TROİA ARKEOLOJİ TARİHİNE KATKI: ANGELIAFOROS'UN 17.06.1874 TARİHLİ HABERİ |
Heinrich Schliemann'ın 1868 yılında Çanakkale'ye gelerek Troia'yı bulma girişimlerine başladığı anlaşılmaktadır. Frank Calvert o dönemde Hisarlık Tepesi'nin bir kısmının sahibiydi, 1863 yılından beri sürdürdüğü çalışmalarında Athena Tapınağı'nı keşfetmişti. Kazılara devam etmek için yeterli maddi güce sahip olmadığı için maddi destek arayışı içindeydi. Schlieamann ile böyle bir anda tanışması dönüm noktası oldu. Calvert'in sunumu sonrası Schliemann, Hisarlık Tepesi'nin Homeros'un Troia'sı olduğuna ikna oldu. 1870 yılında kazılara başladıysa da toprak sahiplerinden izin almadığı için kazıları durdurmak zorunda kaldı. Maarif Nâzırı Safvet Paşa'ya başvurdu, Safvet Paşa devlet lehine olacağını düşünerek müze adına araziyi devlet malı haline getirdi. 19 Haziran 1871 yılında bulunan tarihi eserlerin yarısını müzeye vermek şartıyla kazı izni Schliemann'a verildi. Bulunan kale duvarları ise sergilenmek üzere orada bırakılacaktı. 11 Ekim 1871 yılında kazılara başladı. Schliemann eline geçen eserleri yurtdışına çıkarabileceğini sanıyordu, oysa 1869 Nizamnamesi buna müsaade etmiyordu. Devlet, eserleri yurtdışına çıkarmak istediği duyumlarını alınca, 1872 yılında Schliemann'ı uyarma gereği duydu. Resmi yollarla tarihi eserleri çıkaramayacağını anlayınca gayr-ı resmi bir şekilde çıkarma yolunu tutmaya karar verdi. 2 Şubat ile 14 Haziran 1873 tarihlerinde çıkardığı tarihi eserleri Atina'ya kaçırması da Osmanlı Devleti'ni harekete geçirdi. 5 Ağustos 1873 tarihli Ausburg Allgemeine Zeitung Gazetesi'nde Troia Hazinelerine dair rapor ile Osmanlı kaçırılan tarihi eserlerden haberdar oldu ve Atina'da Schliemann'a karşı hukuk mücadelesine başladı. 1869 Nizamnamesi'nde yasak olan eserlerin yurtdışına çıkarılması, 1874 tarihli Âsâr-ı Atika Nizamnâmesi'nde serbest bırakılmıştı ve tekrar iznin kaldırılmasına çaba gösterildiyse de 1884 tarihine kadar bu çabalar gerçekleşmedi. Mayıs ayındaki 1874 tarihli davada Osmanlı aleyhine karar verildiyse de Temyiz Mahkemesi'ne gidildi, burada Troia koleksiyonunun Osmanlı'ya iade kararı alındı. Fakat eserler Schliemann'ın evinden çıkmadı. Atina sefareti Yunan makamlarına Schliemann'dan eserlerin alınması ve iadesi için başvurdu. 1 Milyon Frank tazminat beklentisi de 10 bin Frank ile sonuçlandı. Schliemann'ın 50 bin Frank teklifi böyle bir durumda kabul edildi ama talep ettiği yeni kazı çalışma izni verilmedi. Osmanlı yönetimi yeni bir dava sürecine girmeyerek, hazinedeki hissesinden vazgeçti. Bir daha kazı izni verilmeyeceği söylenen Schliemann'a 1876, 1878, 1882 ve 1890 yıllarında kazı izni de verilmiştir.(Sönmez, 2011, s. 217-225)
Aşağıda çeviriyazınını verdiğimiz haber, Yunan harfli Türkçe olarak yayınlanan Angeliaforos'un 17 Haziran 1874 tarihli sayısında yayınlanmıştır. Söz konusu haberin Atina'dan alındığı, Osmanlı Devleti'nin Schliemann'ın Troia'da bulduğu tarihi eserlerin(atik eşya) yarısını talep ettiği, Schliemann'ın tarihi eserleri gizli bir yerde sakladığından ve emniyet güçlerinin tarihi eserleri bulmasının umulduğundan bahsedilmektedir. Bu haber, Troia'da keşfedilen tarihi eserlerin kaçırılmasını Osmanlı basınının takip ettiğini gösteren örneklerden birisidir.
***
ANGELIAFOROS'UN 17.06.1874 TARİHLİ HABERİ
Atina'dan alınan bir habere nazaran, Devlet-i Aliye Yunan'ın [...] kraliyesinde dava açıp, Çanakkale'sine yakın, eski vaktin Troas nam şehrin arazisi üzerinde, Hisarlık denilen mahalde doktor Sliman'ın bulduğu atik eşyanın yarısını talep etmektedir. Doktor Sliman'ın kendi hanesinde hıfz ettiği ve hâlâ dava tahtında olan eşyanın, mahkemenin ilamınadek, sekestro olunmasına mahkeme karar vermiş ise de doktor-ı mumaileyh eşya-ı mezbureyi gizli bir mahale komuş, lakin eşyanın zaptiye marifeti ile bulunacağı memul olunuyor.
17 Haziran 1874 Angeliaforos |
*Ali Sönmez, "Truva Hazinelerinin Peşinde Bir Hukuk Mücadelesi: Osmanlı Devleti ve Schliemann Davası", OTAM, 29/Bahar 2011, s. 215-228).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder