DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

11 Mayıs 2019 Cumartesi

"ANTİKÇAĞ DOĞA FELSEFESİ: PARMENİDES VE HERAKLEİTOS" SÖYLEŞİSİNDEN


İzmir Mövenpick Otelde gerçekleşen "ANTİKÇAĞ DOĞA FELSEFESİ: PARMENİDES VE HERAKLEİTOS" söyleşisinin konuşmacıları değerli Kaan H. Ökten ve C. Cengiz Çevik'ti. Etkinliği düzenleyenlere, konuşmacılar Kaan H. Ökten ve C. Cengiz Çevik'e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. 

Burada söyleşide geçen konulardan kendimce not aldığım parçaları bulacaksınız. Ayrıca, konuşmalarda gönderme yapılan ve kendimce yararlı bulduğum konuyla ilgili alıntıları da göreceksiniz. 

ANTİKÇAĞ DOĞA FELSEFESİ: PARMENİDES VE HERAKLEİTOS

ANTİKÇAĞ DOĞA FELSEFESİ: PARMENİDES VE HERAKLEİTOS

KAAN H. ÖKTEN-C. CENGİZ ÇEVİK

"Ben Herakleitos! Musalardan payını almamış olan sizler,

ne diye beni bir aşağı bir yukarı çekiştiriyorsunuz?

Ben sizin için değil, beni anlayanlar için çalıştım.

Benim gözümde bir insan üç bin kişiye değer,

sayısız kalabalık ise bir tek kişi bile etmez.

Bunu Persephone'nin yanında da söyledim."[1]

(Bu şiirsel tanıtım, Yunan lirik şairi Skythinos'un dilinden bir aktarımdır[2].)



KAAN H. ÖKTEN

“Filozof, ‘sophiayı arayan, arzulayan’ demektir.”[3]




Φιλοσοφία, ας, η
Bilgi sevgisi, bilme aşkı; gerçeği araştırma; felsefe.
Φιλόσοφος, ος, ον
Araştırmayı seven, araştırmaktan hoşlanan; bir sanatı veya bilgiyi icra eden; bilgili insan; felsefeyle uğraşan; filozof.[4]



·        Filozof veya felsefe(ci)nin işi ilkeyi anlamaktır. Olup biten şeyler, neden olmuştur, her zaman aynı mı olur, yoksa değişir mi? Filozof, meydana gelen şeylerin cevabını bulmaya çalışır.

C. CENGİZ ÇEVİK

·        Felsefenin ölüme hazırlık olması, Sokrates’in başımıza açtığı bir beladır.

·        Sokrates, doğa araştırmalarına karşıdır; insan konuları bitti mi ki doğayı araştırıyorsunuz, görüşündedir.

·        Platon, Sokrates üzerinden sofistlere karşı tartışmayı kazanmıştır. Felsefe, Platon’da ölüme hazırlık olarak tasvir edilir.

·        Seneca, ölümün kötü olduğunu söyleyenlerin, ölümü deneyimlemediklerini söyler.

·        Sokrates mahkemece zehir içerek ölme cezasına çarptırıldığında, çevresindekilere ölümü ile ilgili, ölen benim durumum mu yoksa kalanların durumu mu kötü, diye sormuştur.

·        Platon’da felsefe ölüme hazırlıktır. Ruh, bedeni aşan taraftır ve ebedidir.

·        Ne kadar Platon’un mağara alegorisi gerçeği görmekle ilgili olsa da asıl amaç ölüme hazırlıklı olmakla ilgilidir.

·        “Ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben zaten olmayacağım.”[5](Epikouros)

·        Bu Platon’un Stoacılara bıraktığı mirastır. Epikouros da bile biraz ruhçuluk vardır.

·        Felsefe hem ölümle hem de yaşamla ilgilidir.    

Platon- Sokrates’in Savunması
O halde, Atinalılar, size tanrının bir vergisi olan beni mahkûm ederek ona karşı bir günah işlemeyin dediğim zaman, sizin sandığınız gibi kendimi değil, sizi düşünüyorum. Çünkü, gülünç bir benzetme yapmama izin verin; beni öldürürseniz, hem büyük, hem cins, ama büyüklüğünden dolayı ağır ve dürtülmek isteyen bir ata benzeyen devleti yerinden oynatmak için, tanrının başına bela ettiği benim gibi bir atsineğinin bir benzerini kolay kolay bulamazsınız. Ben tanrının, devletin başına sardığı bir atsineğiyim, her gün her yerde sizi dürtüyor, uyarıyor, azarlıyorum; peşinizi bırakmıyorum. Benim gibi bir kimseyi kolay kolay bulamayacaksınız.[6]

·        Platon, “erdem bilgidir” der; bunun ölümle ilgisi yoktur. Palton aynı zaman da yaşamla da ilgilidir.

·        Thales’ten önce bilgelik vardı, bu bilgeliğin üzerinden Yunanlılar felsefe yapmaya başladılar.

Diogenes Laertios, Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri
Bazıları felsefe araştırmalarının barbarlarda başladığını söylerler. Nitekim Aristoteles'in Magikon'da, Sotion'un da Filozoflar Zinciri adlı eserinin yirmi üçüncü kitabında belirttiğine göre, ilk felsefeciler Perslerde Maglar, Babillilerde ya da Asurlularda Khaldaialılar, Hintlilerde "Çıplak Bilgeler", Keltlerde ve Galatlarda da Dryidlerle Semnotheolar olmuş. Ayrıca Fenike'de Okhos, Trakya'da Zamolksis, Libya'da da Atlas varmış. Mısırlılar da felsefeyi başlatanın Nil'in oğlu Hephaistos olduğunu söylerler: onlarda felsefenin başında rahiplerle biliciler varmış.[7]
Böylece felsefe Yunanlılarda başlamıştır, zaten felsefe adının da barbar bir sözcükle ilişkisi yoktur.[8]



·        Her şeyi tartışmaya açman politiktir.

Polis, Politika ve Yurttaş
Πόλις
Kent, şehir; kent devleti, devlet
Πολιτικός
Kentte ait, kentle ilgili; devlete ait, devletle ilgili
Πολίτης, ου, ο
Vatandaş, yurttaş; kentte oturan, kentli[9]



KAAN H. ÖKTEN

“Parmenides, varlıktan yokluk, yokluktan da varlık meydana gelmeyeceğine göre, değişme yoktur, sonucuna ulaşmıştır.”[10]




Φυσικός
Doğa, tabiat; doğayla, tabiatla ilgili, doğa incelemesiyle ilgili, doğal, tabii; doğaya uygun.[11]



·        Parmenides, Foça(İzmir Foça)lıların İtalya’da kurduğu Elea kolonisinde doğmuştur. Orada bir ilim erbabı, âlim olmuştur.

·        Parmenides, gördüklerine yanılma, bunlar değişimi ölçüyor; oysa arkasında değişmeyen bir şey var, der.

·        Physikos, çocuğun doğması, çiçeğin oluşumudur. 
Antikçağ Doğa Felsefesi


C. CENGİZ ÇEVİK

Δόζα, ης, η
Düşünce, inanç, kanı, yargı, hüküm; öğreti, doktrin; temelsiz düşünce; varsayım, hipotez, faraziye; ün, şöhret.[12]
Θεός, ου, ο, η
Tanrı
Opinio
Fikir(Opinion)
Λόγος
Söz, sözcük; özdeyiş, atasözü, mesel; örnek, misal; vaat, söz verme; bahane, uydurma, neden; delil, kanıt; söz etme, bahsetme, anma, zikretme; söylenti, rivayet, şayia, konuşma, görüşme; tartışma, felsefi tartışma; öykü, hikaye, fabl; düzyazı, nesir halinde kompozisyon; söylev, nutuk; eser, yapıt; edebiyat, yazın; akıl, us, zekâ, sağduyu, aklıselim, kanı, düşünce, açıklama.[13]
Κόσμος
Düzen, nizam, intizam, tertip; sistem; sıkı düzen, disiplin; organizasyon, düzenleme; kuruluş; evren.[14]



Herakleitos. lego (legein) (söylemek, anlatmak, konuşmak) filinden türetilen logos terimini fragmanlarda üç temel anlamda kullanır: (1) Söz, söyleme, anlatma ve söylem; (2) yasa, kural, ölçü, ilke ve miktar; (3) saygınlık ve ün.[15]



·        Hakikat olan varsa, bir de hakikat olmayan vardır.

·        Görünen şey; ağaç, deniz, hakikat mıdır? Bunun arkasında bir şey yok mudur? Görünen şeyin arkasında hakikat aranır.

Filozof kimseyi beğenmez; filolog da filozofu beğenmez.

·        Presokratiklerin elimizde eseri yok; elimizde olan fragmanlar sonraki dönemlerde başkalarının kaleminden kalanlardır.

·        Bazı düşünceler üzerinde anlaşılmıştır. Mesela, Herakleitos’ta değişim fikri kesindir.

·        “Aynı ırmaklara gireriz ve girmeyiz. Biziz ve biz değiliz.”[16]

·        Herakleitos’ta karşıtların birliği fikri vardır.

·        “Çoğunluğun öğretmeni olan ve çok bildiği söylenen Hesiodos gece ile gündüzün ne olduğunu bilmezdi. Gece ile gündüz birdir.”[17]

·        “Herakleitos kendisinden önce gelen ve bilgide otorite olarak kabul edilen şairlerin söylediklerine itibar edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Herakleitos'a göre, Hesiodos gündüz ile geceyi meydana getirenin güneşin günlük hareketleri olduğunu anlayamamıştır. Gece ve gündüz Herakleitos'a göre günün doğasını meydana getiren iki karşıt ögedir.”[18]

·        Logos, akıl, kelam, söz, mantık, düzen anlamlarına gelir.

·        Logos Tanrı mıdır?

·        “Bilgelik(logos) tektir. Zeus adıyla anılmayı istiyor ve istemiyor.”[19]

·        “Bilgelik tektir; her şeyi her şeyle yöneten düşünceyi bilmektir.”[20]

·        Her şey zıttıyla vardır.

·        “İnen ve çıkan yol bir ve aynıdır.”[21]

·        Ölçü: görünen ve görünmeyen her şeyin bir birliği vardır. Evrenin(Kozmos) hareketinde bir düzen vardır.

·        İsis’in peçesini sökmeden hakikati göremezsin; evrenin peçesini sökerek güzelliği görmelisin.

·        Kozmos evren anlamına gelir ve aynı zamanda estetik anlamını da taşır. Evrende bir güzellik, estetik vardır.

Herakleitos’un Ölümü Üzerine
Hermippos'un anlattığına göre, hekimlere içindeki suyun barsaklarını boşaltmak suretiyle dışarı atılıp atılamayacağını sormuş; hekimler de bunun olmayacağını söyleyince, güneşin altına yatıp kölelerinden üzerine tezek sıvamalarını istemiş; böylece her tarafı gerilip ertesi gün ölmüş ve agoraya gömülmüş. Kyzikoslu Neanthes'e göre ise, üstüne yapışan tezeklerden kurtulamayınca öylece kalmış ve bu değişiklikten ötürü tanınmaz hale gelip köpeklere yem olmuş.[22]



·        Herakleitos ağlayan, Demokritos ise gülen filozoftur; biri insanların aptallığına ağlarken diğeri insanların aptallığına gülmektedir.

·        Herakleitos’ta logos sabittir; değişen şey değildir.

·        Ateş yakar, yaktığından üretir; ateş tütsüyü yakar, tütsü kokar ama yakan ateştir; ateş logostur.

·        Felsefe seçkin bir uğraştır, hazırlık ister, liyakat gerekir!

·        Cengiz Çakmak’ın dediği gibi, felsefede doğma vardır ama yerin dibine sokulur.

·        Doğaya gitmek, piknik alanına gitmek değildir; doğada-evrende ne olup bittiğini sormak doğaya gitmektir.

Herakleitos’un Övgü ile Bahsettiği İki Kişi
Teutamas oğlu Bias Priene'de yaşadı. Onun logos'u diğerlerinden daha çoktu.[23]
Ephesoslular size yakışan kendinizi asmanız ve kenti çocuklara terk etmenizdir. Siz, içinizdeki en değerli adam olan Hermodoros'u "aramızda değerli bir insan bulunmasın, değerliyse de gitsin başka yerlerde, başka insanların yanında olsun" diyerek kentten sürdünüz.[24]



KAAN H. ÖKTEN

·        Parmenides’le ilgili elimizde sadece 161 fragman var. Onlar da Parmenides’in elinden çıkma değil, çok sonraları yazılan malzemedir.

·        Parmenides şiirle yazarken; Herakleitos, düz yazı ile yazar.

·        Düşünmek lazım; bir yandan da düşünmek üzerine düşünmek gerekir. Presokratikler, düşünmeyi keşfetti.

·        Parmenides, düşünmek üzerine düşünmüştür.

·        Düşünülmez olanı düşünebilir miyiz?

·        Var olmayanı, varın tam karşıtını, olumsuzlamasını, var olmayanı düşünebilir miyiz?

·        Yokluğu ve boşluğu düşünebiliriz. Ama namevcut olanı düşünebiliyor muyuz?

·        Parmenides’de varlık ve düşünme arasında bir bağ vardır. Düşünce varlık olur.

·        Parmenides’e göre yükseliş aşağıya doğru olur; aşağıya inerek yükseliriz. Çıkmak için önce inmek gerekir.

·        Düşünmeyle varlık aynı olduğuna göre değişen şeyler aslında değişmezler.

·        Tanrı Iason’un heykelleri yollarda bulunur, yolun iki tarafına da gidilebileceğini gösterirlermiş; Parmenides ise iki taraf olamayacağını yolun bir olduğunu söyler.



Diogenes Laertios’da Parmenides
Pyres'in oğlu Elealı Parmenides Ksenophanes'in öğrencisiydi-Theophrastos Özet adlı eserinde onu Anaksimandros'un öğrencisi olarak gösterir-. Bununla birlikte Ksenophanes'in öğrencisi olsa da, onun izinden gitmemiştir. Sotion'a göre, Diokhaitas'ın oğlu, Pythagorasçı Ameinias'ın yanında bulundu: Ameinias yoksul, ama doğru düzgün bir adamdı. Parmenides onu daha çok izlemiş ve ölümünden sonra ona kahraman gibi bir tapınak dikmiştir: Nitekim, Parmenides seçkin ve zengin bir aileden geliyordu; onu sakin bir yaşama yönlendiren de Ksenophanes değil, Ameinias olmuştu. Yerin küre biçimli olduğunu ve evrenin merkezinde bulunduğunu ilk gösteren odur. Ateş ve toprak olmak üzere iki öge vardır; ateş el sanatçısının işlevini görür, toprak da maddenin.

İnsanın güneşten oluşumu ilk sırada yer alır; insan, tüm evreni oluşturan sıcak ve soğuktan ibarettir. Theophrastos'un bütün okulların öğretilerini açıkladığı Physika adlı eserinde andığı gibi, ruhla akıl aynı şeydir. Felsefe iki bölümdür: Biri gerçeğe göre felsefe, diğeri kanılara göre. Bir yerde şöyle diyor:
"Yuvarlak gerçeğin korkusuz yüreği kadar
insanların kesin gerçeği yansıtmayan
kanılarını da öğrenmelisin."
Hesiodos, Ksenophanes ve Empedokles gibi o da felsefesini şiirle açıklıyor. Ölçütü mantıktır, duyuların kesin olmadığını söyler. Şöyle diyor:
"Köklü alışkanlıklar seni bu yolda hedefi ıskalayan gözünü,
uğultulu kulağını ve dilini kullanmaya zorlamasın,
tartışmalı konularda mantığınla karar ver! "
Bu nedenle Timon onun hakkında şöyle der:
"Yüce ruhlu Parmenides'in gücü görüş çeşitliliğinde değil,
ama o aldatıcı imgenin yerine düşünceyi yüceltti."
Platon'un Parmmides ya da ldealar Üzerine adını verdiği diyalogu onunla ilgilidir.
Olgunluk çağı altmış dokuzuncu Olimpiyat'a rastlar. Favorinus'un Anıar adlı eserinin beşinci kitabında söylediğine göre, Akşam yıldızı ile Sabahyıldızının aynı olduğunu ilk bulan o görünüyor; kimilerine göre ise bu buluşu Pythagoras yapmıştır. Ama Kallimakhos bu şiirin ona ait olmadığını söyler. Speusippos'un Filozoflar Üzerine adlı eserinde söylediğine göre, yurttaşlar için yasalar çıkarmış. Favorinus da Tarih Derlemesi adlı eserinde "Akhilleus" adıyla bilinen safsatayı ilk kez onun ileri sürdüğünü söyler.[25]

  

C. CENGİZ ÇEVİK

·        Felsefenin kendisinde politik taraf vardır. Hayat bakış açımız politiktir. Varlık anlayışında politiklik yok mudur?

·        Herakleitos’un Artemis Tapınağı’na gitmesi politik eleştiridir.

Herakleitos Artemis Tapınağı’na Çekilir
Artemis tapınağına çekilip çocuklarla aşık kemiği oynuyor, çevresinde toplanan Ephesoslulara da "Ne bakıyorsunuz, lanet olasıcalar?" diyordu; "Böylesi aranıza katılıp politika yapmaktan daha iyi değil mi?"[26]

·        Platon’un kitabının ismi Devlet değildir; Polıteia’dır. Polis yönetimine dair her şeyi kast edilir.

·        Platon, beşinci mektubunda ‘dalkavukluk’ yapar.

·        Platon, sistemin neden memuru olmadığı sorulunca, benim düzeltebileceğim bir sistem değil, diye cevap verir. Platon, yeni bir sistem kurmak istemektedir.

“Adalet olmayınca devlet büyük bir çeteden başka nedir ki?”
Augustinus

·        Yunanistan’da felsefe, düzenin bozukluğuna karşı doğmuştur.

·        Platon sürekli adalet konusuna döner.

·        Politika icra etmekten anlamayacak adam, filozoftur!

·        Platon, Kinik(Sinoplu) Diogenes için delirmiş Sokrates, der.

·        Kinik Diogenes, Heraklietos, Sokrates dünyaya at sineği olarak geldi, onun için yönetemezler.

·        Filozof danışman olmaz, filozof rahatsız edendir. Evrene bakışı ile rahatsız eder. Sistemin bozuk olduğuna inanır!

·        Felsefe sizden fıçıda yaşamanızı, Artemis tapınağına çekilmenizi, Sokrates gibi zamanı geldiğinde baldıran zehrini içmenizi ister.

·        Vatandaş politiktir, tepki vermelidir!

“En bilge sayılan kişinin bildiği ve tutunduğu şey sanılardır. Adalet yalanlar uyduranlar da, yalanlara tanıklık edenleri de yakalayacaktır.”[27]



Soru-Cevap bölümünden notlar:

·        Parmenides’i incelemek, Heidegger’i incelemekten daha zordur. (Kaan H. Ökten)

·        “Bilgelik(logos) tektir. Zeus adıyla anılmayı istiyor ve istemiyor.”[28] Tanrının tek ismi yoktur; Herakleitos tek logoscudur.( C.Cengiz Çevik)

·        Platon’un Phaidon diyaloğu Sokrates’in neden ölüme gittiğini ortaya koyuyor. Sonsuz ruh fikri vardır. Platoncu görüş, Hristiyanlığı etkilemiştir. (C. Cengiz Çevik)

Kinik Diogenes ve Fare
Masaya tırmanan fareleri görünce, "İşte bak" dedi, "Diogenes de asalak besliyor."[29]

·        Yeryüzünde adaletli olmak zorundayız. (C. Cengiz Çevik)

·        Ölüme düştüğünde dünyayı küçümseyeceksin! (C. Cengiz Çevik)

·        Sokrates insanlara, bildiğini sandıkları şeyi, bilmediklerini göstermeye çalışıyor. (C. Cengiz Çevik)

·        Filozoflar direnerek politik eylem yapıyorlardı. Kendi τέλοσlarını gerçekleştirmeyi amaçlıyorlardı. (C. Cengiz Çevik)

·        İnsan kendi telosunu nasıl gerçekleştirecek? (C. Cengiz Çevik)

·        Sokrates’in görüşleri Kiniklere ve oradan da Stoacılarla devam etmiştir. (C. Cengiz Çevik)

·        Stoa toplumu eleştirirdi. (C. Cengiz Çevik)

·        Roma’da Stoa yumuşadı! (C. Cengiz Çevik)

·        Yunan’da felsefe politikse, topluma topyekûn karşı çıkmasındandır. (C. Cengiz Çevik)

·        Platon’un felsefesi dalkavukluk değildir; tirana yaptığı dalkavukluktur! Tasvir ettiği filozof bunu yapmazdı. (C. Cengiz Çevik)





[1] Diogenes Laertios, 9. 16. (Diogenes Laertios, Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri, (Çev. Candan Şentuna), YKY, İstanbul 2003.)
[2] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 11.
[3] Epikharmos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2018, s. 47.
[4] Güler Çelgi, Eski Yunanca-Türkçe Sözlük, Kabalcı, İstanbul 2011, s. 700.
[5] Epikharmos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2018, s. 41.
[6] Platon, Sokrates’in Savunması, (Çev. Niyazi Berkes), Cumhuriyet, 1998, s. 66.
[7] Diogenes Laertios, 1. 1.
[8] Diogenes Laertios, 1. 4.
[9] Güler Çelgi, Eski Yunanca-Türkçe Sözlük, Kabalcı, İstanbul 2011, s. 543-544.
[10] Cengiz Çakmak’ın ifadesidir. Bkz. Epikharmos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2018, s. 36.
[11] Güler Çelgi, Eski Yunanca-Türkçe Sözlük, Kabalcı, İstanbul 2011, s. 708.
[12] Güler Çelgi, Eski Yunanca-Türkçe Sözlük, Kabalcı, İstanbul 2011, s. 178.
[13] Güler Çelgi, Eski Yunanca-Türkçe Sözlük, Kabalcı, İstanbul 2011, s. 402.
[14] Güler Çelgi, Eski Yunanca-Türkçe Sözlük, Kabalcı, İstanbul 2011, s. 383.
[15] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 30; Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2014, s. 34.
[16] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, 129; Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2014, s. 133.
[17] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 145; ; Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2014, s. 149.
[18] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 145; ; Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2014, s. 149.
[19] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 93; “Bilge olan tektir. Zeus adıyla anılmayı istiyor ve istemiyor.” Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2014, s. 97
[20] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakma), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 11; Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2014, s. 115; Epikharmos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2018, s. 25; 47-48; "Bilgelik tektir, bilgelik tüm dünyayı her yerde yöneten düşünceyi bilmektir." Bkz. Diogenes Laertios, 9. 1.
[21] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakma), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 151; Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2014, s. 156.
[22] Diogenes Laertios, 9. 4.
[23] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 107.
[24] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 279.
[25] Diogenes Laertios, 9. 21-23.
[26] Diogenes Laertios, 9. 3.
[27]Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 85; Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2014, s. 89;  Epikharmos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2018, s. 59.
[28] Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Kabalcı, İstanbul 2005, s. 93; “Bilge olan tektir. Zeus adıyla anılmayı istiyor ve istemiyor.” Herakleitos, Fragmanlar, (Çev. Cengiz Çakmak), Alfa, İstanbul 2014, s. 97
[29] Diogenes Laertios, 6. 40.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder