Bugün Pakistan sınırlarında kalan Lahor(Lahore) şehrinin isminin kökenleri hakkında rivayetler olmakla beraber, şehrin isminin anlamı bilinmemektedir. Pakistan'ın ikinci büyük kenti ve Pencap Eyaleti'nin yönetim merkezidir.
M.S. 640 tarihinde Arapların, Lahor'a bir sefer düzenlediğine dair bilgi bulunmaktadır.
Şehrin, M.S. 982 Mültan emirinin hakimiyetinde olduğu söylenmektedir.(Rizvi, 2003, s. 57.)
850 tarihinde kurulan Hinduşahiler, 991 tarihinde Lahor'a hakim olmuşlardır.(Rizvi, 2003, s. 57; Konukçu, 1998, s. 117.) 1013-1014 tarihlerinde, Gazneli Mahmud'un eline geçmiştir. Lahor'daki kalede Türk ve Taciklerden oluşan bir garnizon kurulmuştur.(Rizvi, 2003, s. 57.)
Gazneliler ve Lahor |
Gazneli Devleti'nin son hükümdarı Hüsrev Melik(1160-1186) hakkında bir makalede şunlar söylenir: "Gazneli Devleti son dönemlerinde önce Oğuzların, ardından Gurluların istilasıyla karşı karşıya
kalmıştır. Bu çerçevede Sultan Sencer’in soydaşları Oğuzlara karşı yenik düşerek katledilmesi de
Gazne’nin düşmesini hızlandırmıştır. 552/1157 yılında devletin başına geçen Hüsrev Şah b. Behram
Şah, Selçuklu himayesinden mahrum kaldığı için fazla tutunamamış, 555/1160 yılında Oğuzlara
karşı yenilerek Hindistan’a firar etmek zorunda kalmıştır. Böylece Gazne, hanedanın elinden
çıkmıştır. Lahor’da devletin başına geçen son Gazneli sultanı Tâcüddevle Hüsrev Melik’in yumuşak
huylu, cömert sıfatlı kişiliğinin yanı sıra işret meclislerine düşkünlüğü onu devlet işlerinden
alıkoymuştur. Bu zafiyetine bağlı olarak 577/1181 yılında Sultan Gıyâseddin Muhammed b. Sam’ın
önderliğindeki Gurluların saldırılarına maruz kalmıştır. Devletinin zayıflığını göz önünde
bulunduran Hüsrev Melik, 582/1186 yılında Gurlularla barış anlaşmasına yönelmiştir. Fakat barış
antlaşması gerçekleşmeden Gurlular tarafından oluşturulan bir hile sonucunda esir düşmüş,
589/1193 yılında hapisteyken öldürülmüştür. Böylece Gazne’nin ardından Gazneli hanedanı da
tamamen son ermiştir." (Zeki, 2009, s. 269.)
1186 tarihinde Lahor şehrine, Gur Sultanı Muizzüddin Mahmud hakim olmuştur. Sultan İltutmış(1211-1236) kendine merkez olarak Delhi şehrini seçti; bu yüzden Lahor önemini kaybetmeye başladı. 1241 tarihinde Moğol saldırılarına uğradı ve Tuğluklar Dönemi'ne kadar gelişme imkanı bulamadı.(Rizvi, 2003, s. 57.)
Lahor'a hakim olacak olan "Lûdîler", Gur Devleti zamanında orduda önemli mevkilere geldiler. 1341 yılında Melikşah Lûdî bir isyan ile Mültan bölgesinde hakimiyet kurdu ve Kuzey Hindistan'da önemli bir güç haline geldiler.(Sıddıquı, 2003, s. 217.) Şehrin Lûdîler Dönemi'nde tahkim edildiği bilinmektedir. Lûdîler'e ise Babür Şah son vermiştir.(Rizvi, 2003, s. 57.) 16. yüzyılda bölgeye hakim olan Babürlüler, İngiltere'nin hakimiyetine kadar varlığını sürdürmüştür.
Babür |
Babür hükümdarı Cihangir(1521), Lahor'u başkent yaptı. Başkent olması ile Lahor canlılık kazandı.(Rizvi, 2003, s. 57.) 1737 tarihinde, İran'dan Hindistan'a sefere çıkan Nadir Şah, Lahor kentine hakim oldu.(Özcan, 2006, s. 277.) Nadir Şah, 1739 tarihinde, Lahor'dan ayrıldıysa da kentin istikrarlı yapısı tekrar kurulamadı. 19. yüzyılın ortasında şehre Sih grubu hakim oldu.(Rizvi, 2008, s. 58.)
Avrupa'nın Hindistan'a ilgisi ise 16. yüzyıldan itibaren başlamıştır. İngiliz Doğu Hindistan Şirketi ise 17. yüzyılın tam başında 1600 yılında kurulmuştur. Ticareti geliştirmek için Babürlüler ile şirket üzerinden ilişkiler kurulmuştur.(Büyüktaş, 2019, s. 276.)
1760 tarihinde Babür hükümdarı Şah Alem İngiliz himayesine girdi. 1857 tarihinde II. Bahadır, İngiltere hakimiyetine isyan ederek bağımsızlığını ilan ettiyse de isyan bastırılması sonunda Babür Devleti sona erdi. (Basuğuy, 2013, s. 45-46; Konukçu, 1998, s. 404.)
Sihlerin başına geçen, Rajnit Sing, 1806 tarihinde Sihleri birleştirmeyi başardı.1809 tarihinde İngilizler ile bir antlaşma yaptılar. Pencap bölgesini ele geçirdi ki Lohar kenti de bu bölge içindedir. Pencap'ın içinde olduğu geniş bir toprağı elde ettikten sonra 1839 tarihinde öldü. 1843 yılına kadar taht kavgaları devam etti. 1845 tarihinde ise İngilizlerle gerçekleşen savaş sonucunda yenildiler ve Lahor kenti İngilizlerin eline geçti. 1849 tarihinde Pencap tamamen İngilizlerin eline geçti. Sihler, İngiliz yönetimi altında inançlarını yaşamaya devam ettiler. 1947 tarihinde ise Pakistan, Hindistan'dan ayrılmıştır.(Küçük, s. 406) Lahor kenti ise Pakistan yönetimine geçmiştir.(Rizvi, 2003, s. 58.)
Hindistan |
Lahor kentinin 19. yüzyılın ortasından sonraki gelişmeler için şu bilgiler verilebilir: "İngiliz hâkimiyetinde Pencap eyaletinin merkezi olma durumunu sürdüren Lahor’da hızlı bir şekilde İngiliz kurumsallaşması yaşanmaya başlandı. Eski şehir geleneksel yapısıyla devam ederken bir taraftan da İngilizler’in idarî ve sosyokültürel ihtiyaçlarını karşılayacak Hindî, İslâmî ve Avrupaî özellikler taşıyan yeni binalar yapıldı. 1857 olaylarından sonra İngilizler’in uyguladığı ayırımcılığın etkisiyle şehirdeki müslümanlar ekonomik ve sosyal hayatta çok gerilerde kaldılar. Lahor, 1875’te kurulan ve Hindu milliyetçiliğini savunan Arya Samaj hareketinin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Buna karşılık müslümanlar da 1895’te Encümen-i Himâyet-i İslâm teşkilâtını kurdular. 1907’de Müslüman Birliği’nin Lahor şubesi faaliyete geçti. Lahorlular daha sonra Hindistan Hilâfet Hareketi içerisinde yoğun faaliyet gösterdiler. 23 Mart 1940’ta Hindistan’da iki devlet kurulması kararı ilk defa Lahor’da açıklandı. 1947’de kurulan Hindistan ve Pakistan arasında Pencap bölgesi ikiye ayrıldı ve Lahor Pakistan’da kaldı. Ancak bu arada müslüman nüfusa yönelik yoğun sindirme ve yıldırma girişimleri oldu. Hindistan sınırının çok yakınında bulunan Lahor 1965 ve 1971’de iki defa savaş tehdidinde kaldı; buna rağmen gelişmesi devam etti ve hızla kalabalıklaşarak 1941 yılında 672.000 olan nüfusu 1961’de 1.296.000’e ulaştı."
"1998 sayımına göre 5.063.000 nüfusu ile Pakistan’ın Karaçi’den sonra ikinci büyük şehri olan Lahor aynı zamanda tarihi boyunca birçok ilim, fikir ve sanat adamı yetiştiren önemli bir eğitim ve kültür merkezidir. Pencap Üniversitesi (1882), Government College, King Edward Medical College, University of Engineering and Technology, Islamia College ve Kinnaird College gibi pek çok eğitim kurumunu barındıran şehirde Kāidiâzam Muhammed Ali Cinnah Kütüphanesi de yer almaktadır. Lahor günümüzde Pakistan’ın en büyük sanayi merkezlerinden biridir. Ülkenin toplam sanayi kuruluşlarının yaklaşık % 20’si burada bulunur; özellikle tekstil, demir çelik ve kauçuk sanayii çok gelişmiştir. Lahor ayrıca kara, hava ve demiryolu bağlantıları ile çevresinin pirinç ve buğdayının pazarlandığı önemli bir tarımsal ticaret merkezi durumundadır."(Rizvi, 2003, s. 58.)
"Çocuklar İçin Angeliaforos" isimli Yunan harfli Türkçe(Karamanlıca) süreli yayınının 1 Haziran 1886 tarihli sayısında "Lahor" isimli bir metin yayınlanmıştır. Bu metnin sadeleştirilmiş ve özgün çeviriyazımını aşağıda verdik. Yazıda, 16. yüzyıldan 19. yüzyıl ortasına kadar Lahor hakkında bilgi verilmektedir. Yazıda Babür yönetimine dair bilgiler de bulunmaktadır.
Yunan harfli Türkçe metinde önce Babür döneminde Lahor kentinde yapılan yapılar hakkında bilgi verelim:
"Cihangir’in Anıt Mezarı (Lahor-Şahdara): Cihangir’in Lahor’un 4 mil kuzeyinde Şahdara’da bulunan anıt mezarı 10
yılda tamamlanmış ve 1637’de bitmiştir. Karısı Nur Cihan tarafından yaptırılan
bu eser kayınpederi İtimad-ud-Daula anıt mezarıyla aynı plânda olup ondan az
daha büyüktür. 7 m. yüksekliğindeki yapıda yer yer kakma taşlarla tasvirler
yapılmıştır. Dört köşesinde 32’şer m. yüksekliğinde minareleri vardır. Sikh egemenliği sırasında harap edildiğinden anıt mezar
günümüzde orijinal biçimini kaybetmiştir."
Cihangir Anıt Mezarı, Lahor |
"Vezir Han Cami (Lahor):
Şah Cihan’ın tabibi ve ünlü veziri, genellikle Vezir Han diye bilinen, Hekim
İlm-ud-Din Ansari tarafından 1634’te inşa edildi. Geniş bahçe kapısı, görkemli
4 sekizgen biçimdeki minareleri ve eşsiz mozaik süslemeleri eserin ihtişamını
daha da artırmıştır."
Vezir Han Cami |
"Badşahi Mescid (Lahor):
1673-1674’te Evrengzib tarafından inşa ettirildi. Kırmızı kum taşından
yapılmış yüzeyi ak mermer kakmalı çeşitli bitki ve geometrik desenlerle
süslüdür. Dünyanın en geniş tarihi camisi olarak düşünülmektedir. Avlusunun köşelerinde uzun sekizgen biçiminde kuleleri ve
dört küçük minaresi vardır. İbadet bölümünün üç geniş mermer kubbesi bulunur.
Heybetli görüntüsüyle Baburlu devri mimari özelliklerini sergilemektedir"
Badşahi Cami, Lahor |
"Lahor Kalesi:
1566’da Ekber’in inşaasına başlattığı kale oğlu Cihangir tarafından
tamamlandı. Eski kale diye de bilinir. Kırmızı kum taşındandır. Erken dönem
Baburlu mimari örneklerindendir. İçi ve dışı oldukça düzenlidir. Kale Şah Cihan döneminde ve sonraları Sikh egemenliğinde
pekçok değişikliğe uğradı. Şah Cihan kale içinde birçok ak mermerden anıt ve
yapı inşa ettirdi. “Çilsütun” yani kırk sütun denilen Divan-Umm, Musemmen
Burç ve içindeki Şiş Mahal , hvabgah (uyku odası),
hükümdarlık hamamı, ayrıca kadınlar bahçesi kale içindeki yapılardan
bazılarıdır. Yapılarda çini süslemeler kullanılmıştır, .
Babur’un 16. yüzyılda inşa ettirdiği Peşaver’deki Balahisar kalesi de bu
devrin yapılarındandır."
Lahor Kalesi, Pakistan |
"Şalamar Bahçeleri (Lahor):
Ünlü Şalamar bahçesi Şah Cihan’ın mimari zevkinin örneklerindendir.
Şalamar adında Lahor, Delhi ve Kaşmir’de (Sirinagar) üç bahçe vardır. Lahor
Şalamar bahçesi Şah Cihan’ın Lahor’u ziyaret ettiği zamanlarda kalması için
özellikle tasarlanmıştı. Ali Mardan tarafından yapıldı.
Bahçe üç kademe olarak inşa edildi. Bahçe içinde yazlık evler ve birkaç ak
mermer köşk de bulunur. Üç büyük havuzu, şelâleleri ve sayısız fıskiyeleri
bahçeyi daha da güzelleştirmektedir. Kanallarla bahçeye su desteği sağlanmıştır.
Gizliliği sağlamak için bahçe 1650x730 feet ebatlarında yüksek, sağlam
duvarlarla çevrilmiştir." (Halıcı, 2007, s. 181-183)
Not:
Sih inancı için bkz. https://islamansiklopedisi.org.tr/sih-dini
Kaynak:
- Basuğuy, Bedrettin, "BÂBÜRLÜ İMPARATORLUĞU’NUN SİYASİ TARİHİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME", Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 3/ Cilt: 3/ Sayı: 5/ Bahar 2013, s. 29-48.
- Büyükbaş, Canan Kuş, "İngiliz Doğu Hindistan Şirketinin Kuruluş Aşamasında İngilizlerin Hindistan’a Yerleşme Çabaları", Mavi Atlas, 7(2)2019: 275-293.
- Konukçu, Enver, "Hindûşâhîler", İslam Ansiklopedisi, c. 18, 1998, s. 117-118.
- Konukçu, Enver, "Bâbürlüler", İslam Ansiklopedisi, c. 4, 1998, 400-404.
- Küçük, Abdurrahman, "Sihizm", Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 28 (
1987 ): 391-417. - Halıcı, "PAKİSTAN’DA BABURLULAR DÖNEMİ MİMARÎ ESERLERİ", Doğu Bilim Çalışmaları, 2007, s. 179-184.
- Özcan, Azmi, "Nadir Şah", İslam Ansiklopedisi, c. 32, s. 276-277.
- Rizvi, Saiyid Athar Abbas, "Lahor", İslam Ansiklopedisi, c. 27, s. 57-58.
- Sıddıquı, "Lûdîler", İslam Ansiklopedisi, c. 27, s. 217-218
- Zeki, İzzetullah, "GAZNE’SİZ GAZNELİ DEVLETİ: HÜSREV MELİK DÖNEMİ (1160– 1186)", SUTAD, 46, 2019, s. 269-278.
LAHOR(ΛΑΧΟΡ)
Lahor(Λαχορ) şehri Hindistan’ın(Χινδισταν) kuzey
tarafında bulunan Pencap(Πήντζαπ)
namında bir eyaletin payitahtıdır ve tasvirde gösterilen yapı orada ikamet eden
İngiliz(’Ιγγλιζ) valisinin sarayıdır. Lahor İndus(’Ίνδος) ırmağının bir şubesi
üzerinde olup takriben 100. 000 ahalidir. Bu şehir hakkında dikkate şayan hususlar
geçmiş olan tarihe ve özellikle büyük Moğol hükümetine aittir.
1526 da
Cingiz Han(Τζινκιζ Ηάν) ve
Timurlenk(Τιμουρλενκ)
silsilesinden olan Sultan Babür(Σουλταν
Παπερ) bu hükümeti tesis edip, kendi halefleri olan Ekber(’Εκπερ), Cihangir(Τζιχανκιρ), ve Cihan’ın(Τζιχαν) hâkimiyetlerinde
büyük kuvvet ve şeref kazanmıştır. Lahor(Λαχορ), Delhi(Δελχι),
Akra(’Ακρα) ve başka şehirlerde
güzel cami ve saraylar inşa olunup onlardan bazıları hala mevcuttur. Cihan’ın oğlu
Evrengzib (Oranzib-’Οράνζιπ)
gayet cesur ve akil bir hükümdar olmuş ise de lakin 1707 de vefatından sonra
hükümet gittikçe düşüp nihayet geçen devrin sonunda Moğol hükümeti Sihler(Σιχλερ) tarafından
tahrip olundu. Ranjid Singh(Ρήντζιδ
Σινγ) Sihlerin amiri olup 40 sene hükümet sürdükten sonra, silahlı
kuvvetli bir ordu bırakarak vefat etti. Onun vefatından sonra Lahor şehri çok
defa kanlı muharebeler meydanı oldu ve Sihler ile İngilizler arasında meydana
gelen iki dehşetli muharebeden sonra, 1849’da şehir ve civarında bulunan
mahaller İngilizler eline geçip elan onların hâkimiyeti altında bulunmaktadır.
Ne kadar
teessüfe şayan bir haldir kendi şeref ve kuvvetini kayıp etmiş olan bir hükümet
yahut bir şehre nazar etmek![1]
lakin bunun yalnız devamlı olmayan bir hal olmasına ümidimiz vardır. Her ne
kadar milyonlarca Hindilerin muasır alem nezdinde şimdi pek az itibarı var ise
de, lakin onlar İngiltere’nin tesirleri altında gün be gün aydınlandıkça
inanırız ki istikbalde putperestliği terk edip ilim ve hakiki diyanete sahip
olarak geçmiş vakitte tarihlerinde misli görülmemiş derecede şeref ve azamete
nail olacaklardır.
Lahor'da Bir Saray, Angeliaforos, 1 Haziran 1886 |
LAHOR
Lahor şehri Hindistanın şimal tarafında
bulunan Pencap namında bir eyaletin payitahtı dır; ve tasvirde gösterilen ebnige
orada mukim İngliz valisinin serayı dır. Şehri mezkur İndos ırmağının bir
şubesi üzerinde kain olup takriben 100, 000 ehaliyi havi dir. Bu şehr hakkında
dikkata şayan hususat geçmiş olan tevarihe, ve bahusus büyük Moğol hükümetine
merbut dır.
1526 da
Cingiz Han ve Timurlenk silsilesinden olan Sultan Baber bu hükümeti tesis edip,
kendi halefleri olan Ekber, Cihangir, ve Cihanın tahtı idarelerinde büyük
kuvvet ve şeref kesb eyledi. Lahor, Delhi, Akra ve başka şehrlerde güzel cami
ve seraylar inşa olunup anlerden bazıları hala mevcut dır. Cihanın mahdumi
Oranzib gayet cesur ve akil bir hükmdar olmuş ise de, lakin 1707 de vefatından
songra hükümet gittikçe düşüp nihayet geçen dehrin sonında Moğol hükümeti
Sıhler tarafından tahrip olundu. Rencıd Sing Sıhlerin amiri olup 40 sene
hükümet sürdükten songra, müsellah kuvvetli bir ordu brakarak vefat etdi. Anın
vefatından songra Lahor şehri çok defa kanlı muharebeler meydanı oldu ve Sıhler
ile İnglizler arasında vuku bulan iki dehşetli muharebeden songra, 1849 da şehr
ve civarında bulunan mahaller İnglizler eline geçip elan anlerin tahtı
idaresinde bulunmakta dır.
Ne kadar
teessüfe şayan bir hal dir kendi şeref u kuvvetini gayp etmiş olan bir hükümet
yahot bir şehre nazar etmek! lakin bunun yalınız muvakkat bir hal olmasına
ümidimiz var dır. Her ne kadar milionlarca Hindilerin mütemeddin alem indinde
şimdi pek az itibarı var ise de, lakin anler İngilterranın teesiratı altında
gün be gün tenvir olundıkca inanırız ki müstakbelde putperestliği terk edip ilm
ve hakiki diyanete malik olarak geçmiş vakitda tarihlerinde misli görülmemiş
derecede şeref u azamete nail olacaklar dır.
[1] Ne kadar üzücü bir haldir,
kendi şeref ve kuvvetini kayıp etmiş olan bir hükümete veya bir şehre bakmak.
Lahor, Hindistan, Angeliaforos, 1 Haziran 1886. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder