[1.
Kitap,
1. Bölüm, 5. Parağraf]: İyi bir tarih bilgisi gereklidir; çünkü bir yapıtın
tasarımında süslemeli kısımlar arasında öyleleri vardır ki, mimarın bunların
ardında yatan gerçekleri soranlara açıklayabilmesi gerekir. Örneğin, Karyatid
adı verilen uzun giysili kadınların mermer heykellerini sütun yerine
kullandığını ve pervaz (korona) İle damlalıkları (mutule)
kadınların başı üzerine yerleştirdiğini düşünürsek, mimar soranlara şu açıklamayı
yapacaktır; Peloponnes yarımadasında bir kent devleti olan Karya, Yunanistan’a
karşı Perslerin tarafını tutmuştu; daha sonra savaşta zaferle özgürlüklerini
kazanan Yunanlılar, seferberlik ilan edip Karya halkına savaş açtılar. Kenti
ele geçirerek erkekleri öldürdüler ve devleti ıssızlığa terk ettiler;
kadınların da köle olarak kaçırdılar. Ancak uzun giysilerini ve diğer evlilik
simgelerini çıkarmalarına izin vermeyerek zafer alayında onları zorla teşhir
ettiler. Bu kadınlar utançlarının ağırlığı altında ezilerek sonsuza dek köleliği
temsil ettiler ve devletlerinin kefaretini ödediler. Böylece dönemin mimarları,
Karya halkının günah ve cezalarının ardılları tarafından da bilinerek sürdürülmesi
için kamu yapılarına yük taşıdıkları görülecek bicimde bu kadınların
heykellerini yerleştirdiler.
Karyatidler |
[1.
Kitap,
1. Bölüm, 6. Parağraf]: Aynı şekilde, Lakedaimonyalılar Agesipolis’in oğlu
Pausanias’in Önderliğinde çok ufak bir kuvvetle uçsuz bucaksız Pers ordusunu
Palataea Savaşında yendikleri zaman yağma ve ganimetlerle görkemli bir zafer
alayı düzenlediler; satıştan elde ettikleri paralarla da halklarının ününe ve
kahramanlığına adanan bir zafer andacı olan Pers Sundurmasını inşa ettiler, Buraya
barbar giysileri ile çatıyı taşıyan ve hak ettikleri bu aşağılama ile gururu çiğnenmiş
tutsakların heykellerini yerleştirdiler. Böylelikle düşmanlar,
Lakedaimonyalıların cesareti önünde korkudan titreyecekler, kendileri ise
kahramanlıklarının görkeminden cesaret alarak özgürlüklerini savunmaya hazır
olacaklardı. O zamandan sonra, birçokları, saçaklık ve süslemelerini taşıyan
Pers heykellerini kullanarak yapıtlarının çeşitliliğini arttırdılar. Mimarların
bilmesi gereken buna benzer başka öyküler de vardır.
Persler |
[5.
Kitap,
9. Bölüm, 1. Parağraf]: Skenenin arkasına, ani sağanak yağışlar oyunları
durdurduğunda halkın tiyatrodan çıkarak sığınabileceği ve sahnede kullanılan araçların
hazırlanabileceği revaklar inşa edilmelidir. Örneğin, Pompey’in revakları Roma’da
veya Atina’da Eumenes’in ve Bacchus Baba’nın mabedinin revakları bu türde
yerlerdir; Themistokles’in taş sütunlarla çevrelediği ve Perslerden ele geçirilen
gemi direkleri ve serenlerle süslediği tiyatronun hemen çıkışındaki müzik
salonu da böyledir. Bu yapı, Mithridates ile olan savaşta yanmış, sonra da kral
Ariobarzanes tarafından restore edilmişti. Smyrna’da, Stratoniceum ve
Tralles’de, yarış pistinin üzerindeki skenenin her iki tarafında revaklar
vardır; mimarları dikkatli olan başka kentlerde de tiyatroların civarlarında
revaklar ve gezinti yerleri bulunur.
[8. Kitap, 3
Bölüm, 23. Parağraf]: Pers krallığının
başkenti Susa'da, suyundan içenlerin dişlerini kaybettiği küçük bir ırmak
vardır. Orada yazılı bir epigram suyun yıkanmak için çok iyi olduğunu fakat içildiği
zaman dişleri kökünden söktüğünü belirtir. Yunanca olan bu epigramın dizeleri
şöyledir:
Ey yabancı gördüğün
pınarın sularında
Âdemoğlu elini güvenle
yıkayabilir;
Ama yosun kaplı
havuza girip
Tatsız suyundan içersen
eğer,
Dişlerin çenenden
gün geçmeden dökülecek
Ve geride
terkedilmiş boşluklar sergileyecek
Kaynak:
Vitrivius, Mimarlık Üzerine On Kitap, (Çev. Suna Güven), Şevki Vanlı Mimarlık
Vakfı, 2005.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder