DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

16 Temmuz 2024 Salı

{EVDE} BİR KİTAP {KULÜBÜ} KURMAK İÇİN GEREKENLER

{EVDE} BİR KİTAP {KULÜBÜ} KURMAK İÇİN GEREKENLER





Aristoteles insanı politik bir varlık olarak tanımlarken onun bir arada yaşama ihtiyacına gönderme yapıyordu. Bu bir arada yaşama durumu bazı organizasyonlara sebep oldu. Bir arada yaşamak belli kurallar arasında yaşamayı gerektiriyordu. Bundan azade olan ya kahindi ya da deli ve şehrin dışında yaşardı. 

İnsanın evrim çizgisinde başparmağının oluşması kadar, gırtlak yapısının gelişimi karmaşık sesleri bir araya getirerek 'dil' dediğimiz fenomeni mümkün kılması önemliydi. Başparmak sayesinde her hangi bir aleti tutma olanağımız arttı, bir kitabı tutuşunuzu hayal edin; peki başparmaksız yazı yazmak nasıl olurdu? Dil sesin titreşimine insanların verdiği anlamlardan oluşur ve bir başka insan bu anlamı kabul ettiği sürece vardır. Sabaha kadar kendi kendinize anlamsız sesler çıkarabilirsiniz, bu birtakım ses titreşimlerinden ibaret abukluktur ama kardeşinizle anlaştığınız bir ses titreşim grubu sizin gizli dilinizdir. Üzgünüm bu anne babanız için hala abukluktur ve evrene giden ses titreşimine de evren bir anlam yüklemeyecektir. Elimizde ses titreşimlerinden oluşan bir 'dil'imiz var ve elimizin kavrama yeteneği bizim için çok önemli; taşı kavrayıp kayalıklara sürten insan şaşkındır ve bir anlatım biçimi geliştirmenin bir yolunu bulmuştur. Bu yeti insanın resimle ilişki ve anlam kurduğu anın temellerini atmıştır. Sanatın taklit olduğu söylemi boşuna değildir, duvarlardaki ilk görüntüler doğaya ilişkin taklitlerden meydana gelir. Bu resim yeteneğimizi, önce resim yazısına ve daha sonra resim yazısından harf ve kelime temelli yazıları meydana getirmek için kullanacağız.

Yazının gelişimi ile kentleşme arasında bir ilişki olmuştur. Gerek Sümer kent devletleri, gerekse de Mısır da kurulan kentlerde yazının gelişimi görülmüştür. İndus uygarlığı, Çin, Orta Amerika yazılarının da kent ortamında geliştiğini söylemek yanlış olmaz. Bu ilk yazılar devlete ve tapınaklara özgü yazı biçimleridir. Halka yazının açılabilmesi için yazının basitleşmesi gerekiyordu, bu da alfabenin ortaya çıkması ve sesli harflerin de yazı sistemine eklenmesi ile oldu. Antik Yunan alfabesinde sesli harfler vardı. Bu alfabe bugünkü kullandığımız sesli harfli alfabenin atası olmuştur.

Ya peki kağıt. Kağıt olmadan kitabı düşünebilmek zor olsa gerek. Çinlilerin bu keşfi az buz bir şey değildi. Ondan önce kayalara kazındı, kilden tablet yapıp üzerine bastırıldı(çiviyazısı), taştan kitabelere kimi zaman harfler kazındı kimi zaman harfleri oluşturacak kısımların kenarları kazındı. Mısırlılar elbette duvarları o muhteşem resim yazıları ile donattılar fakat aynı zamanda papirüs dedikleri malzemeye de yazdılar. Papirüsler rulo halinde saklanıyordu ve ne yazık ki Mısır iklimi dışındaki coğrafyaların çoğunda dayanmadı. Ahameniş (Pers) İmparatorluğu'nun papirüse yazdığı belgeler bu yüzden günümüze gelmemiştir. İskender'in Doğu seferi sonrasında birçok Helenistik Devlet kuruldu, bunlardan biri olan Pergamon/Bergama, Mısır'ın papirüs ambargosuna karşı, deriden yapılan parşömenin keşfini sağladı. Parşömenin yapısı birbirine dikilebildiği için bugünkü kitap formatımızın fikri ortaya çıktı. Daha ucuz bir madde olan kağıdın icadı elbette kitapların yaygınlaşması için önemliydi. Yine Çin'den çıkmış bir fikir olan matbaanın, Avrupa'da makineleşmesi hayal edemeyeceğimiz bir kitap yaygınlaşmasını meydana getirdi. Kutsal kitabın(Avrupa'da Latince metinleri vardı) halkın kendi dillerine çevrilmesi ve herkesin ulaşabileceği bir baskı teknolojisinin varlığı Avrupa düşüncesini etkiledi.

Matbaa, katiplerin günlerce aylarca uğraşıp yazdıkları metinlerin seri basımını mümkün kıldı. Bu da sıradan vatandaşın kitaba ulaşmasını kolaylaştırdı. Matbaa teknolojisi gelişirken, bilgisayar, tablet, telefon ve kitap okuyucu teknolojilerinin gelişmesi işi başka bir yere taşıdı. Bugün yanınıza kitap almayı unutmuş olabilirsiniz ama telefonunuza bir kitap PDFsi indirmek saniyelerinizi alır. Böylelikle o iletişim ağını başka bir boyuta taşıyan interneti de anmış olalım.

İnternet data sağladığı gibi iletişimimizi kolaylaştırdı, artık kitap kulübünü toplamak için kuşlar ile mesaj göndermemiz gerekmiyor ya da haberci atla bir yerden bir yere koşturmak zorunda değil. Telefonu ele alıp, bir sosyal medya aracılığı ile kendimiz gibi birkaç kitap manyağı bulup, 'aaaa biz neden toplanmıyoruz' diyebiliriz. İletişim uygulamalarından hemen bir grup kuruyoruz; kulübün adını seçebiliriz artık, "x" grubu diyelim şimdilik. Ve zaten kitap manyağı olanlar olduğu için grup çoğalmaya devam edecektir. Tabi burada sağlam bir kurucu ve organizatör gerecektir, sanırım onlar kendilerine moderatör diyorlar ya da ne bileyim ne derse desinler, artık nur topu gibi bir kulübümüz var, önemli olan bunu sürdürebilecek sistemi sağlamak.

Kahvenin buluşundan bahsetmeyeceğim, mevzuyu anladığınızı varsayarak, topluca buluşulacak mekana ihtiyacımız var ve bu mekanlarında tarihsel bir arka planı var. Bir grup insanın sığabileceği bir mekan yüz yüze buluşmalar için şart. Tabi bunu online toplantı uygulamaları ile sürdürenler de var. Onun için de bilgisayar ve internetin gelişimi elzemdir.

Sabahtan beri ne anlatıyorsun? Bunların kitap kulübü ile ne alakası var mı diyorsunuz? Belki haklısınız! Belki de Hegel haklı, her şeyin bir Geist'i, bu geist'inde bir tarihselliği var. Tarih içerisinde tüm bu süreçler yaşanmasıydı, evinizde nasıl kuracaktınız bir kitap kulübünü... 

İzmir'deki birkaç kitap kulübünden bahsederek yazıyı bitirelim. Karşıyaka'da Dodo Kafede toplanan "Alice Kitap Kulübü"; Zorba Kitap Kafe kapanmış olsa da Zorba Kültür olarak yeni bir mekanda Eylül ayından itibaren toplanacak olan "Zorba Kültür Kitap Kulübü"; Alsancak'ta Solas Kafede toplantılarını sürdürmekte olan "Artemis Kitap Kulübü"; Hayyam Şarap ve Kitapevi'nin üçüncü katında toplantılarını yapmakta olan "Yok Yer Kitap Kulübü" ve "Pandora Kitap Kulübü"; Bostanlı'da Monolitera Kitapevi'nde mekanın ismi ile toplanan kulübü benim yüz yüze toplandıklarını bildiğim kulüplerdir. Online toplantı yapanlardan ise Metis Kitap Kulübü ve İlknur Demir moderatörlüğünde toplandıklarını bildiğim "Kurmacayı Kurcalamak Kitap Kulübü" isimlerini verebilirim. Elbette İzmir'de daha başka kitap kulüpleri mevcuttur, en azından öyle umalım. Telegram üzerinden takip ettiğim ve Afyon'un Dinar ilçesinde kitap kulübü faaliyeti yürüten arkadaşlardan ise ayrıca söz etmiş olalım(Dinar Kitap Kulübü). Türkiye'nin neresinde olursa olsun, kitap kulübü faaliyetleri yürüten arkadaşları tebrik ederiz. Artık Kitap Kulübüne gittiğinizde bir tarihsellik içerisinde olduğunuzun farkında olabilirsiniz.  Şimdi malzeme listemizin bir özetini verelim.

{EVDE} BİR KİTAP {KULÜBÜ} KURMAK İÇİN GEREKENLER:
1. Dil
2. Yazı yazabilmek için başparmaklı el; yazar
3. Yazı
4. Üzerine yazı yazılacak bir araç: kağıt, papirüs, parşömen
5. Yazılan metnin herkese ulaşabilmesi için matbaa ya da telefon, PC, kitap okuyucu gibi teknolojiler; bilgiye ulaşımı kolaylaştıran internet.
6. Toplanılacak bir kafe, içilecek çay-kahve
7. Doğası gereği 'sosyal hayvan' olan insan
Bonus: Tarihsellik fikri ve iki yumurta...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder