DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

9 Eylül 2021 Perşembe

YAZICI TANRI NABU(TANRILAR KRALI MARDUK'UN OĞLU)

Geç Asur Dönemi: Nabu ve Marduk Gösteren Silindir: M.Ö. 8. yy



Tanrı Marduk’un oğlu olarak Babil panteonuna girmiştir. Nabu, Borsippa kenitinin tanrısıydı. M.Ö. Birinci binyıl başlarında tanrıların yazmanıdır. Bu dönemde, Borsippa ve Tanrı Nabu’nun önemi artmıştır. Yeni yıl şenliklerinde tanrı Nabu’nun heykeli de getirilmeye başlanmıştır.

Babil hükümdarı Nabopolassar’ın taç giyme ilahisi ve Asur güçlerini yendiği anlatılan metinde, hükümdara yönetme yetkisini tanrı Marduk’un verdiği belirtilir ve tanrıların efendisi Marduk’un hükümdardan hoşnut kalması istenir. Erra’nın hükümdarın kılıcını verdiği metinde Esagil’in yazıcısı olarak tasvir edilen tanrı Nabu’dan, hükümdarın ömrünü uzun kılması istenir. II. Nabukadnezar’ın döneminden gelen bir metinde, 
“ben Nabukadnezar , Babil kralı, güçlü prens, Marduk’un gözdesi, asil hükümdar, Nabu’nun çok sevdiği, bilgeliği arayan” 
olarak kendini tanıtır. Tanrı Marduk’un gözdesi olduğunu ve tanrı Nabu’nun kendisini çok sevdiği iddiasındadır. Esagil ve Ezida yani tanrı Marduk ve tanrı Nabu’nun tapınaklarının işleyişine ön ayak olduğunu söyler. Hükümdarların görevlerinden birisi de tapınaklarda her şeyin yolunda olduğundan emin olmasıydı. Tapınakların durumu iyi olduğu zaman, tanrıların memnun olarak kraldan hoşnut oldukları düşünülürdü. Metinde tekrar tanrı Nabu görüldüğünde, II. Nebukadnezar’a halkları yönetmesi için bir asa verir. Tanrı Nabu için, “göklerle dünyanın bütünlüğünün koruyucusu” denilir.

Yeni Babil Dönemi Babil hükümdarı olan II. Nabukadnezzar’ın (M.Ö. 605-562) bir metninde, Babilli bir seçkinin başkaldırısı anlatılmaktadır. Metinde direk “günah ve kabahat” işlediğine gönderme yapılmaktadır ve Nebukadnezzar’ın durumu bizzat incelediği, Babilli seçkinin kurduğu tezgâhı bozduğu anlatılır. Nebukadnezzar, öfkeyle ona baktığı ve onun canını almalarını söylediği söylenir. Zamanında Babil hükümdarı Nabopalassar’ın Ezida’ya yani Borsippa’daki Nabu tapınağına bağışlanan arazinin, hileyle mezkûr seçkine geçtiği anlatılmış ve ardından da Babil hükümdarı yüce tanrılar gibi adil karar vererek, mezkûr arazinin tanrı Nabu’nun mülkiyeti olduğunu ilan etmiştir. Babil hükümdarlarının farklı tapınaklara arazi tahsis ettiğini gösteren bir olaydır. Bu metinde ise Borsippa’daki Nabu tapınağına yapılan bir arazi tahsisi anlatılmaktadır.

Yeni Babil Dönemi’nde “prensin aynası” olarak bilinen metinlerden birisinde hükümdarın ne yapmaması gerektiği ve yapılmaması gerekeni yaparsa ne olacağı anlatılır. Metinde Sippar, Nippur ve Babil şehirleri öne çıkar, bu şehirlerdeki insanlara adaletsiz davranılırsa, kent tanrıları olan tanrı Şamaş, tanrı Enlil ve tanrı Marduk, kralı bu davranışlarından dolayı cezalandıracaktır. Bu maddeler arasında Esagila’nın yazıcısı olarak anılan tanrı Nabu'nun ise buraların halkının anlaşmalara rağmen sefere gönderilmesi ve angaryaya sokulması durumunda ne yapacağı anlatılır. Tanrı Nabu'nun yerle göğü düzenleyen, her şeyi yönlendiren tanrı olarak, ülkesindeki anlaşmaları geçersiz sayacağı, ülkesinin düşmanlarını harekete geçireceği belirtilir. Bu duruma metinde tam olarak,
 “eğer onların yaptıkları antlaşmaları fesheder ya da onların yazılı stellerini değiştirir, onları sefere gönderir veya angaryaya [sokarsa], yerle göğü düzenleyen, her şeyi yönlendiren, krallığa emir veren Esagila'nın yazıcısı Nabu onun (kralın) ülkesindeki bütün antlaşmalar geçersiz sayar ve düşmanlığı başlatır” 
yer verilir. Metnin devamında angarya yüklenmesi halinde, yüce tanrıların mekanlarını terk ederek tapınaklara girmeyeceği anlatılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder