönlerle güçlü olan hayvanları alt etmeyi başarabilmiştir. Ateşi kullanmış, alet ve barınaklar hazırlamış, yiyeceğini temin etmiş ve kendisine yaşanabilir ortamlar hazırlamıştır.

[2]İNSANLIĞIN GELİŞİM DEVRİMLERİ

İlkel toplumdan barbar topluma, barbar toplumdan uygar topluma insanlığın farklı zaman ve mekanlarda gelişim süreçlerini inceleyen harika bir çalışma.

Kitap Devrim olgusunu temele alarak üç büyük devrimden bahsediyor.

-NEOLİTİK ( TARIM) DEVRİMİ
-KENTLEŞME ( SANAYİLEŞME) DEVRİMİ
-BİLGİYE ULAŞMA SÜRECİ DEVRİMİ

Tarımın başlaması ile avcı-toplayıcı yaşam biçimini bırakıp yabani bitki ve hayvanları evcilleştiren insanlar, Neolitik devrimini başlatacak besin üretiminde büyük köklü değişimlere yol açmıştır. Neolitik Devrimde elde edilen ürünler ile "artı ürün"ü doğurarak ticaret ile yerleşim yerlerini, toplumsal ve ekonomik yaşamlarını da kökten değiştirecek adımlar atmışlardır.

Artı üründeki ekonomik değişme güç odaklarını doğurmuş, yerel ve merkezi güçleri mücadeleye çağırmış, nüfusta büyük artışlara neden olmuş ve sınıfları doğurmuştur. Yerleşim biçimindeki köklü değişim ile küük yerleşmelerden kentsel yapılaşmalara başlanmış ve ikinci devrimi olan Kentsel Devrim ortaya çıkmıştır.

Tabi insanların devrimlerindeki en önemli devrim olan Bilgiye Ulaşmadaki Devrimi sağlayan "Yazı" kısa zamanda diğer tüm devrimlerin başlatıcısıdır. Bununla birlikte matematik, geometri gibi bilimlerin doğuşunu sağlayan yazı kentsel ve tarım devrimindeki anlaşabilirliğin kapısıdır.

Her bir devrim ile insanlığın gelişim süreleri kısalmaya başlamış daha kısa zamanda daha çok bilgi elde edilmiştir.

İnsanlığın gelişimini yazıldığı yıllar itibariyle müthiş bir incelikle anlatan harika bir eser.

Tarihte Neler Oldu

Tarihte Neler Oldu, Gordon Childe

İnsan yeryüzünde görüldüğü yüz binlerce yıllık süre içinde nasıl gelişti? İşte bu kitabın, söylenebilecek her şeyi söylediği savında bulunmaksızın cevaplandırdığı soru budur. Böylece bu kitap beş yıl önce çıkan Man Makes Himeself (Watts and Co.) (İnsan Kendini Yaratır) adlı yapıtımda yazdığım yazılı tarihin şafağının sökmesinden önceki uzun yüzyıllar boyunca insanın gelişmesinin öyküsünün bir uzantısı olmaktadır; gerçekten bu kitapta, II. bölümden V. bölüme kadarki sayfalarda, o kitabımda daha tam bir biçimde ortaya koyduğum birçok olayı ve sonuçları, sıkışık bir biçimde özetlemem gerekti. Fakat o zaman yazdıklarımı, başka bakımlardan, burada izlediğim daha geniş perspektife göre düzeltmek için genişletmek zorunda kaldım. Çünkü sonraki bölümlerde, insan çabasının prehistorya arkeolojisi ile hakkında ancak kurgusal yollardan yargılara varılabilecek olan çeşitli yönlerini ortaya koyan yazılı belgelerin bulunduğu yazılı tarih alanlarına girdim. Ama burada bile, prehistorya devirlerinin belgeleri arasında da sağlanabilir türden somut arkeolojik olguları ön planda tutmaya çalıştım. Son olarak, salt kitabın hacmini fazla büyütmemek için dikkati, insanın gelişmesinin ana çizgisi üzerinde topladım. Fakat bu durumda bile öyküme, zamanımızdan on beş yüzyıl kadar önceki bir tarihte son vermek zorunda kaldım.
Edinburgh, Ekim 1941
V. GORDON CHİLDE
(Gordon Childe, Tarihte Neler Oldu, Çev. Alaeddin Şenel-Mete Tunçay, İstanbul 2009 s. 15)

Doğu'nun Prehistoryası

V. Gordon Childe, Doğu'nun Prehistoryası

PROFESÖR V. GORDON CHİLDE’lN ESERİN TÜRKÇE
TERCÜMESİ İÇİN YAZDIĞI
ÖNSÖZ
Türkçe tercümesi
Medeniyet-şehir hayatı, yazı, kanun, matematik — büyük nehir vadilerinde — Nil, Dicle, Fırat, Indus — doğmuştur ve yalnız buralarda doğabilirdi. Sulamaya dayanan ziraat vasıtasıyla, sanatkarlardan, tüccarlardan, kâtip ve memurlardan müteşekkil bir nüfusu beslemeye yetecek fazla gıda maddelerini
yetiştirmek ve bu fazlalığı şehirlerin merkezi ambarlarında biriktirmek evvelâ yalnız buralarda mümkündü. Fakat bir defa başladıktan sonra, medeniyet yayılmak zorunda idi. Mısır ve Mezopotamya kaynaklarına yakın ve şehir halkının muhtaç olduğu madenler ve diğer ham maddeler bakımından zengin olan Türkiye biraz sonra bu fazlalıktan faydalanmaya ve kendi medeniyetini geliştirmeye başladı. Bu kitap on sene evvel yazıldığı zaman, bunu gösteren deliller esas itibariyle istidlâlî idiler. Bu zamandan beri Türk meslektaşlarım ve bunların akıllıca ve cömertçe yardımına mazhar olan başkaları (yabancı meslektaşlar) tarafından yapılan istikşaflar bu tablonun noksan kısımlarını doldurmaya başlamıştır. Böylece, bu küçük kitabımın tercümesinin bu parlak keşiflerin takdir ve tefsir edilmelerini sağlayan esası aydınlatmak bakımından el’an faydalı olabileceğini ümit ediyorum. Bu kitabın tercümesini üzerine aldığı için muhterem dostum ve meslektaşım Profesör Ş. A. Kansu'ya minnettarım.

İngilizce metni
Civilization - city life , the state, writing, law, mathematics was born and could only have been born in the valley sof the great rivers-the Nile, the Tigris, Euphrates, the Indus : there a lone was it at first possible not only to produce by irrigation farming , a surplus of foods tuffs adequate for the support of a substantial population of craftsmen, merchants, clerks and officials, but also to collect this surplus in the cities' central granaries. But once started, civilization had to spread . Turkey lying near the Egyptian an d Mesopotamian cradles, and beingrich in metals and other raw materials need ed by the urban populations, soon came to share in the surplus and to develop her own civilization. When this book was written ten years ago, the evid en cefor this was mainly inferential. Since then the explorations undertaken by my Turkish co lleagu es an d by those whom they have wisely and generously helped have begun to fill in the picture. So I hope the translation o f my little book will still beuseful as revealing the backg round in the light of which these brilliant discoveries can be appreciated and interpreted . I am therefore very grateful to my estee ed friend and
colleague, Professor Ş. A. Kansu for undertaking the translation.
V. GORDON CHILDE
(Gordon Childe, Doğu'nun Prehistoryası, Çev. Şevket Aziz Kansu, TTK, Ankara 1971, s. XI-XII)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder