DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

1 Temmuz 2019 Pazartesi

BAZI ALINTILAR: CENNETİN ARŞİVLERİ


Maurice Olender, Cennetin Dilleri Tanrısal Bir Çift: Ariler ve Samiler, (Çev. Nevzat Yılmaz), Dost, Ankara 1998, künyeli eserin "Cenneti Arşivleri" bölümünden yapılan alıntıları içermektedir. Kitaptan yapılan tüm alıntılara https://yasinetin.blogspot.com/2019/06/cennetin-dilleri-kitabindan-alintilar.html linkinden ulaşılabilir.  

Cennetin Dilleri

1.      CENNETİN ARŞİVLERİ(s.13-36):

·         Her ne kadar aziz Augustinus (354-430) resmi görüş olarak İbraniceyi, kökenlerin insan dili olarak övüyorsa da Antikçağ, İbrani davasına karşı olanları da biliyordu. Böylece, Cyrli Theodoret (393-466?) İbraniceye karşı kazanan Süryani dilini ileri sürüyor ve Nyssalı Gregorius (330-394) İbranicenin en eski dil olmadığı konusunda güvence veriyordu. Tanrı’nın insanlığın atalarına alfabeyi öğrettiği düşünülen bir “öğretmen” olmadığını belirtiyordu.[1]
·         İbranicenin eski ayrıcalığını sarsmaktan da fazlasını yapan Sanskritçe bu dönemde modadır. Fransa’nın, İngiltere’nin ve Almanya’nın salonlarında ve akademilerinde Veda dili konusunda yapılan konuşmalar, Hint-Avrupa varsayımının ortaya çıkışını yasallaştırarak dillerin karşılaştırmalı olarak incelenmesinin yerleşmesini çabuklaştırmaya katkıda bulunur.[2]
·         Ne kadar eski olursa olsun Sanskritçenin Yunancadan daha mükemmel, Latinceden daha zengin ve her ikisinden de daha ince, hayranlık uyandıran bir yapısı vardır: Gene de, bu iki dil arasında, fiil kökleri ve dilbilgisi kalıplarında, rastlantıdan beklenmeyecek ölçüde çok benzerlik olduğu kabul edilir. Gerçekte, bu öylesine bir benzerliktir ki bir filolog, bu üç dili de, artık varolmayan ortak bir kaynaktan çıktıklarına inanmadan inceleyemez. Bunun kadar başarılı olmasa da, çok farklı bir dille karışmış olmalarına rağmen Got dili ve Keltçenin de Sanskritçeyle aynı kaynaktan geldiğini varsaydıracak benzer bir neden daha var; eğer burası, İran’ın Antikçağıyla ilgili sorunları tartışma yeri olsaydı, bu aileye Farsçayı da ekleyebilirdik.”[3] (W. Jones, "On the Hindus. The Third Discourse”, Asiatic Researches, I (1788), 1799 s. 422-423.)
·         “Sanskritçe diye adlandırılan Hindistan’ın eski dilinin bulunması sayesinde[...] ve bu dili Avrupa’nın başlıca ırklarının dillerine bağlayan ve Schlegel’in, Humboldt’un, Bopp’un ve daha başkalarının dehası tarafından açıklanan yakın akrabalığın bulunuşu sayesinde, dünyanın ilkel tarihini inceleme tarzında tam bir devrim yapıldı.”[4] (F. M. Müller, Nouvelles Lecons sur la science du langıuıge (1863), Fr. çev. G. Harris ve G. Perrot, Paris, 1868, 2. cilt, s. 136-137.)
·         Hindistan’ın mitolojik yanılsamasının bilinçsiz oyuncakla olan Avrupalı bilginler, Veda’yı, yalnızca tarihin değil, hatta insan düşüncesinin en eski geçmişine götürmeye alışmışlardı. Brahman ortodoksluğu, Veda’lar yoluyla ilk tanrısal vahye varılacağını ileri sürüyordu: Avrupa bilimsel ortodoksluğu onlar yoluyla Hint-Avrupa ırkında dinsel düşüncenin ilk vahyine vardığına inandı. Bu yolla Veda’lar, ırkın dinsel kökenlerinin bir çeşit kutsal kitabı, Ari İncil’i olmuştu.[5] J. Darmesteter (1849-1894)
·          Böylesine geniş bir aileyi göstermek söz konusu olduğunda kıtamızın bütün halkların temsilcileri olarak neden Germenlerin kabul edileceğini anlamadığımdan ‘Hint-Germen’ deyimini onaylayamam [...] Şu anda, daha genel olarak anlaşılmak için, Fransa’da ve İngiltere’de bir suredir kullanımı yoluyla onaylanan ‘Hint-Avrupa’ adım kullanacağım.[6] (F. Bopp, Grammaire comparee des langues indo-europeennes (1833-1849), M. Breal tarafından Almancadan cevrilmiştiı; Paris, 1866, 1. cilt, s. 21.)
·         Böylece tarihsel dönemin İbranilerine maledilmek istenen özellikleri Sami toplulukların tamamına atfeden uzmanların sayısı çok fazladır.[7]
·         Yapıtı zamanın Alman tarih okuluna egemen olan L. von Ranke (1795-1884) “her çağın, tanrısıyla dolaysız bir ilişki içinde var olduğunu” söylediğinde, tarihin dinsel açıklamasıyla pozitif bir girişimin ittifakını güçlü bir biçimde gösterir.[8]
·         Bilimin ve Hıristiyanlığın yeni bir arada yaşama biçimleri bulmayı denediği bu dönemde Kilise tarafından kabul edilen ilk laik bilimin kuşkusuz filoloji olduğunu hatırlatmak yersiz olmaz.[9]
·         Filolojinin doğuşunun, Batı bilincinde biyolojinin ve siyasal ekonominin doğuşuna nazaran çok daha sessiz olduğu[10] gerçekse de, bununla birlikte, bu bilim dalı Batı’nın tarihsel hedeflerini aynı süreklilikle belirlemiştir. Ama bu, filolojinin tarihe açık bir bilim olmuş olduğunu hiçbir şekilde göstermez.[11]
·         İslam araştırmalarının başlatıcısı olan Goldziher, Samilerarası karşılaştırmalı çalışma alanları açar. Orada Eski Ahit öteki metinlerle aynı düzeydedir -en azından onun dileği böyledir. Aynı zamanda, Goldziher Avrupa’nın bilginlerini tarihin kapılarını kapattığı bir cennetten İbranileri kurtarmaya çağırır; karşılaştırmalı mitolojinin çerçevesinde, öteki halkların efsaneleri arasında ve tarihteki toplumların büyük çokluğu içinde yer alma hakkının İncil anlatılarına da tanınmasını ister.[12]
·         Uzun sure ilahiyat alanları içinde sıkışıp kalmış olan kökenler-dilin, dinin, toplumun, uygarlığın kökenleri- laikleşerek, XIX. yüzyılda insan bilimleri geliştiğinde sayısız kavgaya neden oldu.[13]
Bir Takım Uğraşlar



[1]  Maurice Olender, Cennetin Dilleri Tanrısal Bir Çift: Ariler ve Samiler, (Çev. Nevzat Yılmaz), Dost, Ankara 1998, s. 13-14.
[2] Cennetin Dilleri, s. 20.
[3] Cennetin Dilleri, s. 20-21.
[4] Cennetin Dilleri, s. 22.
[5] Cennetin Dilleri, s. 23-24.
[6] Cennetin Dilleri, s. 28.
[7] Cennetin Dilleri, s. 28.
[8] Cennetin Dilleri, s. 30.
[9] Cennetin Dilleri, s. 31.
[10] M. Foucault, Les Mots et les Chases. Une archeobgie des sciences humaines (1966), Paris, 1981, s. 294. [Türkçesi, Kelimeler ve Şeyler, İmge Kitabevi, 1993]; aktaran, Cennetin Dilleri, s. 31.
[11] Cennetin Dilleri, s. 31.
[12] Cennetin Dilleri, s. 32.
[13] Cennetin Dilleri, s. 35.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder