Çocuklar İçin Angeliaforos süreli yayınının, 1 Kasım 1878 tarihli sayısında Yunan harfli Türkçe(#Karamanlıca) olarak Galileo hakkında bir metin yayınlanmıştır. Galileo hakkında yayınlanan bu metnin çeviriyazımı yapılmıştır, hem sadeleştirilmiş çeviriyazımı hem de özgün metnin çeviri yazımı verilmiştir; sadeleştirilmiş metinin hemen arkasından özgün metnin çeviri yazımı gelmektedir; Yunan harfli Türkçe metnin görseli ise metnin en sonunda verilmiştir. Bu şekilde Astronomi alanının kavramları, eski Türkçe olarak da gözler önüne serilmiş olmaktadır. Örneğin, Kamer(Ay), Şems(Güneş), Küre-i Arz(Dünya).
Galileo Engizisyon Huzurunda |
EHL-İ RESADDAN OLAN GALİLEO VE ASTRONOMİ
Güneşin ve ayın ve yıldızların durumunu
ve hareketlerini keş(i)f ve araştıranlar, onlara bakmak için dürbün
kullanırlar. Şimdiki vaktin en kuvvetli dürbünleri uzun uzun borulardan yapılıp
bu boruların uçlarında dahi ortası kalın iri ve yuvarlak camlar konulmuştur.
Dürbün uzak şeyleri yakın gibi gösterdiğinden. Yıldızlara dürbün ile bakıldığı
vakit onlar çocukların dürbünsüz gördüklerinden daha büyük ve yakın görünür.
İşte bu sebepten dürbün ile yıldızlara ve aya ve güneşe bakanlar onların şek(i)l
ve terkipleri ve dünyadan uzaklıkları ve dünya ile münasebetleri ve onların ağırlıkları
hakkında bile yeni yeni malumat elde ediyorlar. Her asırda bazı insanlar
yıldızlara bakıp onların hareketlerini incelemeye çalışmışlar ise de eski vakitlerde
dürbünleri yoktu. Takriben 300 sene evvel İtalyalı Galileo(Καλιλέω) isimli kişi
dürbünü ıslah edip kullanımını düzenledikten sonra, elli sene kadar yıldızların
durumunu u hareketlerinin incelenmesi ile meşgul olmuştu. Bu kişi güneşin
üzerinde bulunan lekeleri ve ay ile yıldızlar hakkında dahi başka birçok
şeyleri dürbünle keşif etmiştir ve ilk defa olarak, resathanelerde kullanılır bir dürbün yapmış olduğundan, dürbünün mucidi sayılır.
Galileo’nun vaktinde dünya sabit
yani durmuş, güneş ise onun etrafında döner diye sanılırdı, Galileo bu anlayışa
karşı olarak güneşin etrafında dünya ve gezegen denilen yıldızların döndüklerini
öğretmeye başladı.
Katolik papazları Galileo’nun bu öğretisini
Kitab-ı Mukaddes’in öğretisine aykırı kabul edip, Galileo’yu yakalayarak sapkın
diye yargılamaya getirmişler. Yukarıdaki tasvirde Galileo engizisyon yani din
teftişi mahkemesinde ayakta durmuş görülüyor. Bunun yargılanması iki ay sürdü
ve Galileo yukarıdaki öğretilerinden dolayı hapse atıldı, öğretisinin yanlış
olduğunu kabul edinceye kadar baskılanması için mahkûm edildi. O vakitlerde din
teftişi mahkemesi sapkın suçu ile suçlananları öldürmeye hakkı ve yetkisi vardı
ve Galileo ölüm korkusundan güneşin durmuş olması ve dünya ile ay ve öteki gezegenlerin
durumu ve hareketleri hakkında doğru keşiflerini inkâr etti. Rivayete göre, Galileo
güneşin etrafında dünyanın döndüğünü inkâr ettiği sırada yavaş bir sesle “Her
ne hal ise, yine deveran ediyor” demiştir.
Galileo uzun vakit hapiste
kalmadı, lakin ömrünün sonuna kadar düşmanları onun öğretilerini ve hareketlerini
dikkatle incelerdi. Galileo gayetle sevdiği astronomi bilimine kendini vakıf ettiği
için gözünün nurunu kayıp edip, 77 yaşında olduğu halde 1641 tarihinde vefat etti.
EHLİ RESADDAN OLAN GALİLEO VE İLMİ HEY’ET
Güneşin ve kamerin ve yıldızların heyyet u hareketlerini keşf u tahkik edenler onlara bakmak için dürbin kullanırlar. Şimdiki vaktin en kuvvetli dürbinleri uzun uzun borulardan yapılıp bu boruların uçlarında dahi ortası kalın iri ve değirmi camlar konulmuş dur. Dürbin uzak şeyleri yakın gibi gösterdiğinden. Yıldızlara dürbin ile bakıldığı vakit onlar çocukların dürbinsiz gördüklerinden daha büyük ve yakın görünür. İşte bu sebebden dürbin ile yıldızlara ve aya ve güneşe bakanlar onların şekl u terkipleri ve küre-i arzdan uzaklıkları ve küre-i arz ile münasebetleri ve onların sıkletleri hakkında bile yeni yeni malumat kesp ediyorlar. Her asırda bazı âdemler yıldızlara bakıp onların hareketlerini teftiş etmeye çalışmışlar ise de eski vakitlarda dürbinleri yok idi. Takriben 300 sene evvel İtalyalı Kalileo(Καλιλέω) nam zat dürbini ıslah edip istimalini nizama koduktan sonra, elli sene kadar yıldızların heyyet u hareketlerinin teftiş u tedkiki ile meşgul olmuş idi. Bu zat güneşin üzerinde bulunan lekeleri ve kamer ile yıldızlar hakkında dahi sair bir çok şeyleri dürbinle keşf etmiş dir ve ilk defa olarak, resadhanelerde kullanılır bir dürbin yapmış olduğundan, dürbinin mucidi sayılır.
Kalileonun vaktinda küre-i arz sabit yani durmuş, güneş ise onun etrafında deveran eder diyu zann olunur idi, Kalileo bu zannın hilafında olarak şemsin etrafında küre-i arz ve seyyare denilen yıldızların deveran ettiklerini talim etmeye başladı.
Katolik papasları Kalileonun bu talimini Kitab-ı mukaddesin talimatına mugayir add edip, mumaileyhi ahz ü kiriftle ehli zelalet dir diyu muhakemeye getirmişler Baladeki tasvirde Kalileo enkizisyon yani teftiş-i din mehkemesinde ayakta durmuş görülüyor. Bunun muhakemesi iki ay sürdü ve Kalileo mezkur talimatından dolayı hapse ilka ile, talimatının yanlış olduğunu ikrar edinceye kadar tazyik olunmaya hükm olundu. Ol vakitlarda teftişi din mehkemesi zelalet töhmeti ile müttehim olanları katl etmeye hakk u selahiyeti var idi ve Kalileo ölüm korkusundan güneşin durmuş olması ve küre-i arz ile kamer ve sair seyyarelerin hal u hareketleri hakkında keşfiyat-ı sahihesini inkâr etti. Rivayete nazaran, Kalileo şemsin etrafında küre-i arzın deveranını inkâr ettiği sırada yavaş bir sesle “Her ne hal ise, yine deveran ediyor” demiş dir.
Kalileo uzun vakit hapsda kalmadı, lakin ömrünün sonuna kadar düşmenleri onun talimat ve harekenlerini dikkatle teftiş ederler idi. Kalileo gayetle sevdiği ilmi heyete kendini vakf etdiği içun gözünün nurunu gayp edip, 77 yaşında olduğu halde 1641 tarihinde vefat etdi.
Galileo, Angeliaforos |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder