DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

9 Haziran 2017 Cuma

YUNAN HARFLİ TÜRKÇE METİN: "İLM-İ SARF DERSİ"

Markos ilm-i sarf dersini okuyordu, lakin bu ders ona güç görünüyordu, çünkü oturup dersini belleyecek yerde, dersten sonra ne yapacağını düşünmekteydi. Markos'un anası dahi bunu görüp, "Markos, dersini öğrenmez misin?" dedi. Markos "Öğreniyorum, istersen sor da bak" diye cevap verdi.

Anası onun kitabını alıp dedi "Evvela dersinde olmayan bir sualim var. Bir okka tüy mü, yoksa bir okka kurşun mu ağırdır?" Markos cevap, "Kurşun ağırdır" dedi. Anası ona "Düşünmeyerek cevap verdin, Markos bilmez misin ki, gerek tüy olsun gerek kurşun, okka daima okkadır?" dedi.

Markos, "Gerçek cevap verdiğimde zihnim başka yerdeydi. Beni sokakta bekleyen Thomas'ı düşünüyordum" dedi. O vakit anası ona dedi: "Derslerinin sana zor göründüğünün sebebi işte budur. Aklı başında, düşünerek dersini okumazsan, hiç bir vakit öğrenmezsin. Şimdi söyle bakalım, bugün ne öğrendin. İsm nedir?"

Markos, "İsm, bir şahıstan ya bir nesneden haber veren kelimedir" dedi.

Anası, "Bunu pek iyi öğrenmişsin, Markos ama fikrini iyi anlamış mısın?" diye sordu ise, Markos, "Evet, fakat şunu bilemiyorum ki, her lügat ism değil midir?" diye cevap verdi. 

Anası "yok" dedi. "Lügatler türlü türlüdür. Mesela, Markos buraya gel, dediğimde, Markos lügati bir zattan haber verendir, bu sebepten Markos ismdir. Gel lügeti ide de Markos'a ne edeceğini haber veriyorum, bu sebepten gel lügati başka bir cins lüget, yani fiildir. Buraya lügati ile de, Markos'un nereye geleceğini bildiriyorum. Bu dahi Markos ve gel lügatlerin cinslerinden farklı bir cins, yani zarf denilen lügatlerdendir."

Markos validesine, "İyi, amma, gel dediğimizde, bir şeyden haber vermiyor muyuz?" diye sordu, validesi dahi "Hayır, bir şey üzerine söylemiyoruz. Gel lügati ne bir zat ne de bir cism gösterir. Bana bir gel ver; yahut 'Bir gel göster' denmez" dedi.

Markos anasına, "Fakat at ismdir, ağaç ismdir. Çünkü 'Bana bir at ver, yahut bir ağaç göster" diyebiliriz. Güneç, ay, çocuk, kitap, tasvir, bunların hepsi de ism, öyle değil mi? valide" diye sordu.

Anası, "Evet, evet, oğlum, işte ism ne olduğunu epeyce anladın. Şimdi bir başka sualime dahi cevap ver. Kur. Prodromos'un sana verdiği karmakarışık tohumları ne yaptın?" dedi.

Markos, "Her bir türlü tohumu ayırıp başka başka koydum, ve şimdi istediğim cins tohumu ekebiliyorum" dedi. Validesi, "Pek ala" dedi, "Lügatlerin cinslerini de işte tıpkı böyle bir birinden ayırıp etmeli ki onları kullanmaya hazır edesin. İlm-i sarf bize lügatlerini cinslerini  birbirinden ayırt etmenin usulünü öğretir. Şimdi artık gir oyna." 

Angeliaforos, 1 Ocak 1874


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder