DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

2 Ekim 2024 Çarşamba

1881 Tarihli Metin: "Kürtler 2: Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)"

 

1881 Tarihli Metin: "Kürtler 2: Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)"


"13 Eylül 1881 Tarihli Angeliaforos'da "Kürtler 1" Başlıklı Metin" blog yazımız ve çeviryazım çalışmamızın devamı niteliğinde olan bu blog içeriği, Angeliaforos'un 20 Eylül 1881 tarihli sayısındaki "Kürtler 2" başlıklı yazının çeviriyazımını içermektedir. Metnin çeviriyazımından önce yazının içeriği hakkında bilgi verilmiştir. Bu içeriği okumadan önce "Kürtler 1" başlıklı içeriğimize bakmanızı öneririz.


"Kürtler 2" başlığı yanında söz konusu yazımız "Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)" başlığını taşır. Bu başlık altında ilk paragrafta Sunni mezhebine dair cümle yer alır ve Osmanlı Devleti'nin ve Kürtlerin büyük kesiminin bu mezhepten olduğu dile getirilir. Kirmançi dilinde konuşanların genelinin Sunni, Zazaların ise Ali'ye tabi oldukları, fakat bazı yerlerde Sunni Zazaların, bazı yerlerde ise Şii veya Kızılbaş Kürtlerin olduğu belirtilir. Paragraf bitmeden Kızılbaş kelimesi için "Şiilere Sunni Müslümanlardan tahkir(Hakaret) için verilmiş bir isimdir" bilgisi verilir. 


İkinci paragrafta Sunni Kürtlerin Şafi şeriatına bağlı oldukları, ruhani liderlerinin Şeyh Ubeydullah olduğu, İran'daki Kürtlerin Şafi oldukları, Şeyh Ubeydullah'a uydukları ve ona sevgi besledikleri, bu şeyhin İran'ın Şii olmasından dolayı İran hükûmetine düşman olduğu söylenir. Beyazıt'tan Süleymaniye'ye kadar yaşayan Kürtler üzerinde şeyhin nüfusu ve tesiri olmakla beraber, İran Kürtleri üzerinde de etkisi olduğunu okuruz. 


Üçüncü paragrafta Kızılbaşlar hakkında bilgi verilir, bu mezhebin "Şii mezhebiyle putperestlikten" oluştuğu, Hristiyanlığın bazı ayinlerini içerdiği bilgisi verilir. Daha sonra Dersim'de 3000 Ermeni ile beraber 60000 kadar Kızılbaş olduğu, Osmanlı hükûmetinin burayı zapt edemediği ve buranın asayişi ile emniyeti için büyük bir ordunun gerektiği söylenir. 


Dördüncü paragrafta Zaza Kürtlerinin batı tarafında Dersim Kürtlerinin mezhebinden olup, Türkçe konuşan Türk ve Türkmen Kızılbaşlardan söz edilir. Arapgir tarafındaki Arguvan ilçesinin 12000 Türkçe konuşan nüfusu örnek verilir. Arapgir Sunni Türkler ve Kızılbaşların birlikte yaşadığı, Eğin'in köylerinin dörtte birinin Kızılbaş olduğu ve Malatya'da dahi çok Kızılbaş yaşadığı bilgisi verilir. 


Beşinci paragrafta ovalarda yaşayan Türk ve Kürt Kızılbaşların nüfusunun çok olmadığı, çalışkan, idareli, gayretli oldukları söylenir. Akçadağ ve Dersim taraflarındaki dağlı ve sahra(beyâban) Kızılbaşların coğrafi özelliklerine güvenerek, ayrıca hükûmetin zayıflığından yüz bularak çoğunun bağımsız hareket ettiği bilgisini okuruz. Dersim Kürtlerinin çoğunun çoban olduğu, hava koşullarından dolayı hanelerde yaşadıkları, gasp ve talan için Arapgir, Eğin ve diğer yerlere gittikleri bildirilir. Bu Kızılbaşların köyleri civarında biraz ekin tarlası bulunduğu, Dersim de ise maden ve ormanın bol olduğu yazılmıştır.


Altıncı paragrafta ülkenin geleceği için Kızılbaşların önemli olduğu, Osmanlı'ya karşı ve düşmanlık ile kin besledikleri, Sunniler ile Şiiler arasında öteden beri olan husumetin arttığı, bu düşmanlık ve kinden dolayı Kürtler ve Ermenilerin birbirine dost olmaya başladığı, Osmanlı askerlerinin tehlikesiz gidemediği yerlere Hristiyanların rahatlıkla gidebildiği, Kürt kadınlarının Türklere örtüsüz görünmezken Ermenilerden sakınıp kaçmadıkları bilgileri verilir. Fırat nehrinin batı tarafında sadece Türklerin değil Ermenilerin dahi Dersimlilerce gasp ve talandan şikayetçi olduğu, bazı köylerin Dersimli Kürt reislere vergi vererek bu gasp ve talana uğramayacaklarından emin olmak istedikleri bilgilerinden söz edilir. 


Yedinci paragrafta Dersim'i ziyaret etmiş olan Avrupalı Mr. Taylor'ın verdiği bilgilerden söz edilir. Dersimli Kürtlerin güney tarafındaki düz ovalıklarda yaşayan Seyit Hasananlı ve Erzincan civarındaki kayalık dağlarda yaşayıp asıl Dersimli olarak isimlendirilen iki kabileye ayrıldıkları, birinci kabilenin çiftçi olup hükûmete az çok itaat ettikleri, ikinci kabilenin ise çoban olduğu ve hükûmete itaatsiz ve asi olduğu söylenir. Mr. Taylor'a göre Dersimliler çok eski putperestlerin soyundan gelmiştir. Hassanan kabilesi ise İran'ın Horasan bölgesinden Malatya civarına oradan ise Dersim tarafına göç ettikleri bilgisi zikredilir. Din ve mezhep açısından iki kabile arasında fark olmadığı söylense de dillerinin arasında farklılık olduğuna işaret edilir. 'Asıl Dersimli"lerin dili Kürtçe olup, birçok Ermenice kelimeyi içermekte olduğu, bunların mezhebinin Hristiyanlık, Müslümanlık ve Putperestlik öğelerinden oluştuğu, Dersim Kürtlerinin yaşadıkları yerde Ermeni harabeleri ve yazılarının bulunduğu, Ermenilerin zamanında sürüldüğü, fakat Kızılbaşların çoğunun Hristiyan Ermeni ismini taşıdıkları bilgisine yer verilir. Son cümlede ise Kızılbaşların evlilik adetleri ve diğer dinsel adetlerinin çoğunun Hristiyan adetlerin alındığı üzerinedir. 


20 Eylül 1881 tarihli "Kürtler 2" yazısının içeriği böyledir, başka bir blogda 4 Kasım 1881 tarihli "Kürtler 3" başlıklı yazıya yer verilecektir. Şimdilik sizleri "Kürtler 2" başlıklı yazıyla baş başa bırakıyorum.


***

KÜRTLER 2

Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)


Sunni mezhebi malum olduğu üzre, İslam'ın asıl u esası üzerine kalmış bir mezhep olup, Devlet-i Osmaniye'nin ve Kürtlerin kısm-ı azeminin mezhebidir. Kirmançi tekellüm eden Kürtler alelumum Sunnidirler. Zazalar ise ekseriya Ali'ye tabidirler. Fakat bazı mahallerde, mesela evvelki bentte zikr olunan hududun cenubi kısımlarında bulunan Zazalar Sunnidirler. Bilakis Kemah'da ve Zazalar memleketinin garp cihetinde sair yerlerde Kırmançi tekellüm eden Şiiler yahut kızılbaşlar dahi vardır. (Kızılbaş ismi Şiilere Sunni Müslümanlardan tahkir için verilmiş bir isimdir).


Sunni olan Kürtlerin saiki kaffesi Şafi şeriatındadırlar ve Şafi Kürtlerin şimdiki reis-i ruhanesi maşhur Şeyh Ubeydullah'tır. İran'daki Sunni Kürtler dahi Şafi mezhebinden olup Şeyh Ubeydullah'a çok muti ve muhibbdirler. Şeyh-i mümaileyh dahi Sunni olması cihetiyle Şii olan İran hükûmetine haliyle kavi düşmandır. Şeyh Ubeydullah'ın Beyazıt'tan Süleymaniye'ye kadar Osmanlı Kürtleri üzerine çok büyük nüfus u tesiri olup, bu tesir İrani Kürtler üzerine dahi caridir. 


Kızılbaşların mezhebi Şii mezhebiyle putperestlikten mürekkep olup Hristiyanlıktan dahi bazı ayinleri vardır. Erzingan'ın cenup cühetiyle vaki dağlık ve yanaşılması güç olan ve 3000'i Ermeni Hristiyan ve bakisi Kızılbaş olarak 60000 kadar sekenesi bulunan Dersim kıtası Kızılbaşların diyarı dahilindedir. Osmanlı hükûmeti Dersim kıtasını hola kamilen zapt u teshir edememiştir ve orada asayiş u emniyeti muhafaza etmek için daima epeyi büyük bir ordu lazımdır.


Kızılbaş Kürtlerden maada Zaza Kürtleri diyarının garp tarafında Dersim Kürtleri mezhebinden olan lakin Türkçe tekellüm eden Türk ve Türkmen Kızılbaşlar dahi vardır. Mesela Arapkir tarafında Argavan kazasının Kızılbaş zannolunan takriben 12000 sekenesi Türkçe tekellüm ederler. Arapgir kazasında Müslüman sekenesinin takriben iki sülsü Sunni Türk ve bakisi Kızılbaş'tır. Rivayete nazaran Eğin karyelerinin dörtte biri Kızılbaş'tır. Malatya sancağında dahi çok Kızılbaş vardır.


Ovalarda sakin olan gerek Türk gerek Kürt Kızılbaşlar sayıca az, lakin çalışkan, idareli ve gayretlidirler. Agçadağ(Malatya) ve Dersim taraflarında dağlı ve beyâban mahallerde sakin olan Kızılbaşlar kendi memleketlerinin metanet-i tabiiyesine güvenerek ve hükûmetin zayıflığından yüz bularak öteden beri saiki müstakildirler.


Dersim Kürtlerinin kısm-ı azemi çobandır, lakin havanın şiddeti sebebinden olmalıdır ki hanelerde sakin olurlar ve gasb u garet içim Arapkir, Ekin ve sair taraflara giderler. Bu Kızılbaşların köyleri civarında şurda burda bazı ekin tarlaları bulunur. Dersimde maden ve orman boldur.


Memleketin müstakbeli için bu Kızılbaşların büyük ehemmiyeti vardır. Kızılbaşların efendileri olan Osmanlılar hakkındaki buğz ve adaveti Şiiler ile Sunniler arasında öteden beri mevcut olan husumeti artırmıştır. Bu buğz u adavet sebebiyle konşu Ermeniler ve Kürtler yekdiğerlerine dost olmaya başlamışlardır. Hristiyanlardan çok kerre işittiğime nazaran Osmanlı askerlerin tehlikesiz gidemedikleri birçok yerlere Hristiyanlar selametle gidip gelebilirler ve Kürt kadınları Türklere asla örtüsüz görünmedikleri halde Ermenilerden sakınıp kaçmazlar. Fakat Eufrates nehrinin garp tarafında bazı yerlerde yalnız Türkler değil, Ermeniler dahi Dersimlilerin gasb u garetlerinden şediden şikayet ederler. Bazı köyler Kürtler tasallutundan azat ve emin olmak için Dersimli Kürt rüesasına senevi vergi verirler.


Dersim'i ziyaret etmiş Avrupalılardan birisi olan Mr. Teiler nam zatın beyanınca Dersimli Kürtler cenup tarafındaki düz ovada sakin olan Seyit Hasananlı ve Erzingan civarında kayalık dağlarda sakin olup asıl Dersimli tesmiye olunan iki kabileye taksim olunurlar. Birinci kabileden olanlar çiftçi olup hükûmete az çok mutidirler, ikinci kabileden olan ise çobandırlar ve hükûmete itaatsiz ve asidirler. Mr. Teiler asıl Dersimlileri tarihi Milattan evvel mezkur mahalde bulunan putperestler neslinden add ediyor, Hasananlı tesmiye olanlar ise anasıl İran'ın Horasan memleketinden olup muahharen Malatya civarındaki Agcadağ'a ve oradan Dersim'e hicret etmişlerdir. Din u mezhep cihetiyle bu iki kabileler arasında büyük bir fark yoktur. Lisan cihetiyle aralarında fark vardır. Asıl Dersimlilerin lisanı Kürtçe olup bir çok Ermeni lügatleri dahi almıştır; bunların mezhebi dahi Hristiyanlıktan, Müslümanlıktan ve putperestlikten mürekkeptir. Dersim Kürtlerinin sakin oldukları yerlerde birçok Ermeni şehr, köy, kilise ve manastır harabeleri ve bu harabelerde eski Ermeni lisanında birçok yazılar bulunur. Memleketin asıl sahipleri olan Ermenilerden çoklar vaktiyle kendi mülklerinden tard olunmuşlardır fakat Kızılbaşlardan çoklarının isimleri eski Hristiyan Ermeniler isimlerinden muharrer olup hala Muş civarında ve Ermeni sakin olan sair mahallerde müstâmel isimlerden oldukları haber veriliyor.


Kızılbaşların izdivaç adetleri ve sair dince adetlerinden çokları Hristiyanlardan alınmıştır. 

***

1881 Tarihli "Kürtler 2: Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)"

1881 Tarihli "Kürtler 2: Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)"



1881 Tarihli "Kürtler 2: Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)"



1881 Tarihli "Kürtler 2: Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)"

1881 Tarihli "Kürtler 2: Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)"



1881 Tarihli "Kürtler 2: Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)"



1881 Tarihli "Kürtler 2: Sunniler ve Ali'ye Tabi Olanlar(Şiiler)"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder