Çocuklar İçin Angeliaforos isimli Yunan harfli Türkçe(#karamanlıca) olarak yayınlanan süreli yayının, 1 Ağustos 1888 tarihli sayısında, "Zîkıymet Akl" başlıklı yazıya yer verilmiştir. "Kıymetli Akıl" anlamına gelen başlıklı metnin çeviriyazımını kısmi bir sadeleştirme ile yaptık.
Kıymetli Akıl, Angeliaforos |
KIYMETLİ AKIL ΖΙΚΗΙΜΕΤ ΑΚΛ
Acemlerin(Αδζεμ)
kendi memleketlerinin büyük Şahlarından biri hakkındaki rivayetlerine nazaran, sözü
edilen[1]
bir kimseyi methettiğinde[2],
hizmetkârlarından biri tarafından o[3] bahtiyar kimseye bir kese[4]
altın[5]
verilmesine dair bir adet tesis etti[6].
Bir gün Şah av avlamaktayken[7],
ihtiyat bir ademin bir ceviz ağacı diktiğini gördü ve onun yanına vararak ona[8]
“Kaç yaşındasın[9]?”
diye sual eylemesi üzerine ihtiyar “Dört yaşındayım?”[10]
diye[11]
cevap verdi. Hizmetkarlardan[12]
biri Şahın huzurunda[13]
böyle açıktan yalan söylediği için[14] ihtiyarı azarlayınca[15],
köylü “Sen beni sebepsiz yere azarlıyorsun[16];
ben o sözü düşünmeden[17]
söylemedim; akıl kimseler fenalık
etmekte ve dünyanın endişe ve kaygılarında[18]
geçirilen vakti hesaba dâhil etmezler. Bu sebepten yalnız[19]
Allah’a hizmet ve insanlara olan farzlarımı ifa etmekte geçirdiğim vakti benim
asıl yaşım kabul ederim[20]”
dedi. Şah bu sözden[21]
müteessir olarak, “Sen, senin bu diktiğin ağaçların büyüyüp kemale vasıl
olmasını ümit edemezsin, değil mi?” dedikte, ihtiyar âdem “Evet[22],
fakat mademki biz başkaların diktiği ağaçların meyvelerini yiyoruz[23],
bizim de başkaların[24]
menfaati uğruna ağaçlar dikmemiz haktır[25]”
dedi. Bu Acemistan’da(Αδζεμισταν)
yeni bir talim olduğundan, Şah bunu işitince “Pekâlâ[26]”
diye nida eyledi. Bunun üzerine bir kîsedar 100 adet lira verdi. Mezkûr liraları
kabul etti[27], köylü
yere beraber temenna ederek[28],
“Ey melik! sair kimselerin diktikleri ağaçlar kırk senede kemale vasıl olur;
fakat benimkiler dikilir dikilmez meyve hasıl eylediler” dedi. Bu söz tekrar
Şahın hoşuna gittiğinden, Pekiyi, pekiyi, diye nida eyledi. İhtiyara ikinci
defa altın[29] ile bir kâse[30]
sunuldu[31],
ihtiyar tekraren temenna ederek, “Başkalarının[32]
ağaçları ancak senede bir defa meyve hâsıl ederler; fakat benimki bir günde iki
defa mahsul verdi” dedi.
Şah “Pek
hoş” dedi[33],
ihtiyara altınla[34]
dolu üçüncü bir kâse[35] sunuldu. Şah ihtiyar köylünün bu çabuk
zengin olmasından biraz[36]
korkmuş olarak ve adını mahmuzlayarak bir tarafa gittiği sırada “Muhterem
peder, senin aklın benim hazinemi tüketir diye daha ziyade durmaya cesaret
edemiyorum” dedi.
Kıymetli Akıl, Angeliaforos |
[3] ολ
[14] ιτζουν
[20] αττ ετέριμ
[25] χάκκτηρ
[28] Hürmet ve âşinâlık göstermek
veya teşekkür bildirmek için sağ eli dizden aşağıya indirip sonra yukarı doğru
kaldırarak ağıza ve başa götürmek sûretiyle verilen bir selâm çeşidi
[29] αλτουν
[32] Σαιρλεριν
[34] αλτούνλε
[35] κισε
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder