Sedat Alp, Hitit Çağında Anadolu, Tubitak, İstanbul 2000. |
- Hiyeroglif yazısı eski Anadolu halkının kendi bulduğu ve geliştirdiği bir yazı türüdür. Bu yazı Koloni çağında semboller halinde başlamıştır. Başkanlığım altında yürütülen Konya Karahöyük kazılan Anadolu'da yazının erken aşaması ile ilgili pek çok örnek vermiştir. (Alp, s. 6)
- Bunun dışında Luwicenin MÖ 2 . binin ikinci yarısında Orta Anadolu'da da halk tarafından konuşulduğunu düşünmek gerekecektir. Boğazköy'de, Kayseri bölgesinde, Karakuyu'da, Fraktin'de, Hanyeri'nde Konya'nın doğusun da, Emirgazi'de, Konya'nın batısında Köylütolu ve Yalburt'da hiyeroglifler ile bu dilde yazılı taş ve kaya anıtlarının varlığını başka türlü açıklamak olanaksızdır. (Alp, s. 14)
- MÖ 1. binde Batı Anadolu'da yaşayan dillerden Luwiceye en yakın olanı Likçe'dir. Likya bölgesinde MÖ 2. binde Luqqa diye adlandırılan denizci bir kavim yaşıyordu. Luqqa sözü ile Likya arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. Likya'nın Luqqa'dan geldiği düşünülebilinir. Ayrıca klasik çağlarda Konya bölgesinin adı olan Lykaonia da MÖ 2. bindeki Luqqa sözüne dayanmaktadır. Lykia ve Lykaonia bölgeleri MÖ 2. bindeki Luwia ülkesinin sınırları içindedir. Luwi dilinin kalıntılarının batı Anadolu'da MÖ 1. binde büsbütün ortadan kalkmış olduğu düşünülemez. (Alp, 16)
- MÖ 2. binde Likya bölgesinde Luwice konuşan bir halk yaşıyordu. Likya sözünün Hitit kaynaklarındaki Luqqa sözünden gelmiş olması büyük bir olasılıktır. Klasik çağlardaki Lykaonia (günümüzdeki Konya bölgesi) sözünün de Luqqa sözüne dayandığı göz önünde tutulursa, Luqqalıların Konya bölgesinden Likya'ya gittikleri ya da MÖ 1 . binin ilk yarısında hem Likya'da hem de Konya bölgesinde yaşadıkları düşünülebilir. (Alp, s. 36)
- Hitit çağında bir Anadolu kentinin planını, 1953 yılından beri başkanlığım altında yürütülen Konya-Karahöyük kazılarında üstten birinci katta genişliğine inceleyebildik. Asur Ticaret Kolonileri (Erken Hitit) çağına tarihleyebildiğimiz bu katta, kentin teras kısmı erozyonun etkisi ile yer yer 5-8 metre kalınlıkta dolma ya da aluviyal toprak tabakasının altında kalmıştır. Konya kentinde yapılan incelemelerde antik Iconium kentinin de aynı şekilde dolma toprak altında kaldığı saptanm ıştır. Karahöyük'ün, zin1e kısmının çapı 700 metre olması karşısında, dolma toprak altında kalmış olan kısmı ile birlikte bir kilometrenin üstünde olduğu tahmin edilebilir. Günümüzdeki höyüğün güney kısmında höyük dışında tarlalar altında kalmış olan , çağının en önemli şehir surlarından birinin bir kısmını meydana çıkarabildik. Şehir suru, sandık duvar sisteminde bir ikiz duvar ile arkasında yanyana mekanlar ile dış kısımda belirli aralıklarla kuleler ve dış duvar kısmında kuleler arasındaki çıkıntılar ve belirli aralıklarla yinelenmesi gereken şehir kapılarından oluşuyordu. Kazımızda yalnız bir kule ile bir adet şehir kapısını meydana çıkarabildik. Sur yapısının birçok kulesi ile birçok şehir kapısı olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır. Bunların sayısını saptamak ancak surun tamamını kazarak meydana çıkarmak suretiyle mümkündür. Böyle bir girişimi gerçekleştirmek için çok büyük paralar gerektiği düşünülürse böyle bir çalışmanın yapılması şimdilik olanak dışıdır. Şehrin suru güçlü taş temeller üzerine oturtulan bir kerpiç yapı kompleksi idi. Taş temeller kazdığımız kısımlarda tamamen korunduğu halele üzerlerindeki kerpiç yapı büyük ölçüde harap olmuştur. (Alp, s. 45)
- Araştırmalarımıza göre şehir kapılarından gelen yollar kentin merkezine ulaşıyordu. Kentin içindeki ulaşımı sağlayan yollar uzun bir gelişme sürecinin ürünüdür . Konya-Karahöyük'te yaptığımız incelemelere göre, yerleşmenin derin katlarında çok dar olması gereken yollar daha geç çağlara ait üst katlarda gittikçe genişlemekte, insan hayvan ve arabaların rahatlıkla geçebilecekleri bir gen işliğe ulaşmaktadır. 2-3 ya da 4 metrelik gen işlik arasında değişen yollar kum, küçük çakıl ve bazen seramik parçalarından oluşuyordu. (Alp, s. 46)
- Karahöyük'ün oldukça düzenli bir kent planına sahip olduğu anlaşılıyor. Şehir planı, araştırabildiğimiz kısımlarda bazen meydanlar ile birbirini kesen ve birbirine hemen hemen paralel olan yollar ve bunların arasında yan yana ve sın sırta inşa edilmiş olan evlerden oluşuyordu. Evler çoğunlukla iki, bazen üç ya ela dört odadan oluşuyordu. Sokaktan ve bir kapı ile avludan geçiliyordu. Avlu ve odalar arasındaki bağlantı ağaçtan kapılar vasıtası ile kuruluyordu. Kapılardan hiçbiri korunmamış olmakla birlikte bazen kapılara ait söve taşlarına rastlanmaktadır.
- Karahöyük'te evlerin duvarları çoğunlukla bazen bir bazen ele iki sıra olan taş temeller üzerine yan yana ve üst üste konan kerpiçler ile inşa edilmişti. Taş temel ile kerpiç yapı arasında yatay olarak boylu boyuna ağaç hatıllar kullanılmıştı. Nadiren ele olsa duvarı keser durumda birbirine paralel kısa hatıllara da rastlanmaktadır.
- Taş temel ile kerpiç duvar arasında çamur harç kullanıldığı gibi kerpiçler arasında ela çamur harç kullanılmıştır. Duvarlar çamur sıva ile sıvalanmış ve kireç ile bazen renkli olmak üzere badanalanmıştır. Duvarlarda çok nadir olarak pencere boşluğuna da rastlayabildik. Binaların çatılan herhalde Anadolu 'da günümüze kadar gelmiş olduğu gibi, ağaçtan tavan üzerine hasır konarak üzerine yığılmış olan düz toprak damlardan oluşuyordu. Odaların zeminleri çamur sıva ile sıvanmıştır.
- Odalarda sık sık duvar önünde ve köşelerde sekilere rastlanmaktadır. Evlerin demirbaş eşyası arasında daha çok zahire ambarı olarak kullanılmış olan küpler dikkati çekmektedir. Küpler çoğunlukla duvar kenarlarına dizilmiş olarak ele geçmiştir. Küplerin karınlarının bulundukları odaların kapılarından daha geniş oldukları gözlenmektedir. Bu nedenle evlerin duvarları inşa edilmeden önce küplerin yerlerine yerleştirilmiş olması gerekiyor.
- Evlerin mobilyası herhalde elimize geçmemiş olan ağaçtan iskemle, masa, dolap ve sandıklardan oluşuyordu. Arkeolojik anıtlarla mühürler üzerindeki tasvirlerde iskemle ve masa tasvirlerine rastlanmaktadır. Karahöyük'te ve diğer bazı kazı yerlerinde sandıklan veya çekmeceleri süslemek maksadıyla onların üzerine monte edilmiş olması gereken çeşitli desenler ile süslü kemik şeritler bulunmuştur.(Alp, s. 46)
- Daha güneydeki Ereğli (klasik çağda Kybistra) ' nin Hiti t çağındaki adı Hupisna'dır.
- Koloni çağı ile Erken Hitit çağının en önemli kentlerinden Purushanda'nın (Eski Asurca Purushattum, Hititçe nadiren Parsuhanta) Konya-Karahöyük'e yerleştirilmesi gerekiyor. Bunun nedeni Eski Hitit Kralı Telipinu'nun fermanında bu kentin Lusna kenti ile yan yana anılmasıdır. Hitit kenti Lusna Klasik çağdaki Lystra'dır ve günümüzdeki Hatunsaray'a yerleştirilmektedir. Bilindiği gibi Hatunsaray Karahöyük'e çok yakındır. (Alp, s. 50)
- Kayseri civarındaki Kültepe, Aksaray civarındaki Acemhöyük ve Konya'daki Karahöyük Anadolu'nun en büyük höyükleri arasındadır. Bu kentlerin nüfuslarının on bin civarında olduğu tahmin edilebilir.(Alp, s. 52)
- Hupişna kentinin ( Konya Ereğlisi) Tanrıça Huwaşşana'sı[...] (Alp, s. 95)
- Hupişna kentinin ( Konya Ereğlisi) tanrısı GAZ.BA.YA, Hupişna'nın Fırtına Tanrısı, Hupisna'nın savaş tanrısı ZA.BA.BA Şarlaimi dağı , Hupişna'nın erkek (ve) kadın tanrıları, dağları (ve) ırmakları. (Alp, s. 103)
- Uşşa kentinin Fırtına Tanrısı, Parşahunta (Puruşhanda) (Konya - Karahöyük) kentinin Fırtına Tanrısı, Huwatnuwanda dağı, Hulaya ırmağı (Çarşamba Suyu ) , Aşağı Ülkenin (Konya Ovası) kadın (ve) erkek tanrıları , dağları (ve) ırmakları. (Alp, s. 104)
İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ İÇERİSİNDE SERGİLENEN KONYA ESERLERİ
Yalburt Anıtı, Hitit |
IV. Tuthaliya' nın Konya' nın Batısında Ilgın Bölgesinde Yalburt Mevkiinde Bulunan Havuz Anıtını Süsleyen Hiyeroglif-Luwicesi Ile Yazılı Hiyeroglif Bloklarının Türkçeye Çevirisi
Blok 1
§ 1 . Kahraman Büyük Kral Murşili'nin ( torunu) , Kahraman Büyük Kral Hattuşili'nin oğlu, kahraman Büyük Kral Majeste Tabarna "Hükümdar" Tuthaliya . . . (şöyle der):
Blok 2
§ 1 . . . . ] vurdu
§2. Ben, güneş (?) , Labarna . . . - tusa kentine geri gelelim.
§3. Ve beni Fırtına Tanrısı [ . . .
Blok 3
§ 1 . . . . ] yoktu,
§2. ve sınırlara geldiğim zaman,
§3 . . . . [ . . .
Blok 4
§ 1 . a . . . Patara dağına verdim (teslim ettim) ,
b . . . - tırdım,
c ve taştan bir anıt (?) yaptım.
§2. Ve babalarımdan ve büyük babalarımdan, Hatti 'nin büyük krallarından hiçbiri bu ülkelere koşmadı (gitmedi) .
§3. Fakat efendim Fırtına Tanrısı beni sevdiği için
§4. bu ülkeleri [yendim?]
Blok 5
1 . . . .
§ 2 . (dağlar)
Blok 6
§ 1 . . . . Kuwalatarna [ülkesinde] , kadın lar (ve) çocuklar [önümde] diz çöktüler.
§ 2 . çok sayıda sivil halkı, sığır ve koyunları aldım ve [götürdüm?]
§ 3 . ve [ . . .
Blok 7
§ 1 . ve Nipira ülkesine vurdum . . .
§2. a ve onu imha ettim,
b Güneş (?) , Nipira, Kuwakuwalmvanta (?) ülkelerini (ve) . . . . [ . . .
Blok 8
§ 1 . . . ( Fıruna Tanrısı , efendim, önümde koştu ve . . . [ . . .
Blok 9
§ 1 . a . . . ] Luka ülkelerini imha e ttim .
b Wiyanawanda ülkesi nde (ben) Büyük Kral . . . yaptı m,
§2. ve Luka ( ülkeleri) . . .
Blok 10
§ 1 . ] lutfu ile,
§2. Ben, kahraman . . . (fiil ) , . . . , Büyük Kral
§3. Efendim Fırtına Tannsı önümde koşunca,
Blok 11
§ 1 . Fırtına Tanrısı efendi (m) , ön (üm ) de koştu,
§2. Ve ben Güneş (?) , Atpa kentini/ülkesini fethettim . . .
§3 . . .
§4 a . . .
b bunları (?) . . o / onlar fethetti,
§5 . . .
Blok 12
§1. . .
§2 ve (ben) Pinali 'ye vurdum.
§3 Ve ben Güneş (?) Pinali karışısında "güçlü kaldım ".
§4 Fırtına Tanrısı, efendi (m) , önümde koştu.
Blok 13
§ 1 ve ben Güneş (?) fethettim,
§2 ve (ben) Pinali'yi imha (ettim) ,
§3 ve ( ben ) Awarna'ya geldim,
Blok 1 3
§4 a ve benim (?) , Güneşin (?) , 4, 1 00 eşek ( idiler) ,
b ya da [ . . .
Blok 14
§ 1 . . . ] (çekip) aldım,
§2 ben tahta oturdum,
§3 ve (be n ) Büyük Kral . . . ,
§4 (ben ) Talawa kentine aşağıya geldim,
§5 ve Talawa kenti bana [ . . .
Blok 15
§1 . . . ] kadınlar (ve) çocuklar) [ önümde ( ? ) ] diz çöktüler (?) ,
§2 çok sayı da sivil halkı (?) , sığırları (ve) koyunları [alıp götürdüm?]
Blok 16
§ 1 a Ben Büyük Kral Suppiluliuma'nın ? ] torunun çocuğu
b Fırtına Tanrısının lutfu ile
§2 a bütün ülkeleri fethettim ,
b . . . Geyik Tanrısı [ . . .
Blok 17
§ 1 _ . . ] . . . ülkesini imha ettim,
§2 ve . . . - sa ülkesini, Kuwalatarna ülkesini [ imha ettim?]
(Alp, s. 161-169).
Yalburt Anıtı, Hitit, Konya |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder