Yunan Harfli Türkçe olarak yayınlanan Çocuklar İçin Angeliaforos süreli yayınının 1 Ocak 1880 tarihli sayısında "Dürbün" isimli metin yayınlanmıştır. Yazıda teleskopların icadından ve gelişiminden bahsedilir. "Dürbün" isimli sadeleştirilmiş ve özgün çeviriyazımları arka arkaya verilmiştir. Metinden önce, yayında verilen teleskop görseli verilmiş; metnin sonunda ise Yunan harfli Türkçe metnin görseli verilmiştir.
Dürbün, Angeliaforos, 1 Ocak 1880. |
DÜRBÜN(ΤΟΥΡΠΙΝ)
Dürbün(Τουρπιν) uzakta bulunan nesneleri görmek için
göze yardım eden bir alettir. Bazılar on yedinci asırdan evvel dürbün vardı
derler ise de bu aletin 1608 senesinden evvel icat olunmuş olduğuna dair sahih
malumat yoktur. Genellikle zannolunduğuna göre dürbünü ya Middelburg’da(Νιτελπουρκ) gözlükçülük eden Lippershey(Τιππερσηαίμ) nam zat yahut Alkmaar(’Αλκμαρ) şehrinde dünyaya gelmiş
olup hem Metius(Μετιος) hem
Adrians(’Αδριανς) olarak isimlendirilen zat icat etmiştir; Lippershey, 1608 Ağustos 16’da hükumete üç
alet takdim eyledi ve bu aletlerin biri uzaktaki nesneleri yakın gösteren bir
aletti. Hemen o ayda Adrians dahi hükumete Lippershey’in icat ettiği zannolunan
alet gibi bir alet takdim eyledi, lakin Adrians’ın iki sene evvelden böyle
aletler yapmakta olduğu rivayet edilir. Keza rivayete nazaran Jansen(Γιανσεν) nam bir zat bir sene sonra
dürbünü icat etmiştir, lakin muhtemelen
bu zat zikredilen aletin imalini yukarıda zikredilen zevatın icadında olan
aletleri görmekle öğrenmişti ve onların yaptıkları aletlerin taklidini yapmıştı. Hükumet dürbün icadını gizli saklamak isterdi, lakin biraz vakit sonra Fransa(Φράνσα) şerifi kendi hükumeti için
iki dürbün üretebildi. Dürbün icadı haberi bütün Avrupa’ya(Ευρωπα) süratle yayıldı ve az müddet sonra
Londra’da(Λοντρα) ve Venedik’te(Βενεδικ) ve diğer şehirlerde dürbünler
bulunurdu.
Eski vakitlerde bu çeşit aletin
ehemmiyetini en evvel Galileos(Γαλιλέος)
nam meşhur ehl-i rasad tanıdı. Galileos dürbünü ıslah (etmeye) ve tamamlamaya
çalıştı ve kendi tecrübeleriyle dürbünün o aleti icat eden zevatın
gösterdiğinden ziyade faydalı hizmetlere kullanılabildiğini göstermeye muvaffak
oldu. Galileos kurşundan bir boru yapıp o borunun enli ucuna mercimek şeklinde
iki cam ve dar ucuna yine mercimek şeklinde iki cam ko(y)du. Dürbün ile bir
nesneye bakan zat gözünün dürbünün dar olan ucuna ko(y)du.
Galileos’un yaptığı birinci dürbün
nesneleri salt üç kat büyütürdü, ikinci defa yaptığı dürbün altı kat ve üçüncü
defa yaptığı dürbün otuz kat büyütürdü. Galileos bu üçüncü dürbünle göğü gözlemlemeye
başladı ve dürbünün icadından ziyade Galileos’un gökte gördüğü şeyler âdemleri
hayrette bıraktılar. O vakit herkesin merakı o derece tahrik olunmuştu ki Gelileos
kendi yanına gelen birçok âdemlere dürbünle göğe baktırmak için gecede bir dürbünü
yanında kalmaya mecbur olurdu. O dürbünle müşterinin peykleri ve şemste lekeler
göründüler; keza aydaki(καμερ)
dağların ölçülmesi mümkün oldu ve saman ογρουσουνουν şems gibi yıldızlar olduğu anlaşıldı. O vakitten beri
Newton(Νεύτων), Descartes(Δεκαρτ), Herschel(Χερσελ) ve Rose(Ρος) gibi birçok âlimler dürbünün daha
ziyade ıslah (etmeye) ve tamamlamaya çalıştılar. Bu âlimler birçok manilere uğradılar
ise de yavaş yavaş hepsine dahi galip geldiler, şöyle ki şimdi ifrat derecede büyük
dürbünler yapılırlar.
Şimdi kullanılan büyük dürbünlerden
birinin resmi yukarıda gösterilmiştir. Gazetemizi okuyan çocuklar bu dürbünü
onun yanında duran âdem ile tatbik ederlerse, ol dürbünün ne derece cesim
olunduğunu az çok anlayabilirler. Yukarıda görülen makine dürbünün çevirmek
içindir ve bu makine öyle bir surette kurulabilir ki dürbün ehl-i rasadın gözlemlediği
yıldız ile beraber hareket eder. Bu dürbün 6.500 okkadan ziyade ağır ise de
ehl-i rasadın istediği tarafa kolayca döner.
DÜRBİN
Dürbin uzakta bulunan nesneleri
görmek içün göze yardım eden bir alet dir. Bazılar on yedinci asrdan evvel
dürbin var idi derler ise de, bu aletin 1608 senesinden evvel icat olunmuş
idiğine dair sahih malumat yok dur. Alelumum zann olunduğuna göre dürbini ya Nidelburgda
gözlükçülük eden Tippershaim nam zam zat, yahot Alkmar şehrinde dünyaya gelmiş
olup hem Metios hem Adrians tesmiye olunan zat icat etmiş dir; Tippershaim 1608
Auğustos 16da hükümete üç alet takdim eyledi, ve bu aletlerin biri uzaktaki
nesneleri yakın gösteren bir alet idi. Heman ol ayda Adrians dahi hükümete
Tippershaimın icadkerdesi zann olunan alet gibi bir alet takdim eyledi, lakin
Adriansın iki sene evvelden böyle aletler yapmakda olduğu mervi dir. Kezalık
rivayete nazaren Yansen nam bir zat bir sene songra dürbini icad etmiş dir,
lakin ihtimalen bu zat mezkur aletin imalını balade mezkur zevatın
icadkerdeleri olan aletleri görmekle öirenmiş idi, ve onların yapdıkları
aletlerin taklidini yapmış idi. Hükümet dürbin icadını gizli saklamak ister
idi, lakin bir az vakit songra Fransa şerifi kendi hükümeti içün iki dürbin
istihsal edebildi. Dürbin icadı haberi bütün Eurupaya süratle yayıldı, ve az
müddet songra Londrada ve Venedikde ve sair şehrlerde dürbinler bulunur idi.
Eski vakitlarda bu nevicad aletin
ehemmiyetini en evvel Galileos nam meşhur ehli rasad tanıdı. Galileos dürbini ıslah
u ikmale sai etdi, ve kendi tecrübeleriile dürbinin ol aleti icad eden zevatın
gösterdiğinden ziyade faideli hizmetlere kullanılabildiğini göstermeye muvaffak
oldu. Galileos kurşundan bir boru yapıp ol borunun enli ucuna mercimek şeklinde
iki cam, ve dar ucuna yine mercimek şeklinde iki cam kodu. Dürbin ile bir
nesneye bakan zat gözünün dürbinin dar olan ucuna kor idi.
Galileosun yapdığı birinci dürbin
nesneleri salt üç kat büyüdür idi, ikinci defa yapdığı dürbin altı kat, ve
üçüncü defa yapdığı dürbin otuz kat büyütür idi. Galileos bu üçüncü dürbinle
göğü rast etmeğe başladı, ve dürbinin icadından ziyade Galileosun gökde gördüğü
şeyler ademleri hayretde brakdılar. Ol vakit her kesin merakı ol derece tahrik
olunmuş idi ki, Gelileos kendi yanına gelen bir çok ademlere dürbinle göğe
baktırmak içün gecede bir dürbini yanında kalmaya mecbur olur idi. Ol dürbinle
Müşterinin peikleri ve şemsde lekeler göründüler; kezalık kamerdeki dağların
ölçülmesi mümkin oldu, ve saman ogrusunun şems gibi yıldızlar olduğu annaşıldı.
Ol vakitdan beru Neuton, Dekart, Herşel ve Ros gibi bir çok alimler dürbinin
daha ziyade ıslah u ikmal etmeye çalışdılar. Bu ailmler bir çok manilere
oğradılar ise de, yavaş yavaş hepsine dahi galip geldiler, şöyle ki şimdi ifrat
derecede büyük dürbinler yapılırlar.
Şimdi kullanılan böyük
dürbinlerden birinin resmi balade gösterilmiş dir. Gazetamızı okuyan çocuklar
bu dürbini onun yanında duran adem ile tatbik ederlerse, ol dürbinin ne derece
cesim olunduğunu az çok annayabilirler. Balade görülen makine dürbinin çevirmek
içün dur, ve bu makine öile bir suretde gurulabilir. Ki dürbin ehli rasadın
rasat eylediği yıldız ile beraber hareket eder. Bu dürbin 6, 500 okkadan ziyade
ağır ise de, ehli rasadın istediği tarafa kolayca döner.
Dürbün, Angeliaforos, 1 Ocak 1880 |
Galileo'nun Teleskobu üzerine bir makalede şunlar söylenir:
"Galileo’nun geliştirmiş olduğu teleskobun astronomik amaçla kullanılması diğer insanların fark edemediği iki noktayı görmesini sağlamıştır. İlki, teleskop, gözlemlerinin sayısal ve objektif olmasını olanaklı kılmıştır. Galileo yaptığı ilk gözlemleri 1609 yılında Siderus Nuncius (Yıldız Habercisi) adlı eserinde yayınlamıştır. Galileo bu eserinde kendi teleskopunun yapılışı hakkında şunları söylemektedir:
“Yaklaşık on ay önce, kulağıma, bir Hollandalının uzaktaki nesneleri olabildiği kadar yakınlaştırarak gösterebilen bir alet icat ettiği haberi ulaştı. Böyle bir aleti nasıl yapabileceğimi uzun uzun düşündüm. Optik kanunları yardımıyla, biri dışbükey diğeri içbükey iki lensi bir tüpe yerleştirmek düşüncesi aklıma geldi. İçbükey lense gözümü yaklaştırdığımda nesnelerin gerçek mesafelerinden yaklaşık üçte bir daha yakın ve dokuz kat daha büyük gözüktüğünü gördüm. Zahmet ve parayı düşünmeden nesneleri binlerce kez büyüten, çıplak gözle karşılaştırıldığında 1/30 mesafe daha yakın gösterebilen mükemmel bir alet yapmayı başardım.”
İkincisi ise, teleskop, insanların algı gücünün normal psikolojik durumlarının üzerine çıkarılmasını sağlamıştır. Galileo, geliştirmiş olduğu teleskopu ile Ay, Orion kümesi, Jüpiter, Satürn, Venüs ve Güneş’i gözlemlemiştir. Bu gözlemlerin önemi, gelenekleşmiş birçok kabulün ortadan kalkmasına ve bilimde yeni bir dönemin başlamasına yol açmalarıdır." (Küçükali-Koç, 2016, s. 126)
Kaynak:
Rıdvan Küçükali, Mustafa Koç, "Galileo’nun İki Büyük Dünya Sistemi Hakkındaki Diyalogları ve Bilime Etkisi", Kaygı Dergisi, sy. 25, Bahar 2016, s. 121-130.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder