DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

24 Ocak 2020 Cuma

BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ; KAF HATTI DEPREM TARİHİ VE MARMARA DEPREM TARİHİ

Bu yazı Evrim Ağacı platformunda yayınlanmış yazının küçük bir bölümüdür. Evrim Ağacı platformundaki yazıyı okumanızı tavsiye ederiz.

TÜRKİYE DEPREM TEHLİKE HARİTASI; AFAD

Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndaki Deprem Tarihi

Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki deprem fırtınasına gelirsek... Aslında çok fazla sayıda depremden söz etmemiz gerekir; ancak inceleyeceklerimize kıyasla, konunun kısa sürmesi adına bu deprem fırtınasındaki 7’nin üzerindeki depremler ele alınacaktır. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın deprem tarihini incelemek, İstanbul'da neden dev bir depremin beklendiğini net bir şekilde gözler önüne koyacaktır. Öncelikle bu tarihi kısaca gözlerimiz önüne seren bir görseli inceleyerek başlayalım:

1939 Erzincan Depremi - Büyüklük: 7.9

1939 yılında Kuzey Anadolu Fayı'nın en uç kısmında Erzincan depremi oldu. Depremin büyüklüğü 7.9 idi. Erzincan depremin merkezi olunca, haliyle Erzincan segmentindeki enerjinin büyük bir kısmı boşaldı. 

Bu enerji nereye gitti dersiniz? Bu enerjinin bir kısmı titreşime dönüşerek dünyayı titretti ve uzaya saçıldı. Bir kısmı da, fay hattı doğu-batı yönünde burulduğu için, hemen batısındaki segmentte depolandı. Bu, Erzincan’ın batısı için felaket demekti. Yani kısacası segment üzerindeki enerjiyi tıpkı bir bayrak yarışı gibi hemen batısındaki segmente aktardı.

1942 Niksar Depremi - Büyüklük: 7.0

Aradan 3.5 yıl geçmişti ki Erzincan segmentinden aktarılan enerji hemen batıdaki Niksar segmentinde ortaya çıktı. Sene 1942, Niksar 7.0’lık bir depremle yerle bir oldu. Tabii Niksar segmenti de aynı bayrak oyununa devam etti ve elindeki enerjiyi hemen batısında bulunan Tosya-Ladik segmentine verdi.

1943 Tosya-Ladik Depremi - Büyüklük: 7.2

Niksar depreminin üzerinden bir yıl geçmiş, sene 1943 olmuştu. Tosya-Ladik arası 7.2lik bir depremle sallandı. Bu segmentteki enerji de hemen batısındaki Gerede-bolu segmentine aktarıldı.

1944 Bolu-Gerede Depremi - Büyüklük: 7.2

1944 senesinde Bolu-Gerede 7.2lik bir depremle sallandı. Enerji yine her zamanki gibi batıya kaçtı. Çünkü Arap levhası, güzelim Anadolu'yu sürekli olarak batıya ittiriyordu. 

1957 Bolu-Abant Depremi - Büyüklük: 7.1


Aradan 13 sene geçmişti ki Bolu-Gerede segmentinin hemen bitişiğindeki Bolu-Abant segmenti 1957 senesinde 7.1'lik bir büyüklükteki depremle kırıldı.

1967 Adapazarı Depremi - Büyüklük: 7.2

Takvimler 1967 senesini gösterdiğinde tıpkı bir tsunami gibi ilerleyen deprem fırtınası Adapazarı’nda ortaya çıktı. Adapazarı 7.2'lik bir depremle yıkıldı.

1999 İzmit Depremi - Büyüklük: 7.4

Yine uzun yıllar deprem olmadı. Deprem İzmit segmentini 1999 senesinde 7.4lük bir depremle yerle bir etti. Bu kısmı zaten hepimiz biliyoruz ve acısını halen içimizde yaşıyoruz.

Her depremden sonra açığa çıkan enerji jeofizik mühendisleri tarafından modellenerek haritası çıkarılır. Deprem olan segmentte enerji kalmaz, o segmentte bir daha upuzun yıllar boyunca kolay kolay büyük deprem olmaz. Elbette levha hareketleri devam ettiği için deprem asla biten bir şey değildir; ancak büyük takılmalar ve kırılmalar, bir defa oldu mu, uzun bir süre tekrarlanmaz. Ama her seferinde enerjinin büyük bir kısmı, kırılan segmentin komşusu olan segmentlere kayar.

İşte sevgili okurlarımız, uzmanların İstanbul deprem bekleme sebebi tam olarak budur. Uzmanların İstanbul’da büyük bir deprem bekleme sebebi de, bu deprem fırtınasının 7'nin üzerinde oluşudur. Büyük bir depremin İstanbul'u vuracak olmasından bu kadar emin olmamızın sebebi, 1900'lü yıllardan beri serinin bilim insanlarını 1 defa bile şaşırtmamış olmasıdır. Sebep, İstanbul'un sıradaki segment üzerinde bulunuyor olmasıdır. 

Bu yazı Evrim Ağacı platformundaki yazının küçük bir kısmıdır. Evrim Ağacı platformundaki yazıyı okumanızı öneririz.

Büyük İstanbul Depremi'ne ait kısa bir özet...
BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ; EVRİM AĞACI

BÖLGEDEKİ DEPREMİN TARİHİ 


Marmara Denizi altındaki fay haritası yeni yeni yapıldı. Tarih kitaplarından depremleri derleyip bugünkü fay haritasıyla karşılaştırıyoruz ve o günkü hasara ve etki alanına bakarak hangi depremin hangi kolda olduğunu tespit ediyoruz. Elimizde Marmara Denizi fay haritasıyla ilgili altı bölüm var. 

İşte bu altı bölgenin (segmentin) tüm depremlerini tablo halinde listeliyoruz. Sonra bu listelere tarihleri giriyoruz ve kaçar yıl arayla bu parçalar kırılmış bunu buluyoruz. 

7'nin üzerindeki depremleri dikkate aldığımızda:

Körfez segmentinde189, 235, 321, 202, 221, 280 yıl arayla deprem olmuş. Yani 99 depreminden önce 280 yıl kırılmamış. Aradan 14 sene geçti. Körfez parçası muhtemelen 200 yıl daha kırılmadan kalacak. Yani körfez periyodu ortalama 200 yıl civarında ve henüz 14. yılında. Bu, bölgenin şu anda tehlikesiz olduğu anlamına geliyor.

Oradan Adalar segmentine geliyoruz. 432 yıl, 520 yıl ve 504 yıl var depremlerin arasında. Şu an 504'üncü yılında olduğu için döngüsünün son demlerinde. İşte bu yüzden günümüzde Adalar fayı çok tehlikelidir! Üzerinde çok uzun bir süre boyunca biriken bir yüklenme var. 99 depreminden sonra Körfez fayının Adalar fayına yüklediği enerjisi göz ardı etsek bile, zaten periyodunun sonuna gelmiştir. Yani her halükarda bu fayda bir kırılma beklenmektedir. Bu kırılma, büyük bir yıkım yaratacaktır.

Benzer şekilde, Florya’nın açığındaki fayın da ortalama periyodu 250 yıl ve bugün bu fay 259'uncu yılında. Yani bu bölge de kırıldı kırılacak bir durumda.

Silivri açıklarındaki diğer fay kolu, yani fayın Marmara denizi içerisinde kuzeye bükey yaptığı parçadaki periyotta yaklaşık 250 yıl ve orası da bugün 246. yılında. 

Batı Marmara fayında da periyot 250 yıl ve şu anki süre 246 yılda.
Son olarak, Gaziköy civarındaki parçanın da periyodu 270 yıl civarında. Fakat orası sakin. En son 1912 depreminde kırıldığı için henüz periyodunun 101. Yılında. Yani bugün artık deprem beklememizi pek gerektirmeyen bir parça. Daha önünde ortalamada 170 sene var.

Adalar’dan Gaziköy’e kadar giden dört parça fay periyotlarını ya doldurmuşlar ya da doldurmak üzereler. Özellikle de belirttiğimiz gibi Adalar fayı çok tehlikeli bir süreçte.

Eğer Marmara denizinin altındaki fay ağını daha ayrıntılı bir biçimde bilseydik çok daha iyi analizler yapabilirdik. Yine de bugünkü gelinen nokta da 10 yıl öncesine göre çok iyi sayılır.

Bu yazı Evrim Ağacı platformundaki yazının küçük bir kısmıdır. Evrim Ağacı platformundaki yazıyı okumanızı öneririz.


Evrim Ağacı platformundaki yazının tamamına bağlantıdan ulaşabilirsiniz:  https://evrimagaci.org/beklenen-buyuk-istanbul-depremi-nedir-neden-nasil-nerede-ve-ne-zaman-yasanmasi-beklenmektedir-13

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder