DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

22 Ocak 2022 Cumartesi

ASUR HÜKÜMDARI SARGON'UN "TANRI BİLMEZ" ZAGROS ALGISI

II. Sargon -M.Ö. 722-705

Asur hükümdarı Sargon’un(M.Ö. 722-705) Zagros’a yaptığı seferlerden biri hakkında anlatılanlar, Asur tarafından bölge tanrısının nasıl algılandığını göstermektedir. Zagros bölgesindeki insanlar için “kendi güçlerine inandıkları ve tanrı nedir bilmedikleri” ima edilir. Burada kast edilenin Mezopotamya’nın tanrıları olduğu düşünülebilir. Çünkü metnin devamında tanrı Asur sayesinde bu seferi yaptığına işaret eder, bu satırlarda Appatarlı Zizi ve Kitpattia’lı Zalayya isimli iki tanrı yer almaktadır. Bu tanrılar için Manna ve Medlerin bölgesinde, Gizilbundi mıntıkasının tanrıları olarak söz edilirler. Bu kayıt bölgeye gelen İran halklarına dair ilk kayıtlardan birisidir ve “tanrı nedir bilmedikleri” olarak tasviri ile Asur algısı sergilenmiştir. Asur Devleti’nin gözünde tanrı nedir bilmez bu adamların üzerine tanrı Asur’un sözüyle sefer düzenlenmiştir.
“Uzak dağların ücra bir köşesinde yer alan ve oraların halkının, sakinlerinin kendi güçlerine inandıkları ve tanrı nedir bilmedikleri, yaşadıkları yerleri seleflerimden hiçbir kralın ne gördüğü ne adlarını işittiği ne de armağanlarını aldığı Mannalarla Medlerin bölgesinde sürgü misali çaprazlamasına uzanan Gizilbundi mıntıkasının tanrıları Appatarlı Zizi, Kitpattia'lı Zalayya - bana armağan olarak dağlık kesimlerin hükümdarlarını boyunduruk altına almayı ve armağanlarını kabul etmeyi bahseden efendim Assur'un kudretli sözüyle ordumun (yaklaştığını) haber aldılar; ışıyan parlaklığımdan (melammu) ürktüler ve ülkelerinin ortasında paniğe kapıldılar. Appatar ile Kitpa(ial'dan armağanlar - atlar, boyunduruğa koşulmuş sayısız hayvanlar, sıgırlar, küçükbaş hayvanlar- getirdiler ve hepsini Mannaların topraklarındaki Zirdiakka' da önüme serdiler. Hayatlarını bağışlamam için bana yalvardılar, surlarını yıkmayayım diye ayaklarıma kapandılar.” (Amelie Kuhrt, Eskiçağ'da Yakındoğu, c. II, s. 183.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder