DESCARTES'İN YÖNTEMİ VE TARİHE UYARLANMASI

16. yüzyılın sonunda dünyaya gelen Rene Descartes , 17. yüzyılda ortaya koyduğu düşüncelerle Aydınlanma Dönemi için önemli bir isim olmuştu...

28 Şubat 2020 Cuma

Niketas Khoniates'in Historia Eserinde Pers(Ahameniş ve Sasani), Asur ve Babil

Niketas Khoniates(daha doğrusu Honiates), 12. yüzyılın ortasında doğmuş ve 13. yüzyılın ikinci çeyreği bağında hayata gözlerini yummuştur. Doğu Roma'nın 12. yüzyılını anlattığı kitabı "Historia" eserini kaleme almıştır. Yunanca olan bu eser, Türkçeye 3 ayrı cilt olarak çevrilmiştir. Birinci cildi, Ioannes ve Manuel Komnenos devrini ele alır ve Fikret Işıltan tarafından Türkçeye kazandırılmıştır. Diğer iki cilt ise Komnenos Hanedanı'nın sonundan, İstanbul'un Haçlılar tarafından ele geçirilmesi ve yağmalanması arasındaki dönemi ele almaktadır ve bu ciltler, Işın Demirkent tarafından Türkçeye kazandırılmıştır. 

Biz bu blogda, Historia eserindeki Ahameniş(Pers), Sasani(Pers), Asur ve Babil ile ilgili alıntılara yer verdik. Alıntılardan da görülebileceği gibi, bu unsurların kullanılmasının sebebi, bir şeyin başka bir şeye benzetilmesi veya etkisi bakımından karşılaştırması olarak karşımıza çıkar. Yani atıf yapılan şey hakkında bilgi vermek için değil, onu bir edebi araç olarak kullanmıştır. İki kullanımın farklı olduğunu görürüz. Babil'e, Tanrı'nın nasıl ceza verdiği anlatılırken, Hippokrates ise tavrından dolayı övülmektedir. 

Kitap tedariki için A. Onur Çalışır'a teşekkürler. 

Kaynak:
Herodotos, Tarih, 8. Kitap.
Niketas Khoniates, Historia-Ioannes ve Manuel Komnenos Devirleri-, (Çev. Fikret Işıltan), TTK, Ankara 1995.
Niketas Khoniates, Niketas Khoniates'in Historia'sı Komnenos Hanedanı'nın Sonu ve II. Isaakios Angelos Devri, (Çev. Işın Demirkent), Dünya Kitapları, İstanbul 2006.
Niketas Khoniates, Niketas Khoniates'in Historia'sı(1195-1206)-İstanbul'un Haçlılar Tarafından Zaptı ve Yağmalanması-, (Çev. Işın Demirkent), Dünya Kitapları, İstanbul 2004.

PERS

  • "Bugün bile Sicilya'da kadife ve sırma işlemeli giysiler imal eden, Thebai ve Korinthos'luların ahfadına rastlanmaktadır. Aynı şekilde eski zamanlarda da Eretreliler, Dareios'a Helas seferi esnasında saldırdıkları için Persler tarafından İran'a götürülmüşlerdir. (Niketas Khoniates, Historia, 1995, s. 67)
File:Darius detail on the Darius vase.jpg
Darius, Darius Vazosu
  • İmparatorların yaz aylarını geçirip içinde düşünce ve endişelerini unuttukları, Marmara denizi kenarındaki görkemli binalardan çoğunu da Manuel geliştirmiş ve İran hükümdarlarının Susa ve Ekbatana’da yapmış oldukları gibi daha süslü bir hale getirmiştir.(Niketas Khoniates, Historia, 1995, s. 144)
Asur Hükümdarı Asurbanipal'in Susa Saldırısı M.Ö. 647
  • Aynı gün içinde, aynı insanı iki türlü görürdünüz; Kserkses'in dümencisi gibi önce taç giydirilir sonra katledilirdi. Önce methedilir sonra lanetlenirdi. (Niketas Khoniates, Historia'sı 1180-1195, 2006, s. 41)
HERODOTOS, 8. KİTAP, 118-119. PARAGRAF: KSERKSES’İN DÜMENCİSİ
118. - Bu geri çekilişi bir de başka türlü anlatırlar. Buna göre, Atina'dan kalkan Kserkses, Strymon üzerindeki Eion'a gelince, karayolunu bırakmış, orduyu Hellespontos'a götürmek işini Hydarnes'e vermiş ve bir Fenike gemisine binerek Asya'ya geçmiştir. Yolda birden, Strymon'dan doğru bir bora bastırmış, denizi kaldırmış. Fazla yüklü olan gemi az daha dalgaların altında kalıyormuş; Kserkses ile birlikte gemiye binmiş olan pek çok Pers, güvertede tıkış tıkış duruyorlarmış; kral korkmuş, kılavuz kaptanı çağırtmış, "Kurtulabilecek miyiz?" diye sormuş. "Efendimiz," demiş adam, "eğer bu kalabalık yolculardan kurtulamazsak, biz de kurtulamayız." O zaman diyorlar, Kserkses şöyle haykırmış: "Persler, kralınız için fedakarlık zamanı geldi; çünkü öyle görünüyor ki, benim kurtulmam size bağlı." Daha sözlerini bitirmeden, Persler önce ayaklarına kapanmışlar, sonra da kendilerini denize atmışlar; böylece hafifleyen gemi de sağ salim Asya'ya ulaşmış. Ve işte karaya ayak basar basmaz Kserkses'in yaptığı iş: Kılavuz kaptanın başına bir altın çelenk koymuş, kralı kurtardığı için; sonra da kafasını kestirmiş, onca Persi öldürttüğü için.
who is xerxes ile ilgili görsel sonucu
I. Kserkses, Ahameniş Hükümdarı
119. - Kserkses'in dönüşünü anlatan ikinci hikaye de budur; ama bana göre baştan sona uydurmadır, hele o Perslerin başına gelenler bölümü. Eğer gerçekten kaptan, Kserkses'e o cevabı verdi ise, ben on binde bir adamın çıkıp da kralın şundan başka bir şey yapmasını düşünebileceğini sanmıyorum: Güvertedeki Persleri, aşağıya kürekçilerin yerine indirtirdi, çünkü onlar Perstiler, hem de Perslerin ilk safından ve denize atılacak olanlar, Perslerle aynı sayıda Fenikeli kürekçiler olurdu. Hayır, yukarıda dediğim gibi, o da ordunun geri kalan bölümü ile birlikte, Asya'ya karadan dönmüştü.


İskender ve III. Darius; İskender Mozaiği 
  • Tıpkı Arbela kalesine veya Semiramis'in surlarına karşı mücadele ediyor yahut da gökyüzüne oklar fırlatıyor gibiydi. (Niketas Khoniates, Historia'sı 1180-1195, 2006, s. 66) -Semiramis, Asur'un efsanevi bir karakteridir; Arbela(Erbil) ise III. Darius ile İskender'in M.Ö. 331'de savaştıkları yerdir.)
III. Darius ile ilgili görsel sonucu
III. Darius, Ahameniş Hükümdarı
  • Kötülük yapan Andronikos eskiden insanların Tanrı'larına koyun kurban ettiklerini duyunca, aynı şeyi yapmaya kalkışmıştı. Fakat daha vicdansız olan bir ruha sahip olduğundan insanları kurban etmeye yöneldi. Buna benzer suçları işleyen ancak çılgın bir Kambyses[II. Kambyses M.Ö. 529-522], taş kalplı Tarquinius veya vahşi bir hayvana eşit Ekhetos ve Phalaris olabilirdi.( Niketas Khoniates, Historia'sı 1180-1195, 2006, s. 100-101.)
Ahameniş Hükümadarı Kambyses(II), III. Psamtik'i Öldürüyor

  • [...]sanki Perozes'in hakiki incisi idi.(Niketas Khoniates, Historia'sı, 1195-1206, 2004, s. 41.)  
I. Firuz
  • Hellenlerin zafer kazanmadığı askeri olayları geleceğe nakletmek istemiyorum. Nasıl Kos'lu Hippokrates'e[M.Ö. 460-377] Perslerin kralı hastaları tedavi etmesi büyük paralar vaat etti ve o nasıl reddettiyse, nasıl barbarların çağrılarına kulak tıkayıp onların mahvolmalarına sebep olduysa, ben nasıl Hellenlerin icadı olan en güzel şeyi -tarihi- barbarların Hellenlere karşı yaptıklarını anlatarak kullanabilirim? Ama bırakalım bunlar, Ephesos'daki Artemis Tapınağı'nın yakılması gibi gözlerden ve kulaklardan Irak olsun. Her şey bitene kadar bizden ses çıkmasın ve Tanrı'ya hizmetkarları için yalvarsın.(Niketas Khoniates, Historia'sı, 1195-1206, 2004, s. 157-158)  
Fichier:Hippocrate.jpg
Hippokrates


ASUR VE BABİL

  • [Tanrı], Daha önce Babillilere, Kudüs'e karşı insaflı davranmadıkları, onun zayıf oğullarına ve kızlarına esaretlerinde yeterince merhamet göstermedikleri için Babillilere bir anda ceza vermişti. (Niketas Khoniates, Historia'sı 1180-1195, 2006, s. 94-95)
  • Evet, Andronikos sık sık sokak kadınları ve fahişelerle birlikte kalabalık bir grup olarak şehri terk ediyor, tercih ettiği iyi ve temiz havası olan sakin köşelere gidiyordu. Orada yabani hayvanlar gibi etrafı inceler ve yeşillik yerlere giderdi. Sevgilileri horozun peşinden giden tavuklar gibi veya erkek bir keçi peşinden giden dişi sürüsü gibi onu takip ederdi; yahut da o Semele'nin oğlu Dionysos'un, sevgilileri Thyades, Sobades, Mainad ve Bakkhante'lerin önünden gittiği gibi, kendi sevgililerinin önünden giderdi. Ama geyik postu giymez, safran rengi elbiselere bürünmezdi. Eğlenceler düzenlediği günlerde saray halkından pek az kişiyi çevresinden de-sanki perde arkasından görünürlermiş gibi- ancak çok güvendiği insanları çağırırdı. Buna mukabil flüt çalan kızlara ve fahişelere daima kapısı açıktı ve bunlarla eğlenirdi. Her türlü zevk ve sefa ile vakit geçirirdi; tıpkı mezar taşına "Serveti, bütün yediklerinden ve zevk aldığı her şeyden ibaretti" sözlerini yazdıran Sardanapal(Assurbanipal M.Ö. 668-626) gibiydi. Hem filozof Epiküros'un hem de Khrysippos'un takipçisi idi. Ve çapkınlık hastalığı olduğundan balıkların cinsi gücüne erişmek istiyordu. (Niketas Khoniates, Historia'sı 1180-1195, 2006, s. 112-113)
  • Latinler yaptıkları kötülüğün sınırlarını bilemediler ve dine ihanet ederek küstahça davrandılar. Başkumandan Nabusardan gibi Tanrı'nın şehrini alevlere verdiler ve ayin kaplarını ganimet olarak götürdüler veya kutsal kupalardan içip zevk-ü-sefa eden Baltasar gibi sunakları kirlettiler, kutsal sırlarla alay ettiler, eziyet çeken Romalılar ise başından beri savunma bakımından kendilerini suçladılar ve kendilerini teselli etmesi için Tanrı'ya yalvardılar. (Niketas Khoniates, Historia'sı, 1195-1206, 2004, s. 159)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder